ويكيبيديا

    "mağazanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المتجر
        
    • المحل
        
    • المخزن
        
    • للمتجر
        
    • بالمتجر
        
    • المخزنِ
        
    Duydukları anda, kötü mağazanın önünde sıraya girip onu kuşatacaklar... Open Subtitles ثم سرعان ما سيتجمهرون للمطالبة بإسقاط المتجر الكبير الشرير الذيسيحطم..
    mağazanın bunları bir araya getirebilecek bir servisi yok mu? Open Subtitles ألا تظنين أن المتجر لديه خدمة ما لتركيب هكذا امور؟
    mağazanın kapılarını ilk açtığı günden beri tam beş sene geçti. Open Subtitles إلى يومنا هذا مضت خمسة أعوام منذ أن فتح المتجر أبوابه.
    Ev kadınları mağazanın dışında alışveriş yapmak için sıraya girmiş durumda. Open Subtitles هناك طابور من الامهات خارج المحل جاهزون من اجل تخفيضات الغد
    Bunu mağazanın vitrininde gördüm ve parmağında çok güzel duracağını düşündüm. Open Subtitles رأيت هذا من واجهه المحل وفكرت كم سيبدوا جميلًا في اصبعك
    Öyleyse, bana mağazanın neden içinde bomba patlamış gibi göründüğünü izah edebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تعرض على تفسير معقول لتوضح كيف أن المخزن يبدوا وكأن قنبلة إنفجرت بداخله؟
    Bekle... Noel baba mıyım yoksa bir mağazanın müdürü müyüm? Open Subtitles انتظري , هل أنا سانتا أم أنا مدير المتجر ؟
    mağazanın bize o tarz bir deneme için izin vereceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنّ أنّ المتجر سيسمح لنا بالقيام بذلك النّوع من الاختبارات
    İlginizi çeken birşey görünce ürünü aldığınızda görevli kişi ürünü tarayabilir ve ürün mağazanın herhangi bir yerindeki bir ekranda görüntülenebilir. TED تتناول الجهاز، ومتى رأيت شيئًا أعجبك يقوم الموظف بمسحه بالجهاز وبذلك يمكن عرضه على أي شاشة في أنحاء المتجر
    Tadım için, mağazanın girişine yakın küçük bir stand kurduk. TED ووضعنا كشك للتذوق قرب مدخل المتجر مباشرة
    Saat 11'e kadar 21'den 25'e kadar olan numaraları çağırdılar. Bu biraz sürecekti, ve hiç bedava yüz boyama ya da geçici dövme yoktu ki mağazanın dışında oluşan erimeyi engelleyebilsin. TED بحلول الساعة 11 تمت مناداة الأرقام بين 21 و 25؛ إذاً سننتظر لفترة طويلة. ولا يوجد ما يكفي من الرسم على الوجوه أو الوشم المؤقت المجانيين، لمنع حدوث الانهيار خارج المتجر.
    O mağazanın sahibini görünce çenem daha da acıyabilir. Open Subtitles أعتقد أن فمي يؤلمني أكثر عندما أرى صاحب ذلك المتجر
    Neden beni tüm mağazanın önünde böyle bir duruma soktun? Open Subtitles لماذا وضعتنى فى هذا الوضع أمام كل المتجر ؟
    mağazanın, pamuk kapanının, değirmenin ve nalbandın sahibiyim. Open Subtitles أملك المتجر وحقل القطن ومطحنة الطحين وورشة الحدادة
    mağazanın gelmiş geçmiş en iyi ayakkabı satıcısı. Open Subtitles أفضل عامل للأحذية قد حظى به المتجر من أى وقت مضى
    Bir keresinde İtalyanlar gelmişti, mağazanın yarısını çalıp gittiler. Open Subtitles بل انهم الايطاليين أتوا الى هنا مرة وسرقوا نصف المتجر
    Doris'in patronu Koca Dave Brewster, mağazanın mirasçısı Ann Nirdlinger ile evliydi. Open Subtitles رب دوريس في العمل، بيغ ديف برويستر. كان متزوجا من آن نيردلينغر، وريثة المتجر.
    mağazanın yetkilisi olarak kendimi küçük ailemizin reisi gibi hissediyorum. Open Subtitles بما أننى المسؤول عن المحل ، فإننى أشعر أننى أب لهذه الأسرة الصغيرة
    Sadece mağazanın yerinde olup olmadığına bakmaya gelmiştim. Sonra gideceğim. Open Subtitles لقد جئت لأتأكد أن المحل لا زال هنا ، ثم سأنصرف
    Söyledin. Gitmedim. mağazanın kirası ay sonuna kadar ödendi. Open Subtitles أخبرتنى, وأنا لم أفعل إيجار المحل مدفوع لنهاية الشهر
    Sokağın karşısındaki mağazanın güvenlik kamerası var. Open Subtitles و أيضا كاميرا حراسة المخزن في الشارع المقابل
    mağazanın girişine götürebilir misiniz beni? Open Subtitles أيمكن أن تأخذيني للمتجر الذي بالطابق الأول؟
    yarın falan gelseniz Lotonun alındığı mağazanın kamera görüntülerini inceledim Open Subtitles راجعت أشرطه المراقبه بالمتجر حيث إِشتريت تذكرتك
    Her çalışan, mağazanın farklı bir yerini kontrol eder. Open Subtitles المستخدميَخْرجُ a قسم مختلف مِنْ المخزنِ. لاحظتُ الطوابعَ على أيدي الناسِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد