Gaitanı yap, ve sonra tahta çubukla örneği yeşil kutunun içine koy. | Open Subtitles | ستتغوّط ثم تستخدم عوداً خشبياً لجمع البراز ثم تضعه في العلبة الخضراء |
Ancak mavi kutunun içerisinde olan ürün benim poster çocuğum. | TED | لكن ذلك المنتج في العلبة الزرقاء في المنتصف هو ملصق طفولتي. |
Tekrardan, mavi kutunun anısını yeniden canlandırdık ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi ve hayvan birden dondu. | TED | من جديد، لقد نشطنا ذاكرة الصندوق الأزرق بينما تعرض الحيوان إلى بضع صعقات خفيفة للأقدام، و الآن يتجمد الحيوان فجأة. |
Ve kutunun içinden rastgele çektiğiniz toplar ses çıkarıyorsa, belki kutudaki tüm toplar ses çıkarıyordur. | TED | وإذا كانت معظم الأشياء التي تسحبونها من الصندوق بشكل عشوائي تصدر أصواتاً، فلربما أن يكون كل ما بالصندوق يصدر أصواتاً. |
Sana üç kart verilecek, her birinde 1'den 30'a bir sayı yazılmalı ve sonra her kutunun önüne bir kart konacak. | TED | سيتم إعطاؤك ثلاث بطاقات، ويجب عليك كتابة رقم من 1 إلى 30 على كل بطاقة، قبل أن يتم وضع بطاقة أمام كل صندوق من الصناديق. |
Her biri etiketlenip sıraya konduktan sonra kutunun ön tarafını bu şekilde işaretle ve çamaşır odasında istifle. | Open Subtitles | مرة واحدة لذلك كان كل واحد المسمى وتجميعها ، أوست علامة أمام مربع مثل ذلك ورصها في غرفة الغسيل. |
O zaman kutunun kimde oldugunu ve içinde ne oldugunu hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | إذن ما زلنا لا نعرف ما يُوجد في العُلبة أو من يحوزه؟ |
kutunun içinde... Bekleyelim merak edip açıncaya kadar saklanalım | Open Subtitles | الآن في الصندوقِ الذي نحن سَنَنتظرُ ونَختفي حتى فضولِه |
Sarı kutunun içindekini alıyorum çünkü hep onu alırım. | TED | أنا اشتري هذه الاشياء في العلبة الصفراء لأنني أعتدت عليها. |
kutunun içindeki yaratıktan söz ediyorum, kedimden değil. | TED | وبالتأكيدِ هي ليست صورةً لقطّتي بل للكائنِ الذي في العلبة. |
Neden? Çünkü raptiyeler kutunun dışında iken | TED | لماذا؟ لأنه عندما نخرج المعجون اللاصق من العلبة |
Son getirdiğim kutunun parasını ödemedin hala. | Open Subtitles | انت لم تدفع لى فى العلبة الماضية الذى جلبتها لك |
Al şu ipi. Şu kutunun üzerine çık ve oradaki sapa bağla. | Open Subtitles | خذ هذا الحبل , وأصعد فوق هذا الصندوق وأربط الحبل فى الحلقة |
Ve kutunun içindeki yumuş, pembe kadifeyi bir kere hissettikten sonra aletini vajinanın dışına sürtmeye geri dönmek istemez. | Open Subtitles | و بمجرد أن يشعر بملمس القطيفة الروز الناعمة داخل الصندوق لن يعود أبداً لمرحلة فرك و إثاره قضيبه بنفسه |
Bu kutunun içinden güzel bir şeyler çıksa iyi olur. | Open Subtitles | حسنا، من الأفضل أن يكون شيء جيد في هذا الصندوق |
kutunun bende kalmasına izin verin. | Open Subtitles | من أن أحصل على شيك النقود يجدر بكِ أن تدعيني أحتفظ بالصندوق |
kutunun birinde Hükümet ajanlarına karşı deliller var... ve Rus mafyasına. | Open Subtitles | يحتوى احد هذه الصناديق على دليل ضد عملا حكوميين و الغوغاء الوسية |
Ekranın ortasına basınca bir kutu çıkıyor, kafalarımız kutunun içinde olsun dikkat et. | Open Subtitles | ينبغي أن تنقر على وسط الشاشة عندما ترى مربع وتأكد من أن المربع حول رؤوسنا |
O zaman kutunun kimde olduğunu ve içinde ne olduğunu hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | إذن ما زلنا لا نعرف ما يُوجد في العُلبة أو من يحوزه؟ |
kutunun içinde... Bekleyelim merak edip açıncaya kadar saklanalım | Open Subtitles | الآن في الصندوقِ الذي نحن سَنَنتظرُ ونَختفي حتى فضولِه |
Bu arada annen fark etmeden, o dosyayı kutunun içine koymamı ister misiniz? | Open Subtitles | على فكرة, أتُريديني أن أعيد ذالك الملف للصندوق قبل أن تلاحظ أمك ؟ |
Ama bunları yapamıyor çünkü kahretsin ki o kutunun içinde! | Open Subtitles | ولكنه لن يفعل ذلك ابدا لانه مغلق داخل تابوت لعين |
Bu oyunları oynamaktan bir tek kutunun üzerindeki insanlar hoşlanıyor. | Open Subtitles | الوحيدين الذين يحبون اللعب بهذه الألعاب هم الذين على العلبه |
Bir-fit-kutunun bir çekirdek ile aynı yoğunluğa sahip olabilmesi için kaç tane arabanın çekirdeğini bu kutunun içine koyman gerekir? | TED | كم عدد نوى السيارات التي عليك وضعها في الصندوق ليكون صندوقك المربع بضلع قدم واحد بنقس كثافة النواة؟ |
Bir tek kutunun vereceği zararı kabul etmekten bahsediyoruz. | Open Subtitles | ما أقصده هو أن نقبل بالدمار الناتج عن هذه العبوة الواحدة |
Senin parmak izlerin kutunun üzerindeydi. | Open Subtitles | بصمات أصابعك كّانت على ذاك الصّندوق. |
Her projeye büyük bir karton kutu veriyor, kutunun üzerine projenin adını yazıyor. | TED | إنها تعطي كل مشروع صندوق كرتون كبير، تكتب اسم المشروع على جانب الصندوق، |