18 aydan fazla sürede, binlerce çocuğunda dahil olduğu 100.000 çevre sakini yüksek seviyede kurşun kirletilmiş içme suyuna maruz kaldı. | TED | لمدة 18 شهرًا، تعرض 100,000 ساكن محلي، بما في ذلك الآلاف من الأطفال الصغار، لمياه شرب ملوثة بمستويات عالية من الرصاص. |
İnfaz yıllar önce yapıldı cesedi sadece birkaç gündür çeşitli maddelere maruz kaldı. | Open Subtitles | في الغالب تم قتله منذ عده سنوات جسده فقط هو ما تعرض للقصف |
Atık kimyasalların bilinmeyen bir karışımı kaza ile radyasyon dalgaları serisine maruz kaldı. | Open Subtitles | مزيج مجهول من مواد كيماوية تعرض صدفة لسلسلة من الأمواج المشعة |
gazinin neden olduğu miktarı henüz belli olmayan oranda hasara maruz kaldı, gazinin adının James W. Stewart, ve köpeğininkinin Nixon olduğu bildirildi. | Open Subtitles | تعرض لأضرار غير محدودة من المحارب وإسمة جيمس ستورات وكلبة نكسون |
Desmond yakın zamanda yüksek seviye radyasyon ya da elektromagnetizmaya maruz kaldı mı? | Open Subtitles | هل تعرّض مؤخّراً لمستويات عالية من الإشعاعات أو الكهرطيسيّة؟ |
Bodrum katındaki odasında doğal bir kayanın temelinden sızan yüksek derecedeki radon gazına maruz kaldı. | Open Subtitles | كان في القبو الخاص به، حيث تعرض لمستويات عالية جداً من غاز الرادون المتسرب من الصخور الطبيعية الأساسية |
O da bizim gibi gaza maruz kaldı. | Open Subtitles | لقد تعرض للإصابه مُثلنا تماماً. إنهُ يبدو بحالة صحية جيدة؟ |
- Ölen çocuk acaba onda olan bir şeye mi maruz kaldı? | Open Subtitles | -يمكن أن يكون الفتى الميت قد تعرض لشيئ منه |
Revire gitmemiz lazım. Daniel radyasyona maruz kaldı. | Open Subtitles | يجب أن نأخذة للمشفى دانيال تعرض للإشعاع |
George Mason was bu sabah ölümcül dozda plütonyuma maruz kaldı. | Open Subtitles | جورج ميسون تعرض لاشعاع قاتل هذا الصباح |
Aynı zamanda Patron Hyun da ciddi acılara maruz kaldı. | Open Subtitles | لقد تعرض الرئيس هيون لاصابات خطيرة |
Evet, daha çok maruz kaldı. | Open Subtitles | وبالتالي، تعرض للكيماويات أكثر من غيره |
- Belki de kalp krizi geçirdi. - Ya da birşeye maruz kaldı. | Open Subtitles | ربما أصيب بأزمة قلبية- أو تعرض لإشعاع ما- |
Birkaç aydır sarı güneşimize maruz kaldı. | Open Subtitles | لقد تعرض لشمسنا الصفراء لبضعة أشهر |
Bazı faydalı geometrileri öğrenmenin yanında, çocuk bazı çok yönlü bilimsel taktiklere de maruz kaldı, karmaşık problemleri basit bir tanesine dönüştürme sanatı olan indirgeme gibi veya herhangi bir bilimsel öğretinin temelinde olan genelleştirme gibi veya bazı özelliklerin bazı dönüşümler altında sabit olduğu gerçeği gibi. | TED | بالإضافة إلى تعلم بعض الهندسة المفيدة، تعرض الطفل لبعض الاشياء المتطورة جداً بخصوص استراتيجيات العلوم، مثل التصغير وهو فن لتحويل مشكلة معقدة إلي مشكلة بسيطة، أو التعميم، الذي في صميم أي مجل علمي، أو حقيقة أن بعض الخصائص تكون ثابتة تحت بعض التحويلات. |
Clark annesiyle aynı toksine maruz kaldı. | Open Subtitles | لقد تعرض (كلارك) لنفس ما تعرضت له والدته |
Nükleer çubuklara maruz kaldı. | Open Subtitles | لقد تعرض للقصبات النووية |
Haberlerde okudun mu bilmiyorum, ...ama Samuel o köpeğin saldırısına maruz kaldı. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كنتى ستقرأين ذلك ولكن تعرض (سامويل) لهجوم من قبل ذلك الكلب. |
Alexander burada nerede o kadar radyasyona nasıl maruz kaldı? | Open Subtitles | أين هنا تعرض للإشعاع ؟ |
Oyun başladığında çocukların çoğu korkunç bir psikolojik travmaya maruz kaldı. | Open Subtitles | عندما بدأت اللعبة تعرّض أغلب الأطفال لصدمة نفسيّة هائلة |
Sanırım laboratuarda bir şeye maruz kaldı ama... | Open Subtitles | برأيي ثمّة ما تعرّض له في المختبر. |