Mısır ekmeği, lahana salatası, patates püresi, peynirli makarna iyi pişmiş fasulye veya tayland yemeği ile beraber geliyor. | Open Subtitles | تأتي مع خبز الذرة , سلطة الكرنب بطاطا حلوة مهروسة , أربعة معكرونة بالجبنة , فول محمص أو بامية |
Her gün o lahana salatasının kokusunu duysam ben de birilerini vurabilirdim. | Open Subtitles | يشتم سلطة الكرنب تلك طوال اليوم؟ أنا قد أقتل شخص ما، أيضًا. |
Yıldırım, bir insana beyzbol sopası veya lahana gibi çarpmaz. | Open Subtitles | البرق لا يُصيب أحد هكذا مثل كُرة البيسبول أو الملفوف. |
İleride belki bir daha buraya gelir de lahana yetiştiririz diye amına koyayım. | Open Subtitles | كما تعلمون، في حال أردنا أن ينزل وزرع بعض الملفوف سخيف يوم واحد. |
Devletler, lahana çalmak veya kralın bahçesini eleştirmek gibi boş sebeplerle insanları idam etti. | TED | الحكومات اعدمت الناس لأتفه الأسباب مثل سرقة كرنب او إنتقاد الحديقة الملكية |
lahana yapraklarının göğüs ağrısını azaltmak için önerildiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين أن أوراق اللفت موصى بها لآلام الثدي المتورم؟ |
Düzgün bir bilgi yok ama harika lahana turşuları var. | Open Subtitles | لا توجد معلوماتَ حقيقيةَ هناك، لَكنَّهم يَعملونَ مخللُ ملفوف عظيمُ. |
Ne kadar reklamını yaparlarsa yapsınlar lahana sadece bir garnitür. | Open Subtitles | لا يهمني مقدار الترويج الذي فعلوهـ له الكرنب هو الأفضل |
Arınmak dediğinde daha çok lahana yeriz demek istediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حينما قلتِ مُطهر. أعتفد أنكِ تعنين نتناول المزيد من الكرنب. |
İçine patates, lahana ve biraz da İrlanda viskisi koyarım. | Open Subtitles | أتناوله مع البطاطس و الكرنب و جرعة من الويسكي الإيرلندي |
Benim, abimin ve kız kardeşimin gerçekten de fırında pişmiş lahana yemeği sevdiğimizi bilmenizi istiyorum. | TED | واريدكم ان تعلموا .. انني . .واخي .. واختي نحب اكل رقائق الكرنب |
İkinci bir şekil değişimde lahana ortaya çıkıyor. | TED | و إن غيرتها بطريقة ثانية سوف تحصل على الكرنب |
Fermente yiyecekler gibi, yoğurt, lahana turşusu veya salam olsun, hepsi de daha geç bozulacak. | TED | مثل الطعام المخمر، سواء كان الزبادي أو مخلل الكرنب أو السلامي، سوف يفسدون جميعهم بسرعة أقل أيضًا. |
Ayrıca içine kırıntılar girecek, seni lahana kafalı! | Open Subtitles | بالأضافة أنك سوف تحصل على الفتات انك رئيس الملفوف |
Ve leylek cennetten uçarak çıka geldi, ve lahana yaprağına bir elmas parçası bıraktı. | Open Subtitles | . ثم نزل طائر اللقلق من السماء ، ووضع ماسة تحت أوراق الملفوف |
Fırfırlı prenses bir lahana satın aldı, teşekkürler! | Open Subtitles | فتات الملابس المرفرفة تشتري من الملفوف شكرا لكِ |
Kek, süt pirinç muhallebisi, pancar lahana sarması meyve salatası, tatlı turşu? | Open Subtitles | ..كعك،وبعض اللبن حلوى البودنج، بالبنجر كرنب |
Şu anda biraz lahana ve patates için neler vermezdim. | Open Subtitles | عن ماذا اتخلى الان من اجل طبق كرنب وبطاطس ... |
Sonra onları biraz lahana ve beyaz şarap sosuyla harmanlardım. | Open Subtitles | واقوم بعمل ساتييه بهم , مع بعض اللفت وبعض النبيذ الابيض الخفيف |
Ziraat Fakültesi olmasaydı, muhtemelen lahana yiyemezdik. | Open Subtitles | بدون برنامجها الزراعي،لما كان لدينا ملفوف على الأغلب |
Burada lahana AŞ'yi sonsuza değin kapattıracak kadar delil var. | Open Subtitles | هناك ما يكفى من أدلة لمحو شركة كاباج للأبد |
Bu lahana, tatlı patates, havuç, çoy. | Open Subtitles | هذا خس, قرع, بطاطس حلوة جزر, بوك شوى. |
lahana, hindistancevizi suyu ve ceviz karışımıdır. | Open Subtitles | أنه خليط من الكالي , وماء جوز الهند والجوز |
Reklamını yaptığım meyve sıkacaklarını üreten şirketle olan anlaşmamıza göre halka açık ortamlarda lahana suyu haricinde hiçbir şey içmemem gerekiyor. | Open Subtitles | التي بيني وبين الساقي الذي أشجعه, أمام العامة لا يفترض بي أن أشرب سوا شراب الكايل |
Ahbap, arka bahçede 45 dakikayı bir şapkanın içine lahana çorbası sıçarak geçirdim. | Open Subtitles | "ياصاح ، لقد قضيت 45 دقيقة أتغوط "البروكلي داخل قبعة في الساحة الخلفية |
- Açlıktan ölüyorum! - lahana çorbası olmasa iyi olur! | Open Subtitles | انا جوعانة, ارجو الا يكون هناك حساء الخس |
Yanında bol lahana turşusu, lütfen. Son dakika gelişmesi için programa ara veriyoruz. | Open Subtitles | ،"هل يمكنني الحصول على بعض مِن "برغر الجبن وملفوف مخلل كبير، مِن فضلكِ؟ |
Şundan çeyrek porsiyon alayım, ekstra barbekü sosu ve lahana. | Open Subtitles | حسناً سآخذا ربع هذا و صلصة الباربكيو وسلطة الكول سلو زيادة صلصة باربيكيو وسلطة كول سلو |
Terre Haute Federal Hapishanesi'ndeki lahana dolmasından beter olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن ان يكون بسوء القرنبيط في السجن الفدرالي |
Evet, buzlu lahana turşusu suyu içmiştiniz. | Open Subtitles | نعم و لدينا أيضا عصير الـ (ساوركراوت) و هو على وشك النفاذ |