Harry, mezarın yanında bir dakika daha kalsaydı çok şey değişmiş olacaktı. | Open Subtitles | لو ان هاري بقي بجانب القبر دقائق اطول , لكان الكثير تغير |
Görünüşe göre General, üstadına mezarın ötesinde hizmet etmek istemiyor. | Open Subtitles | يبدو أن الجنرال ليس على استعداد لخدمة سيده في القبر |
Bu köprüyü, mezarın sahibi davetsiz misafirlerin ölümüne yanması için yaptırmış. | Open Subtitles | مالك هذا القبر بنى هذا الجسر كي يُحرَق كلّ من يقتحمه |
S.ktir git, mezarın hariç bir şey kazmam sana! | Open Subtitles | تبا لذلك لن أحفر أي شئ لأجلك سِوي حفر قبرك |
mezarın çok büyük bir hazine barındırdığını, bunun ise sadece ufak bir parçası olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال أن المقبرة تحتوى على كنز ضخم وهذه جزء ضئيل منه. |
Ama bu parlak bir fikirdi. mezarın üzerine koca bir bina konacaktı. | Open Subtitles | كان عبقرياَ في النهاية جعلت الثقب هو القبر |
Bir erkek aslanla dişisi oraya gidip... uzun süre mezarın üzerinde duruyor veya yatıyorlarmış. | Open Subtitles | أسد و لَبُؤَة ذهبا هناك و وقفا و جلسا عند القبر لوقت طويل |
Her sonuncu o mezarın etrafında toplanır. | Open Subtitles | وآخرمجموعة من العملاء محتمعين حول هذا القبر |
"mezarın anahtarı uzun süredir kayıp. Büyük Mavi Yılan tarafından yutuldu ve onun bağırsaklarında saklı." | Open Subtitles | مفتاح القبر تم فقدانه لقد إبتلع من ثعبان أزرق عظيم وهو مخفي ضمن أمعائه |
Pekala. mezarın içindeki ürpertici tünele ilk kim girmek ister? | Open Subtitles | من يريد أن ينزل إلى النفق الكئيب داخل القبر الجماعي أولاً؟ |
Pekâla. mezarın içindeki ürpertici tünele ilk kim girmek ister? | Open Subtitles | حسنا , من يريد النزول في هذا النفق المخيف داخل القبر أولا ؟ |
Kazağı mezarın üstüne düzgünce katlanmıştı... sonra arabaya geri döndü... ve kapı kolundaki çengeli kaldırdı... çünkü sesler evin içinden geliyordu. | Open Subtitles | سترته كانت مطوية على القبر وعدنا إلى السيارة وكان الخطاف متعلق على مقبض الباب |
Bir mezarın üzerinde bulunması gereken bir küre göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى أية أجرام سماوية تلك التي يجب أن تكون على القبر |
mezarın üzerinde elinde eski bir pala ile duruyordu. | Open Subtitles | كان يحمل منجلاً قديماً، واقفاً على القبر |
Sonra mezarın başında bekleyen yaşlı insanları gördüm. | Open Subtitles | ونظرت لهناك, ورأيت كل الناس العجزة ينتظرون معاً بجانب القبر |
S.ktir git, mezarın hariç bir şey kazmam sana! | Open Subtitles | تبا لك . انا لن احفر لك اي شيئ الا اذا كان قبرك |
Eğer dikkatli değilsen o delik hızlı biçimde mezarın olabilir. | Open Subtitles | وإذا كنت غير حذر، هذه الحفرة ستكون بعدها قبرك. |
Cecilia senin mezarın için orospuluk ediyor. | Open Subtitles | سيسيليا تبيع نفسها من اجل قبرك. |
Mısır'ın kanunlarına göre, Firavun'u toprağa verdiğinizde bedeni mezarın içine yerleştirildiğinde, onun olan her şeyi miras olarak devralacaksınız. | Open Subtitles | وفقآ للقوانين فى مصر, عندما يتم دفن الفرعون... عندما يرقد جثمانه فى... المقبرة, سوف ترثى كل ما كان له. |
Burada, bu ölümün boşluğuna akan mezarın yanında. | Open Subtitles | هنا بجوار المقبرة التى تفوح منها رائحة الموت. |
iki saat içinde kapılar kilitlenecek ...ve bu mekan senin mezarın olacak. | Open Subtitles | .. و هذا المكان سيصبح مقبرتك .. "هذا الذى كنت تنتظره يا "جيف |
Mezarla ilgili bir kitabı değil, mezarın kendisini arıyordu. | Open Subtitles | يا إلهى لا بد و أننى كنت عمياء أبى لم يكن يبحث عن كتاب بخصوص ضريح الفارس لقد كان يبحث عن الضريح ذاته |
Bu mezarın başında sürekli ağlayan kadın ya da senin bana ulaşmak için aradığın kadın | Open Subtitles | المرأة التي تأتي للبكاء على قبره التي اتصلت بها لتصل لي |
Bir mezarın üzerinden geçmedin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تطئي قبرًا بقدميك, أليس كذلك؟ |
Bunu Elena'ya söyleme. Şimdi ihtiyacı olan son şey yas tutacağı bir mezarın daha olması. | Open Subtitles | آخر شيء قدّ تكون بحاجة إليه هو النحيب على رأس قبرٍ جديد |
Askerler tarafından korunan toplu bir mezarın içinde durduğumuz zamanı? | Open Subtitles | عندما كنا واقفين في قبر كبير محروس من قبل جنود؟ |