| mücevherlere 150,000 dolar gitti mi? | Open Subtitles | و لقد صرفت 150.000من أجل الجواهر, حسناً؟ |
| O mücevherlere el sürebilen başka kimler vardı? | Open Subtitles | والآن من أيضاً حصل على وصول لهذه الجواهر ؟ |
| Altına veya süslü püslü mücevherlere ihtiyacın yok. | Open Subtitles | . أنتى ليس بحاجة إلى الجواهر الذهبية أو المبهرجة |
| mücevherlere ve demokrasiye bir tek biz sahibiz. | TED | نحن الوحيدون الذين نملك المجوهرات والديموقراطية .. |
| mücevherlere karşı olan bağım, bir tren biletine olanla eşdeğer. | Open Subtitles | لم اعد أمتلك أيه رغبه فى هذه المجوهرات أكثر من تذكره قطار |
| mücevherlere karşı ilgim, politikaya, modern şiire, veya heyecan peşinde olan kadınlara duyduğum kadardır. | Open Subtitles | أنا أهتم بالمجوهرات مثل السياسه و الشعر والمرأه الغريبه |
| Şafağa kadar mücevherlere ulaşmam mümkün değil. | Open Subtitles | لن أتمكن من إحضار الجواهر إليكم بحلول الفجر |
| Şafağa kadar mücevherlere ulaşmam mümkün değil. | Open Subtitles | لن أتمكن من إحضار الجواهر إليكم بحلول الفجر |
| Teşekkürler, şimdi arka camı kırıp mücevherlere doğru geliyorum. | Open Subtitles | شكرًا لك، حسنًا، إذًا حطّمت النافذة الخلفية وشققت طريقي إلى حافظة الجواهر. |
| Geçen sene mücevherlere değer biçtirmiştik. | Open Subtitles | لقد ثمنا بتثمين الجواهر العام الماضي |
| Hakim'in taktığı mücevherlere bak. | Open Subtitles | حكيم ليس لديه أى مخاوف ويرتدى الجواهر |
| Hayli kabarık masraflarımızı ödemek için de İktisadi Birlik çaldığın bütün mücevherlere el koyacak. | Open Subtitles | و "الاتحاد الاقتصادي" سيأخذون كل الجواهر التي ستسرقها لتغطية نفقاتنا الهائلة |
| Hayli kabarık masraflarımızı ödemek için de İktisadi Birlik çaldığın bütün mücevherlere el koyacak. | Open Subtitles | و "الاتحاد الاقتصادي" سيأخذون كل الجواهر التي ستسرقها لتغطية نفقاتنا الهائلة |
| mücevherlere karşı zaafınız var. | Open Subtitles | ومن نظريتي أن لديك حب الأستحواذ على المجوهرات سيدتي |
| Pasaportlara, mücevherlere bakacak olursak Himmler'e katılmak telaşındaymış. | Open Subtitles | جوازات السفر، المجوهرات. سيلتحق بهذه الطريقة بهملر. |
| Mücevher al. Kızlar mücevherlere bayılır. | Open Subtitles | أجلب لها مجوهرات, الأطفال يحبون المجوهرات |
| Tablolardan heykellere goblenlerden mücevherlere kadar her şey geri iade edildi. | Open Subtitles | كل شيء من اللوحات و المنحوتات و الفرش المزخرفة و حتى المجوهرات تمت إعادتها |
| Mücevher al. Kızlar mücevherlere bayılır. | Open Subtitles | أجلب لها مجوهرات, الأطفال يحبون المجوهرات |
| mücevherlere tek kuruş vermem, tabii elmas olanlar dışında. | Open Subtitles | ليس الأمر هو أنني مغرمة بالمجوهرات ، ما عدا الماس ، بطبيعة الحال. |
| mücevherlere tek kuruş vermem, tabii elmas olanlar dışında. | Open Subtitles | ليس الأمر هو أنني مغرمة بالمجوهرات ، ما عدا الماس ، بطبيعة الحال. |