koyunları boşalttıktan sonra, yolda ölmüş olanları dışarı atmaya başladılar. | Open Subtitles | بعد ما انتهوا من تفريغ المقطورة قاموا بالقاء الخراف الميته |
Hey oradaki, çek onları. Çek o aptal koyunları demiryolundan. | Open Subtitles | انت هناك ابعد هذه الخراف اللعينة عن المسار |
"Bir çobanın koyunları keçilerden ayırdığı gibi... " | Open Subtitles | مثل راعي الغنم يفصل بين الخراف والماعز .. |
Çiftçilerin en iyi dostu. koyunları ve uzun buğday tafrasının yanında. | Open Subtitles | أفضل صديق المزارعين، بالقرب من الأغنام و حقل القمح طويل القامة. |
Hani çitten zıplayan koyunları saydığın gibi. | Open Subtitles | مثل الطريقة التي تعدين بها الأغنام عندما يقفزون من فوق السياج |
Büyükbabamın İrlanda'da koyunları vardı. | Open Subtitles | جدي كان مُربي أغنام في "أيرلندا" |
En önemli şeylerden biri net bir şekilde koyunlardı benim işim de neredeyse her ayak işini yapmaktı, özellikle de koyunları tekrar çiftlik müştemilatına geri getirmekti. | TED | وبطبيعة الحال,من بين أهم الأعمال هي رعاية الغنم, وكنت أقوم تقربيا بكل شيء و لكن بالأساس إرجاع الغنم إلى مستقرها |
Onun için öldürüyorum koyunları. Ona götürebilmek için hayvan öldürüyorum. | Open Subtitles | انا اقتل الخراف من أجله ,اقتل الحيوانات واخذها له |
Çobanların koyunları kırpması. Anladın mı? | Open Subtitles | . عندما يتقاسم الرعاة الخراف أتفهم ؟ |
Yemek ve Dağıtım'daki Bolivyalı arkadaşım abur cubur niyetine yiyebilmemiz için küçük koyunları klonlayacaklarına dair planları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أتعرفين صديقي البوليفي في (إف آند دي)؟ يقول أن هناك خطة سرية للإستنساخ الخراف الصغيرة و أكلها كوجبات خفيفة |
koyunları öldürenin sen olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | .كنت أعرف .لم تكن أنت من يقتل الخراف |
Bunu koyunları için kullanır. | Open Subtitles | .يشفي كل شيء .أنه يستعمله على الخراف |
koyunları saymayı denedin mi? | Open Subtitles | هل جربت عدّ الخراف ؟ |
koyunları saymayı denedin mi? | Open Subtitles | هل حاولت عد الخراف ؟ |
Bu gece, karşısında Gotları bulacak, senin gibi korkudan tir tir titreyen koyunları değil. | Open Subtitles | الليله، سيجد الـ (جيتس) بإنتظاره ليست الخراف الخائفه مثلك |
Her şeyden önce koyunlar tutmana izin vermiyor. koyunları uyutmuyorlar. Değişik bir kırkma yöntemleri var. | Open Subtitles | حلق صوف تلك الأغنام الدموية ليسَ بمزحة لأنهم لا يدعونها تنام. |
Şimdi de köyleri basmaya başlamıştık, ...tavuk, keçi ve koyunları çaldık. Herşeyi yiyebilirdik. | TED | كنّا معتادين على مداهمة القرى، نسرق الدجاج، الأغنام والخراف. كل شئ يمكن أكله . |
Dedem Glaway'de kiracı bir çiftçiydi, kara yüzlü koyunları vardı. | Open Subtitles | جدي كان مُزارعاً مُستأجراً في "غالواي"، رعى الأغنام ذات الوجه الأسود |
Kusura bakma ama koyunları saymak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيكون عليك الإعتماد على الأغنام ، آسف |
Kokuşmuş adam koyunları! | Open Subtitles | أنت رجل أغنام نتن |
koyunları korumak için kurdu yakalamalısın. | Open Subtitles | لكى تحمى الغنم , عليك أن تقبض على الثعلب |
Ve tekrar fark ettim ki -yine geçmişi düşünerek- Fark ettim ki hemen hemen aynı şeyi yapıyordum, koyunları hareket ettirmek | TED | وأدركت مجددا وأنا أنظر إلى ما قمت به أني الآن أقوم بنفس الشيء وهو تحريك الخرفان |