ويكيبيديا

    "masum bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بريء
        
    • بريئة
        
    • برئ
        
    • الأبرياء
        
    • البريئة
        
    • بريئاً
        
    • بريئ
        
    • براءة
        
    • البريء فيها
        
    • إستجمام برىء
        
    • شخص غريب
        
    • برئية
        
    • بريئه
        
    Bir dakika sonra, masum bir adamın üstüne kurşun yağdırıyorsun. Open Subtitles وفي الدقيقة التالية ، كنت تضخ الرصاصات على رجلٌ بريء
    Müteşekkirim ama, masum bir kişi hapse atılıyor olabilir şu an. Open Subtitles أقـدر ذلك، ولكن قد يكون هناك رجل بريء في السجن الآن
    Hiç bir Tanrı kutsanmışlığı ispat için masum bir adamın öldürülmesini istemez. Open Subtitles لا إله يجب أن يطلب منك أبدا قتل رجل بريء لتثبت طهارتك.
    Kızım, bu Texas adaleti gözünde masum bir taraf olmayabileceğiniı unutuyor. Open Subtitles ابنتي تنسى أنها في نظر عدالة تكساس قد لا تكون بريئة
    Sen emirleri uygularsın. ve sen masum... bir sivili öldürmüş olamazsın. Open Subtitles بل أن تنفذ الأوامر ولأنك لم تفعل ربما ماتت مدنية بريئة
    Beni yanlış anlama, masum bir çocuk öldürülürken eli kolu bağlı durmayacağım. Open Subtitles لا تسئ فهمي ,أنا لم أقف وأري طفل برئ مقتول من قبل
    Sorun yok. l masum bir koruma büyü. lt tamam olmalıdır. Open Subtitles لا بأس . لقد قلت تعويذة عن حماية الأبرياء . يجب أن تكون جيدة
    Seni böylesine kötü davranışlara iten zalim bir toplumun masum bir kurbanısın. Open Subtitles الضحية البريئة من مجتمع غير عقلاني مما دفعكَ لإرتكاب أمور سيئة جداً
    Oh, devletinizin masum bir uzaylıyı kaçırıp ölesiye işkence ettiği filmden mi bahsediyorsun? Open Subtitles أتعني الفيلم الذي قامت به حكومتك بخطف فضائي بريء وتعذيبه حتى الموت تقريباً؟
    Evet masum bir adamın ölmesi çok üzücü, ama sokaklardan bir tane çocuklara dondurma satan çocuk tacizcisi eksildi. Open Subtitles نعم، إنه مأساوي أن رجل بريء مات، لكن هناك واحد أدنى شاذّ جنسيًا في الشارع يبيع الآيس كريم للأطفال.
    masum bir adamın hayatını teröristlere silah yaparak geçirmesine karşı çıktım. Open Subtitles لكنني رفضت أن أقدّم رجل بريء فداء بحياته لصنع الأسلحة للإرهابيين
    Fakat bu davanın masum bir insan ile ilgili olduğunu unutmayalım. Open Subtitles ولكن دعونا لا نغفل أن هذه القضية متمحورة عن رجل بريء
    masum bir adam, hayatının on yılını ben gerçeği göremedim diye kaybetti. Open Subtitles لقد أضاع رجل بريء عشر سنوات من حياته لأنّي لم أدرك الحقيقة
    Korkmuş ve masum bir adam kovalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmalısınız. Open Subtitles لأن هنالك رجل بريء وخائف تتم مطاردته، عليكم فعل شيء بشأن ذلك
    Neden Yaşlı masum bir cadı feda veya tehlikeye Büyülüler koydu? Open Subtitles لماذا سيضحي رجلاً حكيماً بساحرة بريئة أو يعرّض المشحورات لخطر ؟
    Bana onun içinde masum bir kızın sıkışıp kaldığını mı söylemek istiyorsun? Open Subtitles أتحاول أن تقول أن هناك فتاة بريئة محبوسة في الداخل بمكان ما؟
    Oğlunu kitap okuması için kütüphaneye getiren masum bir kadın. Open Subtitles إنها إمرأة بريئة والتى أتت بإبنها إلى المكتبة لقراءة الكُتُب.
    Sen yatmaya gittikten sonra, bir saat boyunca masum bir adamın kanının olay yerine nasıl geldiğini anlamaya çalıştım. Open Subtitles بعد أن ذهبتي إلي السرير قضيت بعض الوقت أحاول أن أتوصل لكيفية وصول دم رجل برئ إلي مسرح جريمة
    Bugün cezaevi otobüsünden kaçış olayında masum bir sağır kız öldü. Open Subtitles فتاة صماء وأحد المارة الأبرياء في عملية هرب حافلة السجن مؤخراً اليوم
    Ve bu masum bir kurbanın, benim, vahşice kaçırılışının öyküsü aslında. Open Subtitles ولذلك أصبحت الضحية البريئة للاختطاف الوحشي
    masum bir insan hapiste çürürken, suçluların dışarıda serbestçe dolaşmasını izin mi verelim? Open Subtitles هل تقترح بأن نجعل بريئاً يذهب للسجن ؟ بينما المجرمون خارج السجن ؟
    Tamamen masum bir yanlış anlamadan bir bar odası arbedesi çıkaran şu dehan. Open Subtitles عبقريتك لجعل الحانة غرفة مشاجرة من سوء فهم شخصي بريئ تماما.
    Ne kadar da masum bir yüzü olduğuna bakın. Open Subtitles الق ِ نظرة قريبة على مدى براءة هذا الوجه!
    Los Angeles otoyolunda ilerleyen, içinde masum bir adam olan beyaz arabayı görmeyeli bir yıldan fazla oldu. Open Subtitles بعد مرور أكثر من عام، نشاهد سيارة بيضاء متجهه للوس أنجلوس والرجلُ البريء فيها.
    Bu yüzden diyebiliriz ki Tanrı balık tutmaktan daha sakin daha sessiz, daha masum bir eğlence yaratmamıştır. Open Subtitles لذا نحن ربما نقول ...أن الله لا يعمل أبداً ...هدوء و سكينه اكثر إستجمام برىء أكثر من الصيد
    Terörizm temel olarak masum bir yabancıyı almak ve korku yaratmak için öldüreceğiniz kişiye düşman olarak eğitmektir. TED ان الإرهاب هو خطف شخص غريب بريء ومن ثم معاملته وكأنه العدو الذي كان يحاربك بهدف صناعة الرعب في صفوف العدو
    Geleneklerinize ve atalarınıza saygı duyarım, fakat masum bir yaşam formunun yokedilmesine izin veremeyiz. Open Subtitles احترم تقالديكم واسلافكم لكننا لا يمكننا ان نقبل بهلاك حياة برئية
    Şey, masum bir hayatı riske edebilirmişim gibi değil aslında. Open Subtitles حسناً، ليس كما لو أستطيع وضع روح بريئه في الخطر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد