Vatikan fısıltıların, dedikoduların ve kinayelerin kovanı gibi bu da hayal gücümü köreltiyor. | Open Subtitles | هذه الفاتيكان هي خلية من الهمس والغمز والشائعات. التي تحدد مخيلتي إلى الحمى. |
Olmaması gerektiği halde yine de enfekte olmuş bir arı kovanı var. | Open Subtitles | رغم ذلك هناك خلية نحل ملوثة في مكان، المفروض لا توجد فيه |
Kan var ve elimde boş mermi kovanı tutuyorum. Bir tüfek fişeği. | Open Subtitles | لقد وجدت دم ، وفي يدي الان غلاف فارغ ، خرطوشة بندقية |
Çünkü evinizin duvarında bir mermi deliği var, Lucas, ve yakınlarında, 9 mm'lik tabancadan çıkma bir mermi kovanı buldum. | Open Subtitles | لأنه يوجد ثقب في بيتك يالوكاس وبالقرب منها,وجدت غلاف الرصاصة من مسدس يد 9 ميليتر |
Şimdiye kadar hiçbir mermi çekirdeğini veya kovanı onun silahıyla eşleştiremedim. | Open Subtitles | أنا مَا جَاريتُ أيّ مقذوفات أَو أغلفة إلى سلاحِه لحد الآن، |
Peki ya Vampir Cadı'nın kovanı ile Pandora aynı yerdeyse? | Open Subtitles | ماذا لو كان قفير السوكايونت وباندورا يكونان في نفس المكان؟ |
Bu, sizde herkesin ne yapılacağını bildiği arı kovanı mantığı olduğunda olur. | TED | في هذه المرحلة يصبح لديكم منطق خلية النحل حيث كل فرد يعلم ما عليه فعله. |
Ve herkes bir arı kovanı açmalı, çünkü bu muhteşem ve inanılmaz bir şey. | TED | ويجب على الجميع فتح خلية نحل ، لأن هذا أكثر من المدهش ، شيء لا يصدق. |
Bir arı kovanı bulun ve bir otlak geliştirin, ve sizin hayatınıza geri dönen o hayatı izleyin. | TED | الحصول على خلية النحل وزراعة مرج ، ومشاهدة أن الحياة تعود إلى حياتك. |
Saçım arı kovanı gibiydi. | Open Subtitles | كان لدي خلية نحل ضخمة فوق رأسي. طرحة الفرح. |
Tüm bildiğim... Annem balın hep hastasıydı Ve tüm kovanı isterdi. | Open Subtitles | حسنا كل ما اريد معرفته أن امي تذوقت العسل ولم تحصل على خلية النحل بأكمله |
Bu çizik, boş kovanı silahtan atan mekanizmanın izi olabilir. | Open Subtitles | هذا الخدش، قد يكون طبعة القاذف عندما أُخرج غلاف الرصاصة... |
Elimde, polisin büyük ihtimalle tüfeğinizle eşleştirebileceği boş bir saçma kovanı var. | Open Subtitles | لدىّ غلاف القذيفة و يمكن للشرطة أن تضاهيها ببندقية ابنك |
Eminim. Cesetleri sadece ölüm nedenini gizlemek için yakarsın ve ortada mermi kovanı da yok. | Open Subtitles | متأكدة ، يُمكنكِ أن تحرق الجثمان ، لتُخفيّ سبب الوفاه و لا يوجد أيّ غلاف لرصاصات. |
- ve bir kurşun kovanı arama emri çıkartmaz. | Open Subtitles | و غلاف رصاصة لا يجعلنا نملك الحق بالتفتيش |
12 mermi kovanı var ve sadece bir kişi yaralandı... | Open Subtitles | هناك 12 من أغلفة القذائف، و شخص واحد فقط أُصيب |
Saçlar, iplikler, mermi kovanı, çiklet kağıdı, kullanılmış mendiller, hatta temizlikçinin gözden kaçırdığı eski bir kızarmış patatesi bile aldım. | Open Subtitles | الشعر، الخيوط، أغلفة الرصاصات أغلفة العلكة، مناديل مستعملة وحتّى بطاطس مقلية لم تنتبه لها عاملة التنظيف |
Polis 9 mm.'lik 10 adet mermi kovanı buldu. | Open Subtitles | عثرت الشرطة على 10 أغلفة رصاصات من فئة 9 ملم. |
Arı kovanı ya da karınca yuvasında yalnızca bir kraliçe vardır. | Open Subtitles | في قفير النحل أو عش النمل هناك ملكة واحدة |
Sonra da Tigger arılara kovanı kaldıracak. | Open Subtitles | ثم يحمل تيجر الخلية ليراها النحل |
45 kalibre, yirmi veya daha fazla mermi kovanı. | Open Subtitles | إنه سلاح من عيار 45 وحوالي 20 أو أكثر من الأغلفة |
Sadık Hizmetkar, İki Başlı Köpek, Denizkızı, Arı kovanı, | Open Subtitles | ,ذى تروست سيرفانت,ذى تو هيديد دوغ,ذى ميرمايد |
İki kadın ve bir adamın burada olduğunu gösteren kanıtlarımız var... ve çok fazla .45'lik mermi kovanı. | Open Subtitles | لدينا دليل عن حضور رجل وإمرأتين هنا وتوجد بقايا خراطيش رصاصات 45 |
Hey, bir şeyler buldum. Ayak izi ve 38'lik kurşun kovanı. | Open Subtitles | حصلنا هنا علي 38 مظروف فارغ للرصاص وبعض اثار الاحذيه |