O adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك أنقذت حياة ذلك الرجل وتلك الفتاة الصغيرة |
Oğlunun hayatı başta olmak üzere kendi hayatını kurtardığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنك أنقّذت حياتها، لكن بشكل أكثر أهمية أنقذت ولدها. |
Bir gün bana yaklaştı ve müziğimin onun hayatını kurtardığını söyledi. | Open Subtitles | و يوماً ما ، إقترب مني وقال بأن عزفي أنقذ حياتهُ |
Şehrimizi korudu ve bize, bir gün hepimizi kurtaracak bir bebeği kurtardığını söyledi. | Open Subtitles | حماية مدينتنا وأخبرنا أنه أنقذ طفلاً وإن هذا الطفل سينقذنا جميعاً يوماً ما |
Telsizde, küçük bir oğlanı kurtardığını duydum. | Open Subtitles | ، لقد سمعت على الراديو بأنك انقذت طفل صغير |
Ayrıca, dünyayı kurtardığını görmeyi kaçıramazdım. | Open Subtitles | بجانب أننى كنت أريد رؤيتك و أنت تنقذ العالم |
Freddy, bugün bizim kaplumbağayı kurtardığını duydum. | Open Subtitles | فريدي , لقد سمعت بأنك أنقذت السلحفاة أولي اليوم |
Bilmiyorum, ama dün gece biryerden çıkıp hayatımı kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم, ولكنى أعرف أنك أتيت من لا مكان و أنقذت حياتى الليلة الماضية |
Ayrıca... o gece hayatımı kurtardığını söylemek istedim. | Open Subtitles | أيضاً.. أردت أخبارك أنك أنقذت حياتي تلك الليلة. |
Hayatımı neden kurtardığını bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التفكير في السبب الذي أنقذت بسببه حياتي |
Roy'a tren garındaki o geceyi anlattım beni nasıl kurtardığını. | Open Subtitles | روي عن تلك الليلة في محطة القطار، كيف أنقذ حياتي. |
Biliyor musun, doğru olanı yapacağım çünkü geri kalan ömrünüzü, hayatınızı eskiden eziyet ettiğiniz çocuğun kurtardığını bilerek geçireceksiniz. | Open Subtitles | أتعرف، سآخذ الطريق السريع لأنه عليكما أن تعيشا بقية حياتكما مدركين أن الطفل الذي إستخدمتماه لتعذيبكما قد أنقذ حياتكما |
Seni Firavun'un öfkesinden kurtardığını bilmek yetmez mi? | Open Subtitles | أليس كافيا أن نعلم أنه قد أنقذ حياتك من بطش فرعون ؟ |
Seni Firavun'un öfkesinden kurtardığını bilmek yetmez mi? | Open Subtitles | أليس كافيا أن نعلم أنه قد أنقذ حياتك من بطش فرعون ؟ |
Mesleğin hayat kurtarmak olduğunu, Zaara'nın hayatını da kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّ حياتك انقاذ الحياة أنت الوحيد الذي انقذت حياةَ زارة |
FBI'nın rehineleri kurtardığını sanırdım, rehine aldığını değil. | Open Subtitles | اعتقد ان الشرطه تنقذ الرهائن وليس لخطفهم |
Azgın bir atın önünden bir bebeği kurtardığını düşününce! | Open Subtitles | بمجرد التفكير أنكِ أنقذتِ طفلاً من ذاك الحصان الهائج |
Yardımcımızı nasıl kurtardığını gördüğümde onunda senin gibi kahraman olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | بعد رؤيته ينقذ مساعدتنا الجريئة، أعتقد أنّكما بطلان كلاكما. |
Ama en sonunda açar ve Etik'e onu niye kurtardığını anlatır. | TED | ولكن استطاع فتحه وقام بتفسير لماذا قام بإنقاذ إيثيك. |
Polislere hayatımı kurtardığını söyledim ve bana çılgınmışım gibi baktılar. | Open Subtitles | أخبرتُ الشرطة إنك أنقذتني وهم فقط تعاملو معي كأني مجنونة |
Zaman değişince sizi kimin kurtardığını söylemeyi unutmayın. | Open Subtitles | ،عندما تتغير الأزمان لا تنسي أن تذكري مَن أنقذك |
Lisa, Clara bana dün gece hayatını nasıl kurtardığını anlattı. | Open Subtitles | ليزا، كلارا أخبرتني عن كيف أنقذتها البارحة |
Birkaç ay önce Tanrı'nın beni neden boğulmaktan kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم لماذا الله أنقذني من الغرق قبل بضعة أشهر |
Hayatımı kimin kurtardığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان أعرف من انقذ حياتي إذا اردت، يمكنك أن تكتب |
Tabii ki şehri kurtardığını ve işin bittiğinde onu aramanı söyledi. | Open Subtitles | قال إنك بالطبع تنقذين المدينة و فقط اتصلِ به عندما تنتهين. |
Bugün yangın alarmını çalıştırıp bizi sınavdan kurtardığını duydum. | Open Subtitles | سمعت انك شغلت انذار الحريق اليوم و أنقذتنا من الامتحان |
Onu kurtardığını duyunca öyle mutlu olacak ki tüm o adamların kellesini isteyecek. | Open Subtitles | سوف يكون خبراً ساراً بالنسبة لي عندما يسمع بأنك أنقذته حينها سيطلب رأسك |