ويكيبيديا

    "manipüle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التلاعب
        
    • يتلاعب
        
    • تتلاعب
        
    • تلاعبت
        
    • تتلاعبين
        
    • للتلاعب
        
    • بالتلاعب
        
    • أتلاعب
        
    • تلاعبتي
        
    • تلاعبَ
        
    • يتلاعبون
        
    • يتحايل
        
    • والتلاعب
        
    İletişim kurmak isteyen iki kişi için tek yolun onları manipüle etmek isteyen üçüncü bir tarafın finanse edilmesi olan bir toplumda yaşayamayız. TED لا يمكننا الحصول على مجتمع يكون فيه إذا ما أراد شخصان التواصل، يكون فقط من خلال وعبر تمويل شخص ثالث يريد التلاعب بهم.
    Giambattista della Porta, 16. yüzyılda yaşamış bir Neopolitan bilgin, doğal dünyayı inceleyip araştırmış ve nasıl manipüle edilebileceğini görmüş. TED جيامباتيستا ديلا بورتا، عالم نابولي في القرن السادس عشر، اختبر ودرس العالم الطبيعي ورأى كيف يمكن أن يتم التلاعب به.
    Açıkçası, benim bu kadar kolay manipüle edilebileceğimi düşünmene alındım. Open Subtitles بصراحة، شعرتُ بالأهانة لأنكَ تظن أنهُ من السهل التلاعب بي
    Sana kendini nasıl hissettirdiğini Will Shuester'a söylemelisin ve halka açık bir yerde olsun ki, kaçamasın ve seni manipüle edemesin. Open Subtitles عليكي أن تجعلي ويل شيستر يعلم كيف جعلكي تشعرين و في مكان عام حتى لا يستطيع الهرب و هو لن يتلاعب بكي
    Peki ya toplumlar tarafından manipüle edilen veya üretilen uyaranlar? Open Subtitles ماذا عن المحفزات التي تصنعها المجتمعات أو تتلاعب بها ؟
    Bana kilisenin, bu adamların ceza almamaları... için sistemi manipüle ettiğini gösterin. Open Subtitles أرني أن الكنيسة تلاعبت بالنظام كي لا يتعرض هؤلاء الرجال إلى التهم
    Sizi manipüle etmeye çalışmıyordum ama o denizaltının yerini öğrenmem gerekiyordu. Open Subtitles ،لم أكن أحاول التلاعب بك لكنّي إحتجت لمعرفة أين تلك الغواصة
    Üst düzey bir istihbarat subayı uyduları manipüle etmeye çalışıyordu. Open Subtitles اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية.
    Bize hayat veren sıvıyı emsali görülmemiş bir şekilde manipüle edebiliyoruz. Ve bu da bize bir sorumluluk yüklemektedir. TED نستطيع التلاعب ببلازما الحياة بقوة غير مسبوقة. وذلك يضع على عاتقنا مسؤولية.
    Vücudum tıpkı özgüvenim gibi eleştirildi, manipüle edildi ve beni anlamayan insanlarca kontrol edildi. TED تم اختيار جسدي على حدة مثلما حدث بثقتي، كما وقع التلاعب والتحكم به من قبل الذين لا يفهمونه.
    Bu tür algoritmalara sahip olduğunuzda da hükümet gibi dış bir sistem sizin kararlarınızı tahmin edebilir, ayrıca duygularınızı manipüle edebilir. TED وبمجرد الحصول على هذه الخوارزميات، فلا يستطيع نظام خارجي، مثل الحكومة، أن يتنبأ بقراراتي فحسب، بل يمكنه أيضًا التلاعب بمشاعري وعواطفي.
    Ve birisi duygularınızı etkili bir şekilde manipüle edebiliyorsa demokrasi yalnızca bir kukla gösterisinden ibaret olur. TED وإذا تمكن شخص ما من التلاعب بعواطفكم بشكل فعال ستصبح الديموقراطية عرض عرائس عاطفي.
    Esas fikir: insan duygularını manipüle etmek. TED إذا الفكرة هي التلاعب بالمشاعر الإنسانية.
    onları manipüle etmesini sağladık. 3B veri setleriyle de manipüle edip işbirliği yapabilirsiniz, böylece onlara el hareketleri yapabilir ve manipüle edebilirsiniz. TED ويُمكنك أيضاً التلاعب والتحكم بمجموعات البيانات الثلاثية الأبعاد كذلك، حتى يمكنك أن توميء لها وكذلك أن تتلاعب بها.
    Beyaz Saray avukatı direkt olarak Oval Ofisten emir gelmedikçe tanık ifadelerini manipüle etmeye çalışamaz. Open Subtitles مستشار البيت الأبيض لما كان يتلاعب. بشهادة ما، دون توجيه صريح من المكتب البيضاوي
    Ve sonunda Aşağıya doğru inen bir sarmala girdik, çünkü herkes bizi manipüle ediyordu, sonunda herkesle savaşır olduk. Open Subtitles وفي النهاية وجدنا أنفسنا في حلزونة تجذبنا إلى أسفل ولأن الجميع كان يتلاعب بنا انتهينا إلى محاربة الجميع
    Ne kadar iyi bir anne olduğum hakkındaki tüm o uydurma iltifatlarınla sen beni manipüle ettin. Open Subtitles أنت تلاعبت بي مع كل هذه التعليقات الفارغة عن كوني أماً صالحة
    Şimdiden erkekleri üçüncü sınıf çocuğu kadar manipüle edebiliyorsun. Open Subtitles أنت تتلاعبين منذ الان بالرجال ووصلت الى المستوى الثالث
    Olan biteni manipüle ve kontrol etmek için her şeyi yaparlar. Open Subtitles لا يتوانون عن فعل أي شيء للتلاعب والسيطرة على ما حولهم.
    Nikotin eklemeseler de, açıkça manipüle ediyorlar. Open Subtitles ليس بإضافة النيكوتين ولكن بالتلاعب في الكمية
    Siz ikinizi böyle manipüle etmeyi denememeliydim. Open Subtitles .. أنا لم يجب أن أتلاعب . بكما كما فعلت ..
    Açıkça beni manipüle ettin. Open Subtitles أنتِ من الواضح بأنكِ تلاعبتي بي
    İşçilerinden çaldı, sonra da hapisten hafif bir ceza ile kurtulmak için sistemi manipüle etti. Open Subtitles لقد سرق من موظّفيه ، ثم تلاعبَ بالنظام للهروب من حياة السجن بأخفّ العقوبات
    Macar bir milyarder ve yardımsever, internetteki bazı komplo teorisyenlerine göre ise George Soros küreselci bir öcü, bütün dünya politikasını gizlice manipüle eden birkaç elitten biri. TED إنه من دولة المجر وكريم محب للخير. وبالنسبة إلى بعض المتآمرين عبر الإنترنت، يعد جورج سوروس مناصرًا للعولمة ومصدر رعب، وواحدًا من النخبة الذين يتلاعبون سرًا بالشؤون العالمية.
    manipüle ediyor. Open Subtitles لكنه يكذب إنه يتحايل
    Öyle ki inFORM'u kullanarak nesnelere ekrandan erişebilir ve uzaktan manipüle edebilirsiniz. TED ولذلك فباستخدام البرمجية المعلوماتية نستطيع الوصول من الشاشة والتلاعب بالأشياء عن بعد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد