ويكيبيديا

    "kuzeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشمال
        
    • للشمال
        
    • شمالا
        
    • شمالًا
        
    • الشمالي
        
    • شمال
        
    • الشّمال
        
    • الشمالية
        
    • شمالاَ
        
    • الشمالِ
        
    • جنوبا
        
    • شمالاً من
        
    • بالشمال
        
    • إلى الغرب
        
    • يتجه شمالاً
        
    Kuzey kutbu güneye gider ya da tam tersi güney kutbu kuzeye gider. TED القطب المغناطيسي الشمالي ينقلب إلى الجنوب ، والقطب المغناطيسي الجنوبي إلى الشمال وبالعكس.
    Kışın güneye için ve havalar ısındığında kuzeye uçmak için?" TED ان تسافر الي الجنوب في الشتاء والي الشمال في الدفء
    - Baş tarafına 200 litre pompala. - kuzeye dönüş tamamlandı komutanım. Open Subtitles قم بضخ 200 لتر إلى الأمام الإتجاة نحو الشمال , يا سيدى
    Radara göre şimdiden sahil kesiminde yağış başladı.... ...ve hızla kuzeye doğru ilerliyor. Open Subtitles الرادار يظهر بالفعل زيادة عجلة السرعة عبر المناطق الساحلية و تتحرك بسرعة للشمال
    İhtiyacın olan parayı aldın mı? Tekrar kuzeye gidecek misin? Open Subtitles هل حصلت على المال اللذي تريده، هل ستذهب للشمال ثانية؟
    Buradan kuzeye, ADH'ye hareket edeceğiz ve bu dönemecin olduğu yerde saklanacağız. Open Subtitles من هناك, تحرك شمالا باتجاه جهاز التوجيه وجد مخبأ في هذا المنحنى
    Pakistan'dan kalkış yapacak ve kuzeye, doğruca Rusya'ya doğru uçacaktı. Open Subtitles كان سيقلع من باكستان ويطير الى الشمال مباشرة عبر روسيا
    Sen bana ne vereceksin, kuzeye ordumuzu gönderme kararı çıkartma sözüm karşılığında? Open Subtitles ماذا لديكى لتقدميه؟ فى مقابل كلمتى سأساعدك فى أرسال الجيش الى الشمال
    Kahvaltıda kendilerine yol boyu yetecek kadar yumurta yiyen kuşlar artık kuzeye gidebilirler. Open Subtitles الطيور تتوجه الآن نحو الشمال, مكتفين من وجبة البيض التي ستكفيهم طوال الرحلة.
    Rota hala çok kuzeye doğru. Buradayız. Dört gün geçti. Open Subtitles مازلنا نسلك أقصى الشمال هذا هو موقعنا بعد أربعة أيام
    Cazibeni kullan, kendi yolunu aç ve kuzeye doğru git. Open Subtitles استخدمي دهاءكِ , جدي وسيلة نقل وواصلي قُدماً بأتجاه الشمال
    Belki senle ben bu haftasonu kuzeye doğru şehir dışına gitsek. Open Subtitles ربما لي ويمكن أن تذهب في الشمال في نهاية هذا الاسبوع،
    Ve sonra kuzeye doğru, kule tarafından buraya, buraya ve buraya gitmiş Open Subtitles ومِن ثمّ ذهبت إلى الشمال مِن خلال البُرج الذي هنا، هنا، وهنا.
    O zaman güneyden çok uzaktasın ve rotayı daha fazla kuzeye çevirmelisin. Open Subtitles فأنت بعيد جداً بأقصي الجنوب و يجب أن تتوجه أكثر إلى الشمال.
    Sana yardım sözü verecek olup orduyu kuzeye gönderirsem, karşılığında sunacak neyin var? Open Subtitles ماذا يجب أن تقدميه ؟ مقابل كلمتي التي سأساعدك بها لإرسال جيشٍ للشمال
    kuzeye doğru yola çıkmıştık ki, korucular bizi fark etti. Open Subtitles بينما نشق طريقنا للشمال ، إثنان من رجال الدوريات شاهدونا
    Telefonun yerini tespit ettik, kuzeye doğru gidiyor. Peşine ekip gönderelim mi? Open Subtitles لدي تحديد مواقع بالاقمار الصناعية على الهاتف يتوجه للشمال هل نرسل وحدات؟
    Görünüşe göre güneş binanın o tarafında. O zaman kuzeye bakıyor olmalıyız. Open Subtitles يبدو أن الشمس على هذه الجهة من المبنى، لذا نحن ننظر شمالا
    kuzeye köylere ve insanlara, yada güneye ateş hattı boyunca. Open Subtitles شمالا نحو القـُرى والناس, أو جنوبا على طول خط النار
    Doğuya gidebilir ya da kuzeye geri dönebilirdi, ama hayır, yalnızca güneye. Open Subtitles كان بإمكانه ان يذهب شرقا او ان يهرب شمالا لكن لا,دائما جنوبا
    Filipin açıklarında güçlü bir fırtına başgösterdi ve kuzeye doğru ilerlemesi bekleniyor. Open Subtitles إعصارٌ قويّ قادم من الساحل الفلبيني، و من المُتوقع أن يتجه شمالًا.
    Graziani Kufra'ya yoğunlaştı, biz de kuzeye saldıracağız. - Biz onun gerisine gideceğiz. Open Subtitles غراتسياني قد يستولي على شمال الكوفرة نحن سنسيطر على الجنوب، سنجبره على التراجع
    Kuzeylilerin hepsi yüzünü kuzeye çevirdi Duvar'ın ötesindeki tehditten korkuyorlar. Open Subtitles الشّماليون يواجهون الشّمال جميعاً، قلقون حول التهديد من وراء الجدار.
    Uzun yıllar boyunca, kuzeye sayısız seferler düzenledim ama hepsi boşunaydı. Open Subtitles على مر السنين أطلقت العديد من البعثات الشمالية لكن دون جدوى
    Onun için daha kuzeye, Endonezya'ya uzanmak gerekir. Open Subtitles لذلك علينا ان نتجهَ شمالاَ إلى أندونيسيا.
    Her gün kuzeye gidip geliyorsun, TED تتجهين كل يوم إلى الشمالِ وتذهبين هنا وهناك.
    8 Nisan 2024'te, Ay'ın gölgesi Texas'tan kuzeye doğru Maine'e hareket edecek. TED وفي 8 أبريل من 2024، سيتوجّه القمر شمالاً من تكساس إلى مين.
    Ne-- doğru mu okuyorum, kuzeye gidenler güneye göre daha çok mu hastalanıyor? Open Subtitles ماذا... هل أنا أقرأ هذا جيداً أن الناس الذين بالشمال يمرضون أكثر من
    kuzeye doğru altı adım, kayadan sola dön, sonra batıya doğru dört adım. Open Subtitles ست خطوات إلى الشمال، ثم يسارا عند الصخرة، ثم أربع خطوات إلى الغرب.
    Beverly Glen, Pico'dan kuzeye doğru şartlı tahliye edilmiş silahla saldırı zanlısının peşindeler. Open Subtitles يتجه شمالاً إلى بيفرلى جلين ، بيكو مُحقق معه سلاح يتبع مُشتبه به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد