Yani, herkes bir şey söylüyor. Eski maskeler, elmaslar filan. | Open Subtitles | أعني الجميع لديهم إعتقادات أقنعة أثرية, ألماس, أو مهما يكن |
Mesela, tüm maskeler Çin'de üretiliyor. | TED | فمثلاً، كل أقنعة الوقاية تُصنع في الصين. |
Harika maskeler yapmış olabilirler, ama büyük işlere girdiklerinden beri, diğerleri kuyrukta bekler oldu. Anladın mı beni? | Open Subtitles | إنّهم يصنعون أقنعة جميلة، لكن مذُّ أن إشتهروا، لابدّ من الأطفال البقاء في الطّابور، أتفهمينني؟ |
Sonra evlenirsin ve maskeler çıkar ve gerçekte karının nasıl biri olduğunu öğrenirsin. | Open Subtitles | ولكن بعد الزواج يُنزع القناع ، وتجد كيف هي زوجتك |
maskeler çoğu zaman kişinin ruh halini yansıtır. | Open Subtitles | بسبب الغضب. ؟ الاقنعة غالبا ما تمثل حالة ذهنية |
Değişik kostümler ve maskeler... giymiş oyuncuların... sahneye çıkıp, rol yaptığı... bir tür komedidir." | Open Subtitles | الا كوميديا فيها الممثلين المختلفين يتنكرون بأزياء و أقنعة مختلفة يمشون و يؤدون دورهم |
Korkunç maskeler. Plastik eller. El yapımı. | Open Subtitles | أقنعة مُخيفة ، أيديّ مطاطّية ، الفنون و الحِرَف. |
Evet, ama üzerimizde sütyen ve seksi maskeler yok. | Open Subtitles | نعم ، و لكن نحُن لا نرتديّ صدريات فقط و أقنعة دجاج. |
Giriş çok sıkı kontrol edilecek, yani herkes kıyafet giymiş olacak, eldivenler, maskeler, galoşlar. | Open Subtitles | إمكانية الدخول محدودة، لذا ليرتدي الجميع ثياب وأحذيه إضافية، وكذلك أقنعة وقفازات. |
Ölüm çipleri, polimer maskeler, ilaçlar, ileri teknoloji olan her şey. | Open Subtitles | الرقائق القاتلة، أقنعة البوليمر المستحضرات الصيدلانية و أي شيء يخص التجسس اللاسلكي |
Geçen sene, maskeler kötü adamın peşindeydik. | Open Subtitles | العام الماضي أقنعة نحن خلف الرجل الطالح أتذكر ؟ |
- Ona gösterecek maskeler lazım. | Open Subtitles | إذًا، يجب علينا إحضار أقنعة لنريها إياها. |
Irak kuvvetleri ile birlikte, bazı giyen maskeler, Karakola saldırı düzenledi. | Open Subtitles | مع القوات العراقية، بعض أشخاص مرتدين أقنعة شنوا هجومًا على مركز الشرطة. |
Evimde gerçek maskeler var, haberiniz olsun. | Open Subtitles | تعلم أن لديّ أقنعة حقيقية في المنزل، فقط لأخبرك |
Bunlar ruh çağırırken giydiğimiz maskeler. | Open Subtitles | إنهـا أقنعة كنـا نرتديهـا عندما إستدعينـا الأرواح |
Gözlerinde minik maskeler vardı sanırım, doğru mu? | Open Subtitles | وأعتقد أنهم يرتدون أقنعة صغيرة , صحيح؟ |
Tam aksine. maskeler suratları saklar ama, ruhları özgürleştirir. | Open Subtitles | على النقيض، القناع يخفي الوجه ولكن يُحرر الروح |
maskeler ağaç özlerinden yapılmış. | Open Subtitles | هذا القناع صنع من مستحضرات الشجرة. |
"Clowns laughing at you" (Palyaçolar size gülüyorlar) çünkü yaptıklarımız hepsi eğlence ve maskeler üstüne... | Open Subtitles | "كما في" المهرجون يضحكون عليك لأن كل شيء عن المتعة وبسبب القناع |
Ama maskeler saklanmaya yarar, pelerinler de oynamaya. | Open Subtitles | ولكن استعمال الاقنعة لاخفاء الوجه ليس جيدا |
Eğer korkularım doğru çıkarsa bunun gibi maskeler insanın tüm erdemini yok edebilir. | Open Subtitles | ،ولكن إن صدقَت مخاوفي فهذه الأقنعة قادرة على تدمير كل الأخلاق الإنسانية |
İşte Doktor Arthur Neuman'ın "Taktığımız maskeler" kitabı... | Open Subtitles | عنوان الكتاب "نلبس الاقنعه" من قبل الدّكتور آرثر نيومان. |
Yeterli sayıda maskemiz olmadığı ortadaken belki bir yol bulabiliriz çünkü maskeler Amerika'da üretilmiyor. Tümü Çin malı. Bize gereken N95 mi? "en iyisi, en estetiği, yüzünüze tam olarak oturması gerekir"ler? | TED | أيمكننا إبتكار طريقة، بما أننا نعلم أننا لا نملك ما يكفي من الكمامات لأنه لم نعد نقوم بتصنيعها في أمريكا. فجميعها تُصنع في الصين. أنحن في حاجة إلى N95؟ أحدث و أرفع الكمامات و أكثرها إلتصاقا بوجهك؟ |