ويكيبيديا

    "kurtarmanın tek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحيدة لإنقاذ
        
    • الوحيد لإنقاذ
        
    • الوحيدة لانقاذ
        
    • الوحيدة لإنقاذه
        
    • الوحيدة للحفاظ
        
    • الوحيدة لأنقاذ
        
    • الوحيد لحماية
        
    • الوحيدة لحماية
        
    • واحدة لإنقاذها
        
    • الوحيدة لإنقاذها
        
    • الوحيده لإنقاذ
        
    • الوحيد لأنقاذ
        
    • الوحيد لانقاذ
        
    - O sırada, şehri kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles فى هذا الوقت ، كنا نعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لإنقاذ المدينة
    Hayatlarını kurtarmanın tek yolu korkaklığı bırakıp o tekneye binmen. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة لإنقاذ أرواحهم هي بأن تتشجّع وتصعد ذلك القارب
    Dünyayı kurtarmanın tek yolu baştan bu dünyanın var olmasını engellemek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ هذا العالم هي منع ما حدث في السابق.
    Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! Open Subtitles قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات
    Anneni kurtarmanın tek yolu kaleyi yok etmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لانقاذ حياة والدتك، هي تدمير القلعة
    Onu kurtarmanın tek yolu, onu bütünüyle klonlamak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذه عن طريق استنساخ كامل للإنسان
    Türümü yok olmaktan kurtarmanın tek yolu, babamı bulmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي
    Güzel nedimeni kurtarmanın tek yolu yasak ormana girip, altın yüzüğü bulmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ خادمتك المطيعة.. هو بالذهاب إلى الغابة المحرّمة.. والبحث عن الخاتم الذهبي..
    Riskli, ama hayatını kurtarmanın tek yolu. Open Subtitles عمليّة خطيرة لكنّها الطريقة الوحيدة لإنقاذ حياتك
    John, adayı kurtarmanın tek yolu, giden arkadaşlarını geri getirmek. Open Subtitles الوسيلة الوحيدة لإنقاذ الجزيرة هي بإعادة قومك إلى هنا
    Her şeyi kurtarmanın tek yolu sadece ama sadece şu soruyu yanıtlamak: Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإنقاذ الجميع هو أن تجاوبي على السؤال
    Dünyayı kurtarmanın tek yolu onu canlı canlı yiyen parazitleri yok etmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ العالم هي بتدمير الطفيليات التي تأكله حيًا
    Anlaşmayı kurtarmanın tek yolu bunu kendi ellerimle yapmaktı. Open Subtitles قتلي إيّاك كان الطريقة الوحيدة لإنقاذ الخطّة.
    İçerideki birini kurtarmanın tek yolu bir sırrı açığa çıkarmaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ شخصٍ مِن الداخل هي البوح بسرّ
    Uyarı insanların hayatını kurtarmanın tek yolu değil. Open Subtitles التحذير ليس الطريق الوحيد لإنقاذ حياة الناس أهناك شيء آخر يمكن أن نفعله؟
    Eğer balinaları kurtarmanın tek yolu başka bir masum canlıyı öldürmekse, bunu yapmana izin veremem. Open Subtitles إن كان السبيل الوحيد لإنقاذ الحيتان هو قتل حيوان بريء آخر؟ فلن أسمح لك
    Enfeksiyon bir kez kötüleşti mi, hayatını kurtarmanın tek yolu kesmektir. Open Subtitles , بما أن الاصابة وصلت إلى هذا العمق الطريقة الوحيدة لانقاذ حياته هي أن يتم بترهما
    Buraya onu bebekken gönderdin. Bu onu kurtarmanın tek yoluydu. Open Subtitles لقد أرسلته وهو طفل صغير، كانت الطريقة الوحيدة لإنقاذه.
    Türümü yok olmaktan kurtarmanın tek yolu, babamı bulmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للحفاظ على نوعي من الإنقراض هي إيجاد أبي
    Bu gezegeni kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة لأنقاذ هذا الكوكب
    Bunu kıçını kurtarmanın tek yolu olduğu için yapabilirsin ya da namuslu olduğunu bildiğin için yapabilirsin. Open Subtitles لأنه الطريق الوحيد لحماية نفسك أو لأنه الشيء الصحيح
    Majestleri Bakan Shim Won'u kurtarmanın tek yolunun bu olduğunu söyledi. Open Subtitles جلالتةُ قال إن هذه الطريقة الوحيدة لحماية السيد شيم وون
    Onu kurtarmanın tek yolu olduğunu düşündüm. Open Subtitles فكرت بأنه توجد طريقة واحدة لإنقاذها
    Onu kurtarmanın tek yolu, aralarındaki bağı kesmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذها هي قطع المرساة التي تغرقها
    Halk Merkezi'ni kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles انها الطريقه الوحيده لإنقاذ المركز.
    Gitmeme izin vermeniz, bana güvenmeniz, Samantha'yı kurtarmanın tek yolu. Open Subtitles بتركى أذهب و الثقه في , هى السبيل الوحيد لأنقاذ سمانتا.
    Ama orada yer almak sizin batmak üzere olan işinizi kurtarmanın tek yolu o yüzden önerim... Open Subtitles ولكن الجلوس هناك هو السبيل الوحيد لانقاذ عملكما عملكما المتعلق بخيط رفيع لهذا اقترح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد