Yok olup gitmen bir problem mi yoksa çözüm mü merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أتسائل في نفسي ما اذا كان اختفائك هو المشكلة أم هو الحل |
Bu nedenle yeni kuş doktorunun kim olduğunu merak etmeye başladım. | Open Subtitles | حتى بدأت أتسائل من طبيب الطيور الجديد هذا |
Ne aradıklarını merak etmeye başladım. | Open Subtitles | أتسائل ماذا يريدون من هناك بحق الشيطان ؟ |
Öyle bir şey gerçekten var mı diye merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | انا بدأت أتساءل إذا كان هناك اي شيء بـِمثلِ هذهِ الحاله. |
merak etmeye başladım; Bütün bunlarla nasıl başa çıkacağım? | TED | بدأت أتساءل لنفسي: كيف يمكنني أن أستمر مع هذا؟ |
Sadakatsiz davranıp davranmadığını merak etmeye de o zaman başladın. | Open Subtitles | و هنا بدأتِ بالتساؤل إن كان غير مخلصٍ لكِ ؟ |
Harry oğlum, merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | (هاري) ، يا ولدي لقد جعلتني أقلق. |
Ve son aylarda merak etmeye başladım. Acaba ben de anne olacak mıyım? | Open Subtitles | وفي الشهور الأخير بدأت أتسأل إن كنت سأحظى بطفل |
İçeriye azıcık gün ışığı sızmaktadır ve sen merak etmeye başlarsın. | Open Subtitles | و ضوء النهار الخافت يدخل من النافذة و بدأت في التساؤل |
Bunu durduracak tek kişi-- Aradığın için sağol. Ben de bir kız tutuklanmak için ne yapmalı diye merak etmeye başlıyordum. | Open Subtitles | شكراً على الإتصال، لقد بدأت أتسائل ماذا على الفتاة أن تفعل ليلقى القبض عليها |
Her seferinde niye bizi burada ençok 5 dakika tuttuğunu merak etmeye başladık. İlk gece sebebini anladık. | Open Subtitles | ثم بدأت أتسائل لماذا يحضرنا خمس دقائق فقط فى المره الواحده |
Her seferinde niye bizi burada en çok 5 dakika tuttuğunu merak etmeye başladık. | Open Subtitles | ثم بدأت أتسائل لماذا يحضرنا خمس دقائق فقط فى المره الواحده |
Bu kadın için gerçek duygularım olup olmadığını merak etmeye başladım | Open Subtitles | بدأت أتسائل إن كانت لدي مشاعر حقيقية لهذه المرأة ؟ |
Sizlerden ayrıldım ve ne yapacağım diye merak etmeye başladım. | Open Subtitles | لقد انفصلت عنكما وكنت أتسائل ما كان عليّ فعله |
Evet, şey, bu kasabanın, şu göçmenler gelmeden önce daha iyi olup olmadığını merak etmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أتسائل ان كانت هذه المدينة أفضل حالاً قبل أن يظهر أولائك المهاجرين |
Ben de düşünmeye ve merak etmeye başladım: Acaba büyüyen Amerikan ekonomisinin en iyi günleri mazide mi kaldı? | TED | وهكذا بدأت أتساءل وأتأمل, هل يمكن أن تكون أفضل سنوات النمو الاقتصادي الأمريكي هي وراء ظهورنا؟ |
Opioid krizinin ön plana çıktığı bu dönemde şunu merak etmeye başladım: Opioid ağrıkesici ve eroin bağımlılığı gibi bir şeyi istem dışı davranışlar spektrumunda nereye yerleştiririz? | TED | ولهذا، نظرًا لتسليط الضوء على أزمة المواد الأفيونية، وجدتُ نفسي أتساءل موخرًا: أين على أساس السلوك اللاإرادي نستطيع وضع شيء مثل سوء استخدام الأفيونات المسكنة أو الهيرويين؟ |
Öğrencilerimin konuşmasını dinledikçe kaç öğrencimin Abby gibi varsayımları olduğunu merak etmeye başladım. | TED | ومع مشاهدة طلبتي يخوضون النقاش فعلًا، بدأتُ أتساءل كم عدد طلابي ممن لديهم هذه الافتراضات مثل آبي. |
Fikrinizi değiştirmek için gerekeni bir kez düşündüğünüzde başlangıçta neden bu kadar emin olduğunuzu merak etmeye başlarsınız. | TED | حالما تبدأ التفكير بشأن ما يلزم لتغيير رأيك، تبدأ بالتساؤل لماذا كنت مقتنعاً في بادئ الأمر. |
Harry oğlum, merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | (هاري) ، يا ولدي لقد جعلتني أقلق. |
Ne tür bir yere geldiğimi merak etmeye başlamıştım ki sonra bir güzel öğrendim. | Open Subtitles | لقد بدأت أتسأل ما نوع المكان الذي أتيت إليه, وبعد ذلك عرفت0 |
Bir araştırmacı olarak dünya genelinde çocuk ve yetişkinlerde tekrarlanan bir etkiye rastlayacak kadar şanslıysanız Bu insan doğasının bir parçası olabilir mi diye merak etmeye başlarsınız. | TED | والآن، كباحثة، لو كنت محظوظ كفاية لتتعثر في تأثير يكثر حول العالم في الأطفال والبالغون ستبدأ في التساؤل هل يمكن لذلك أن يكون جزء من طبيعة الإنسان؟ |
Önemli kişiler merak etmeye başlıyor da. | Open Subtitles | لأنّ الأشخاص المهمّين بدأو يتسائلون عن ذلك |
Acaba hiç birimiz kurtulabilecek miyiz diye merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بل انني بدات اتسائل ان كان سينجو اي منا علي الاطلاق |
Acaba bu iş yemeği mi, yoksa romantik bir yemek mı diye merak etmeye başladım. | Open Subtitles | هو فقط، أَبْدأُ التَسَائُل إذا هذا a عشاء عملِ أَو أكثر مِنْ a تأريخ رومانسي. |