| Peki maçlar sırasında olup da şu an burada olmayan ne var? | Open Subtitles | ما الشيء الموجود هنا أثناء المباريات و لا يتواجد في الأوقات الأخرى؟ |
| maçlar vücudunda büyük etki yapıyordu; yırtık kalça eklemi, çatlak kaburgalar. | TED | المباريات سببت تشوهات في جسده لقد مزق مفصل الورك و كسر ضلوعًا. |
| Siz de eski bir atletsiniz. Bazı maçlar ertelenir. | Open Subtitles | وأنت رياضى قديم أيضاً وتعرف أن بعض المباريات مؤجلة بالفعل |
| Kötü maçlar, Kötü maaş, kötü şehirler, kötü uçuşlar kötü oteller, çok kötü yemekler evsiz, yuvasız, yalnız. | Open Subtitles | مباريات ردئية, دخل ردئ مدن ردئية, رحلات رديئة فنادق رديئة أكل ردئ جداً بدون بيت, بدون جذور وحيد |
| Önümüzdeki maçlar için bilet kuyrukları şehir sınırlarına dayandı. | Open Subtitles | طوابير التذاكر تمتد حول المدينة للمباريات المقبلة |
| Bu sersem kolay maçlar yapıyor, diğer sersemlerle. | Open Subtitles | ولكن هذا الوغد يأخذ المباريات السهلة مع الأوغاد الأخرين |
| maçlar ve idmanlar disinda... bir de 2 ortalama tutturmami bekliyorlar, ama bunu beceremiyorum. | Open Subtitles | فضلاً عن المباريات والتدريب يتوقعون مني أن أحافظ على معدل 2.0 ولا أستطيع ذلك |
| Ben ve bütün bu adamların oynadığı maçlar intikam için değildi. | Open Subtitles | وانا واصدقائي لعبنا كل هذا المباريات ليس من اجل الانتقام |
| Ekose desenli masaörtüleri olan masalar koyabiliriz... bir müzik kutusu, maçlar için büyük ekran bir televizyon. | Open Subtitles | ..يمكننا هنا وضع طاولات الطعام بمفارشها صندوق تشغيل الموسيقى ، شاشه كبيره لمشاهدة المباريات |
| Tüm önemli maçlar öğleden sonra yapılıyor. | Open Subtitles | لا تحدث المباريات المهمه إلا بعد زوال الشمس في منتصف النهار. |
| Açıklayın, Raciti öldüğünde, neden bütün maçları ertelediler ve şimdi, bütün maçlar oynanıyor. | Open Subtitles | نريد أن نعرف لماذا عندما قتل راشيتى,أوقفوا كل المباريات ولكن الان المباريات مستنره أين العدل؟ |
| O maçlar benim için, senin karşında alacağım galibiyetin ısınma turlarından başka bir şey değildi. | Open Subtitles | تلكَ المباريات ما كانت إلّا إحماءً لهزيمتك. |
| Kalan maçlar seyircisiz ve kamerasız oynanmazsa, maça çıkmayacak. | Open Subtitles | حتى يتم لعب المباريات المتبقية بدون جمهور وبدون كاميرات إنه لا يريد الظهور |
| Sonunda sınır koydular ve maçlar sonlanabildi. | Open Subtitles | ثم جاءت فكرة الحدود, لكي تنتهي المباريات |
| Bu gece yaptığın gibi başka çılgın maçlar yapıp halkı gelip izlemesi için bilgilendirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أصطناع عرض آخر من تلك المباريات المجنونة كالتي فعلتها الليلة ونشحن الناس لتأتي وتشاهده. |
| Dükkanda seyrettiğim maçlar ve muhabbetlerden o kadar etkilendim ki kendimi üniversitede basket oynarken buldum. | Open Subtitles | كنت ألعب في الجامعة عندما أدركت كم صقلت موهبتي تلك المجادلات ومشاهدة المباريات في المحل. |
| Bradford Meade hastanede, eminim bütün maçlar iptal edilmiştir. | Open Subtitles | "برادفورد ميد" في المستشفى انا متأكد بان جميع المباريات قد الغيت |
| Böyle maçlar insanları salonlardan uzaklaştırır. | Open Subtitles | هذه هي المباريات التي تبعد الجماهير |
| Kolej futbol maçları Cumartesi günleri oynanır. Profesyonel maçlar Pazar. | Open Subtitles | مباريات كرة القدم للجامعات تقام أيام السبت، والمحترفين في أيام الأحد |
| Takımda değildim ya hiçbir şeyde, ama ben ve kızkardeşim bazen gerçeğe yakın maçlar yapardık. | Open Subtitles | لم أكن ضمن الفريق لكننا صورنا أنا وأختي مباريات رائعة |
| Maçları, boks kurallarına göre sekiz geleneksel ağırlık kategorisinden beşi ile yapacağız ve maçlar, her iki sporcunun oyunlarını oynayacağı üç dakikalık üç raunttan oluşacak. | Open Subtitles | ستكون لدينا خمسة مباريات حسب تصنيف الأوزان المعتادة بعالم الملاكمة |
| Önümüzdeki maçlar için bilet kuyrukları şehir sınırlarına dayandı. | Open Subtitles | طوابير التذاكر تمتد حول المدينة للمباريات المقبلة |