İlla bir yere gitmek istiyorsanız şelaleleri veya mağaraları görmeye gidin. | Open Subtitles | ان كنتي ضروري تذهبين لمكان ما اذهبي لمشاهدة الشلالات او الكهوف |
Buranın insanları bu mağaraları çöl sıcağından kaçmak için kazdılar. | Open Subtitles | قام الشعب هنا بحفر هذه الكهوف للهروب من حرارة الصحراء |
Buzul mağaraları hakkındaki ilginç gerçek her yıl, yeni tünellerin oluşmasıdır. | TED | الأمر الجنونيّ حول الكهوف الجليدية هو أنّ قنوات جديدة تتشكّل كلّ سنة. |
Chauvet mağaraları; kendileriyle aynı dönemden barındırdıkları birkaç küçük, gerçekçi kadın ve hayvan heykelleriyle birlikte 32,000 yaşındadır. | TED | كهوف الشيفيت لها ما يقارب 32000 سنة، إلى جانب القليل من التماثيل الصغيرة والواقعية لنساء و حيوانات من نفس الفترة. |
Baktığınız yer, Marabar mağaraları, yaklaşık olarak Chandrapore'nin 32 km. ötesinde. | Open Subtitles | تلك كهوف مارابار حوالي عشرين ميلا من تشاندرا بور |
O ve ben uzun süredir mağaraları keşfediyoruz ve uzun zamandır mağaralara tırmanıyoruz ama ikimiz de daha önce bir buzul mağarasını keşfetmemiştik. | TED | قمنا معا باستكشاف الكهوف و كنّا نتسلّق الجبال معا لمدّة طويلة من الزّمن، لكن ما من أحد منّا قام باستكشاف كهف جليديّ سابقا. |
Bir askeri istihbarat robotu. Birliklerin önünden gidip, mağaraları inceliyor mesela. | TED | إنه روبوت ترصد للجيش من أجل أن يسير في مقدمة الفرق العسكرية, ويتفقد الكهوف مثلاً. |
Profesör Godbole, mağaraları gördünüz mü? | Open Subtitles | هل سبق وشاهدت الكهوف يا بروفيسور قودبولي؟ |
Çünkü Büyülü mağaraları açarken yapacakları tören danslarını izlemeliyiz. | Open Subtitles | ذلك بسبب أننا يجب أن .. نرى الاحتفالات الراقصة حينما يفتتحوا الكهوف السحرية |
O mağaraları melanin eksikliği olan avucunun içi gibi bilen bir dostumuz var. | Open Subtitles | عندي مساعد يعرف تلك الكهوف عن ظهر يده المحرمة الشاحبة |
Alınmayın profesör, ama mağaraları ben buldum. | Open Subtitles | مع أحترامي يا بروفيسور فأنا من إكتشف الكهوف |
mağaraları koruyan enerji kalkanlarını geçemiyor. | Open Subtitles | لا يمكنها اختراق درع الطاقة الذي يخفي الكهوف أيّاً كان |
Bu mağaraları özellikle heyecanlı yapan şey daha keşfedilmemiş sınırlar olmaları ve dünya üzerinde bilinen en büyük ve en uzun mağara sistemlerinden biri olmalarının ortaya çıkmasıdır. | Open Subtitles | المثير بشأن هذه الكهوف هو أنها أحد آخر الحدود الغير مكتشفة، واتضح أنها إحدى أكبر وأطول شبكة كهوف مشهورة في العالم. |
Hayır, mağaraları gün batımına kadar havaya uçurmayacaklar. | Open Subtitles | كلا، إنهم لن يفجروا الكهوف حتى غروب الشمس. |
Sizi Marabar mağaraları'nda pikniğe davet ediyorum. | Open Subtitles | دعوني أدعوكم جميعاً إلى نزهة في كهوف مارابار |
Çoğu deniz mağaraları, dalgaların mekanik darbeleri sonucu oluşmuştur. | Open Subtitles | لذا فمعظم كهوف البحار قد تكونت نتيجة الضربات الميكانيكية العنيفة للأمواج. |
Yeraltı mağaraları ve korkutucu eski malikaneler dramatik kaçar... ama limandaki bir gemi evi bulmak kolaydır. | Open Subtitles | .كهوف تحت الأرض مخيفة القصور القديمة مثيرة لكن منزل للقارب على الأطراف أسهل للإيجاد |
Gene de bana Büyük Kanyon ve Mamut mağaraları birleşmiş misali geliyordu. | Open Subtitles | لكن بالنسبه لى كان وادى سحيق و كهف الماموث مع بعضهما |
Boreham mağaraları. Bıkkınlık mağarası gibi. | Open Subtitles | الخطر الوحيد بالنسبة لي أن أغفو كهف بورم أين هو كهف بورم؟ |
Çıktıktan hemen sonra, mağaraları yerle bir olmuş yanlarında tuhaf bir herifin tekiyle uzun ve berbat bir yürüyüşe çıkmak zorunda kalmışlar ve ölmüşler! | Open Subtitles | وبعد فعلتها تلك على الفور تدمر كهفها... والجميع اضطروا للذهاب برحلة السير الطويلة والغير سارّة تلك... بصحبة شخص غريب الأطوار قابلوه... |
Ama mağaraları yuva olarak kullanan sadece maymunlar değil. | Open Subtitles | و لكن، ليست القردة هي الوحيدة التي تحتمي بالكهوف |