ويكيبيديا

    "kulübede" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكوخ
        
    • كوخ
        
    • السقيفة
        
    • بالكوخ
        
    • الكابينة
        
    • في المقصورة
        
    • بكوخ
        
    • مقصورة
        
    • دكة البدلاء
        
    • كابينه
        
    • كابينة
        
    • الكشك
        
    • سقيفة
        
    • في الكبينة
        
    • الكابينه
        
    Gerçekte, müstakbel kocasına kulübede katılıp katılmamaya kadın karar veriyor. Open Subtitles المرأة تقرر ما إذا كانت ستتبع زوجها المستقبلي في الكوخ
    Diyelim ki kazanın olduğu gün o kulübede sevgilinizle beraber değildiniz. Open Subtitles ‫افترض أنك لم تبقى ‫في الكوخ مع حبيبتك ‫في يوم الحادث
    Geldiğin zaman kalmak için kendimize ufak bir kulübede bulabilirim. Open Subtitles من المكان الذي أتيت منه. ربما أجد لنا كوخ صغير.
    Olamaz, korku filmi resmen. Manyağın tekiyle kulübede kapana kısıldık. Open Subtitles إنه كفيلم رعب، إننا محاصرون في كوخ مع شخص مخبول
    O kulübede Jorge'ye daima bağırırdı. Open Subtitles كانت دائماً تصيح في هورهي في تلك السقيفة
    Çünkü kulübede yaşayan adamın, bizi öldürmeye çalışanlarla nasıl başa çıkacağımızı söyleyeceğini umuyorum. Open Subtitles لأن الرجل الذي يسكن بالكوخ يستطيع إخبارنا ماذا نفعل حيال من يريدون قتلنا
    Beni o kulübede bırakıp gitmesi benim için yaptığı en güzel şeydi galiba. Open Subtitles ترك ذلك الكوخ لي كان على الأرجح الشيء الوحيد الجيد الذي فعله لي
    "Bütün akşam kulübede olacağım ve kapıyı senin için açık bırakacağım." Open Subtitles سأكون فى الكوخ طوال الليل وسأترك الباب مفتوحاً لك
    Onunla benim kulübede geçirdiğimiz güzel zamanları unutmamışsındır eminim. Open Subtitles بالطبع لم تنسى الأوقات الجميلة التى كنا نقضيها فى الكوخ
    "Bütün akşam kulübede olacağım ve kapıyı senin için açık bırakacağım." Open Subtitles سأكون فى الكوخ طوال الليل وسأترك الباب مفتوحاً لك
    Onunla benim kulübede geçirdiğimiz güzel zamanları unutmamışsındır eminim. Open Subtitles بالطبع لم تنسى الأوقات الجميلة التى كنا نقضيها فى الكوخ
    Geceyi şu kulübede geçirmek kadar kötü olmayacağı açık. Open Subtitles بالتأكيد،أنه لا يمكن أن يكون سيء كما قضاء ليلة في ذلك الكوخ
    Ve gece eve gittiklerinde, elektriği olmayan bir kulübede geniş bant bağlantıları var. TED ويذهبون إلى بيوتهم في الليل. لديهم اتصال واسع النطاق في كوخ ليس فيه كهرباء.
    Çocukluğumu o küçük tepenin yanındaki kulübede geçirdim. Open Subtitles منذ أن كنت طفلاً وأقيم في كوخ بالقرب من ركام المعادن
    Bir kulübede yaşadı hatta adaklar adadı, öyle bir ülkede kadınlar ne yaparsa yaptı. Open Subtitles عاشت فى كوخ ،بل و أخذت الوعود أو أى شئ يمكن لإمرأة أن تفعله
    Söyle ona, Bony Ridge'deki kulübede beklesin... ta ki yargιç beklemekten yorulana dek. Open Subtitles اخبره ان يختبئ مؤقتا في كوخ بوني حتى يمل القاضي من الأنتظار
    Herhâlde bu malikanelerin ortasında bir kulübede yaşıyorlardır. Open Subtitles من المحتمل بأنهم يقطنون في كوخ بين كل هذه القصور
    Carter'ın kulübede bulduğu formül ne oldu? Open Subtitles وماذا بشأن التركيبة التي وجدها كارتر داخل السقيفة
    Yarası göründüğü kadar derin değilmiş. Birkaç ağrı kesici verdim, kulübede uyuyor şimdi. Open Subtitles جروحه لم تكن غائرة كما بدى لنا، وقد أعطيته مُسكناً، وهو الآن نائم بالكوخ.
    Ona bakabilmem için kulübede kalması gerekli. Open Subtitles عندما كانت الكلاب هى التى تجر الرجال يجب أن يكون فى الكابينة حتى أستطيع ان أعتنى به
    Seni kulübede bunla bırakacağım. Open Subtitles حصلت عليك في المقصورة لوحدكِ مع هذا الشيء كيف السرير؟
    Hikayeye göre, on iki çocuğu varmış ve onları buraya çok uzak olmayan, küçük tahta bir kulübede büyütmüş. Open Subtitles الرواية تحكي بأن لديها 12 طفلاً تربيهم بالغابة بكوخ صغير غير بعيداً منـا
    Ama babaları ölmeden önce Trapingus Koyu'nun kenarındaki bir kulübede yaşıyorlarmış. Open Subtitles لكن قبل أن يموت والدهم عاشوا في مقصورة خارج خليج ترابيجوس
    Meksika doğumlu santrafor kulübede oturma tehlikesiyle karşı karşıya... Open Subtitles المهاجم المكسيكي المولد يخاطر بجلوسه على دكة البدلاء
    Pyramid Creek'te yolun kenarında yer alan ufak bir kulübede buluşmayı kararlaştırmıştık. Open Subtitles رتبنا ان نتقابل فى كابينه صغيره قباله الطريق السريع على جدول الهرم
    Sekiz ay sonra, bir kulübede, silahını temizlerken ölüyor. Open Subtitles بعد ثمان اشهر من هذا, ذهب الي كابينة, في مكان مقطوع, ومات وهوة ينظف سلاحه.
    Ben de burada kalayım kimsenin gelmediği bu kulübede. Open Subtitles سألزم مكاني في الكشك الذي لايزوره أحد.
    kulübede önemli hiçbir şey yoktu. Open Subtitles نعم، حسنا، لم يكن هناك شيء‫ من القيمة في سقيفة الحديقة‫،
    - Oh, tabii ki gidiyorsun. - Bir kaç gün kulübede kalman gerekeceğinin farkındasın değil mi? Open Subtitles بالطبع ستذهب هل تستوعبين انكً ستبقين في الكبينة
    Bir kulübede adam varmış ve çatısında bir delik varmış ve yağmur yağıyormuş. Open Subtitles كان يوجد شخص لديه كابينه وكان فى سقف الكابينه ثقب وكان الجو يمطر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد