Söyleyebileceğim kadarıyla, bu sıradışı beyin hasarı uzun dönemli naquadria radyasyonuna maruz kalma sonucunda oluşmuş. | Open Subtitles | أقرب ما يمكنني قوله إنه حالة نادرة من تضرر المخ ينتج عن التعرض الطويل لأشعة النكوادريا |
Herhangi bir uzamada, maruz kalma limitlerini aşarsın. | Open Subtitles | سنتجاوز حدود التعرض للمكروه إذا تأخرنا أكثر من هذا |
Enzimlerin aşırı büyümesi, radyasyona maruz kalma, bir virüs. | Open Subtitles | ارتفاع غير عادي في الانزيمات التعرض للاشعاعات |
Uzun sureli maruz kalma, onlari deliye dondurdu. Neredeyse, kontrol edilmez bir bicimde saldirganlastilar. | Open Subtitles | التعرض المستمر لها قادهم للجنون جعلت منهم عدائيون دون حدود |
Akut maruz kalma vücudun kendi kendine hasar onarma yeteneğini etkiler. | TED | التعرّض الحاد يُقضي على قدرة الجسم الطبيعيّة للترميم. |
Bu insanlar güneşe maruz kalma sonucunda çok büyük bir bronzlaşma, ciltlerinde daha fazla pigment oluşturma potansiyeline sahipler. | TED | لدى أؤلئك الناس قابلية هائلة لإكتساب اللون، لتطوير ألوان أكثر في بشرتهم، كنتيجة للتعرض لأشعة الشمس. |
Uzun süre maruz kalma; hipoksiye, ruhsal değişime ve deliryuma neden olur. | Open Subtitles | التعرض للهيدوجين فترة طويلة قد يسبب تدهور الحالة النفسية، والهذيان |
Uzun süreli maruz kalma, onları deliye döndürdü. Neredeyse, kontrol edilmez bir biçimde saldırganlaştılar. | Open Subtitles | التعرض المستمر لها قادهم للجنون جعلت منهم عدائيون دون حدود |
maruz kalma revizyonu... yaptıkları zaman danışma kurulundaydım. | Open Subtitles | كنت من اللجنة الاستشارية عندما قاموا بعمل التنقيحات لمعايير التعرض الإشعاعي |
Sebebi psikologların "salt maruz kalma etkisi" dedikleri durumdan kaynaklanıyor. | TED | جزء من الاجابة يعتمد على ما يطلق عليه علماء النفس “أثر التعرض". |
Muhtemelen insanların ofise gelerek temas etmesini, birbirinin yüzüne aksırmasını, müşterek kullanılan nesneleri elden ele aktarmasını önleyecek, virüse maruz kalma ihtimalini azaltacaktır. | TED | هو في الأغلب يقلل فرص التعرض للإصابة لأنهم لا يضطرون إلى العمل و السعال في أوجه بعضهم البعض أو لمس الأغراض المشتركة، و تبادل الأشياء بأيديهم. |
Keskin soğukta zaman geçirme, vahşi hayvalarla yüzleşme, ölüm riskine maruz kalma... .. bunlar benim tatil yapmama benzer. | Open Subtitles | أقضى الأيام فى مواجهة البرد و الحيوانات البرية ...خطر الموت من التعرض مثل عطلة فى بلدة قديمة |
Radyasyona maruz kalma konusunda endişelenmeli miyiz? | Open Subtitles | أينبغي أن نقلق من التعرض للإشعاع؟ |
maruz kalma sınırı ciddi seviyenin altında. | Open Subtitles | تم تخفيض عامل التعرض إلى االمستوى الآمن |
Gazın türüne ve maruz kalma seviyesine göre değişir. | Open Subtitles | -بالاعتماد على نوع الغاز ودرجة التعرض له |
Uzun süreli maruz kalma güçsüzlüğe hatta ölüme bir yol açabilir. | Open Subtitles | التعرض له لفترات طويلة يؤدي للعجز... أو الموت. |
Çünkü uranyuma devamlı maruz kalma insanı öldürür. | Open Subtitles | لان التعرض المباشر اايورانيوم سيقتلك |
İnternet'te yazılana göre karıncalanma, iltihap zehirli maddelere maruz kalma veya iskemi belirtisi olabilirmiş. | Open Subtitles | على الإنترنت فأنّهم يقولون بأنّ التنميل ربّما يكون دلالة على الإصابةِ بالعدوى التعرض لمادةِ سمّيّة او الإصابة بفقرِ دم موضعي |
Radyasyona maruz kalma ihtimaline karşı herkeste vardır. | Open Subtitles | نحن جميعا منهم في حالة التعرض. |
Bir sievert şiddetine maruz kalma muhtemelen saatler içinde bulantıya yol açar ve dört sievert ise ölümcül olabilir. | TED | التعرّض الحاد لـ واحد سيفرت من الممكن أن يؤدي إلى غثيان خلال بضع ساعات، وأربع وحدات سيفرت قد تكون قاتلة. |
Bu oluşumlar alana maruz kalma limit koymuşlar ve şimdi göstereceğim her şey aşağı yukarı bu limitlerin altında kalıyor. | TED | وقد فعلو الكثير لوضع المحددات للتعرض للمجالات المغناطيسية وكل تلك الأشياء الذي سأريكم إياها اليوم تقريباُ تتبع كل تلك المحددات |