Müslümanlar, Hristiyanların, ateistlerin agnostiklerin ve Hinduların yanında bir camiyi sarıya boyadılar. | TED | وقف المسلمون بجوار المسيحيين والملحدين واللاأدريين والهندوس وقاموا بطلاء المسجد باللون الأصفر. |
Tıpkı Amerika gibi, bu ülkedeki Müslümanlar dünyanın her tarafından geldiler. | Open Subtitles | انها امريكا , حيث يأتى اليها المسلمون من مختلف انحاء العالم |
İstemeyerek de olsa Müslümanlar haccın bittiğini anladılar. ve Medine'ye döndüler. | Open Subtitles | وهنا أعتبر المسلمون أن الشعائر قد تمت وبدأو بالتوجه إلى المدينة |
Batıda, çoğu zaman zannediliyor ki Müslümanlar genellikle terörizme göz yumuyorlar. | TED | في الغرب،غالباً ما يفترض أن المسلمين بشكل عام يتغاضون عن الإرهاب. |
Öldürdüğün adam, Müslümanlar arasında büyük bir süvari olarak tanınırdı. | Open Subtitles | الرجل الذى قتلته كان من بين الفرسان الأشداء من المسلمين |
Kadınların toplum hayatından uzaklaştırılması aslen bir Bizans ve Fars uygulamasıydı. Müslümanlar bunu benimsediler ve dinlerinin bir parçası hâline getirdiler. | TED | والتي كانت تعزل النسوة مثل السلوكيات البيزنطية والفارسية وقد تبنى المسلمون هذه السلوكيات وجعلوها جزءاً من دينهم |
Yani, İslam inancıyla ilgili gibi görünen bir sorun, gerçekte Müslümanlar'ın sürdürmekte oldukları bir gelenek olabilir. | TED | اذا . .ما يبدو مشكلة فيما يتعلق بالديانة الاسلامية ليست اكثر من تقليد قديم .. بدء المسلمون اعتماده |
Müslümanlar hakkında gerçekler: Müslümanlar bir hastane konsepti icat etti. | TED | حقائق حول المسلمين: اخترع المسلمون مفهوم المستشفى. |
Yüzyıllar boyunca Yezidilerin inançlarını anlamayan Müslümanlar ve Hıristiyanlar, onları şeytana tapanlar olarak kınadılar. | TED | لمئات السنين، المسلمون والمسيحيون الذين لا يفهمون معتقداتهم يعتبرون اليزيديين مثل عبدة الشيطان. |
Müslümanlar, ilahi yolu vurgulamak için gelen en önemli elçi ve peygamber olan Hz. İsa'yı Sufizm'in Üstadı olarak kabul ederler, | TED | يعتبر المسلمون يسوع هو سيد الصوفية ، الرسول الأعظم والرسول الذي جاء للتأكيدعلى المنهج الروحي |
Hindular ineklerin kutsal olduğuna inanırlarken... Müslümanlar ise inekleri yiyorlar. | Open Subtitles | يؤمن الهندوسيون بقدسية البقر بينما ياكل المسلمون لحم البقر |
Sanırım tüm Müslümanlar bir gün Hacca gitmeyi hayal ederler. | Open Subtitles | أعتقد أن كل المسلمين يحلمون بأداء فريضة الحج يوماً ما |
Eğer Müslümanlar senin gibi düşünüyorlarsa o zaman neden ülkemizden çıkıp gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | إذا شعر المسلمين أمثالك بهذا الشيء لماذا لا تخرجون من بلدنا ؟ |
Bazı Müslümanlar kadın sesinin duyulmasının yasak olması gerektiğine inanır. | Open Subtitles | بعض المسلمين يعتقدوا ان صوت المرأة محرم في الأماكن العامة |
Ve oldukça manidar bir şekilde, sadece bazı Müslümanlar bu uygulamayı yaparlar. Kuzey Afrika'daki Müslümanlar, başka yerlerdekiler değil. | TED | وبعض المسلمين يمارسون هذا التصرف اليوم وليس فحسب المسلمين في شمال افريقيا يقومون بهذا .. |
Bir çalışma, kişilerin Müslümanlar hakkında olumsuz haberlere maruz kaldığında Müslüman ülkelere yapılan saldırılara ve Amerikalı Müslümanların haklarını kısıtlayan yasalara karşı daha kabullenici olduklarını gösteriyor. | TED | أوضحت دراسة أن بتعرض العينة لقصص الأخبار السلبية عن المسلمين، أصبحوا أكثر تقبلاً للهجمات العسكرية على البلدان المسلمة وأيضًا للسياسات التي تنتقص من حقوق المسلمين الأمريكيين. |
Hindular ve Müslümanlar başları dimdik yaralanmak ya da ölmekten kaçmayı ummadan. | Open Subtitles | هندوس و مسلمون سويا و رؤوسهم مرتفعة دون أي أمل في الفرار |
Sonraki Müslümanlar için onun göğe çıktığı yer, | Open Subtitles | كان لا يزال يتأرجح عندما عاد لذلك بالنسبة للمسلمين فإن نقطة الأنطلاق |
Bütün Müslümanlar önyargılarını tekrar gözden geçirsinler diye gözleri önüne serdim. | Open Subtitles | وضعها في مكان ظاهر الحصول على آراء مسلمين آخرين لإعادة النظر في الأفكار المسبقة الخاصة بهم |
" Şunu iyi bilin ki, Müslümanlar birbirinin kardeşidir. " | Open Subtitles | يجب أن تعرفوا أن كل مسلم هو أخ كل مسلم أخر وجميع المسلمين اخوة لبعضهم البعض |
O Müslümanlar istedikleri cihada kavuşacaklar, kutsal savaşlarına. | Open Subtitles | لدى المُسلمين ما يُسمونهُ الجِهاد الحرب المُقدّسَة |
Türkmen emirleri, Müslümanlar. | Open Subtitles | والمسلم لا يجب عليه دائما أن يقاتل أخيه المسلم |
Sarı saçlı mavi gözlü Müslümanlar, Araplar,Afrikalılar ve Hintliler. | Open Subtitles | ،المسلمون ذات الشعر الأشقر والعيون الزرقاء والمسلمون العرب والأفريقيون والأندونيسيون |
Müslümanlar olarak adaleti aramalıyız. | Open Subtitles | لتكون مقبولة لو كان ذلك جزء من اللعبة لكنى كمسلم لا يجب إلا أن أبحث عن العدالة |
Siz Müslümanlar cinayete karsisiniz saniyordum. | Open Subtitles | ظَنَنتُ أنكُم المُسلِمون ضِدَّ جَرائِمِ القَتل |
Hristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar ya da voodoo büyücüleri sizin için geliyordur. | TED | المسيحيون واليهود والمسلمون، كهنة الشعوذة سوف يأتون من أجلكم. |