ويكيبيديا

    "muhabbet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • محادثة
        
    • المحادثة
        
    • الحديث
        
    • الدردشة
        
    • حديث
        
    • الحوار
        
    • دردشة
        
    • تدردش
        
    • المحادثات
        
    • حوار
        
    • مُحادثة
        
    • حديثاً
        
    • محادثه
        
    • أدردش
        
    • بمحادثة
        
    Sadece muhabbet ettik. Saklayacak bir şeyim yok. Open Subtitles لقد كانت مجرد محادثة ليس لديّ شيئ أخفيه.
    Bunun için 133 yılı atlayıp geldim. Birazcık muhabbet seni öldürür mü? Open Subtitles أنا أتنقل منذ 133سنة هل يقتلك اجراء محادثة معي ؟
    Eğer her yer gibiyse, iyi bir terbiye ve düzgün muhabbet. Open Subtitles حسناً مثل كل الأماكن الآخرى أخلاقٌ جيدة و بعض المحادثة اللائقة
    derim, ya da mezun olduğun üniversite veya iş, ve ben bunun hakkında muhabbet edecek kadar bir şeyler bilirim. TED او مدرستك أو وظيفك، وأنا أعرف شيئا قليلاً فقط عن هذا الموضوع، ما يكفي لجعل المحادثة تبدأ
    Bir kaç kasiyerle muhabbet ettim. Cuma gecesi en yoğun zaman. Open Subtitles تبادلتُ أطراف الحديث مع بعض المحاسبين ليلة الجمعة هي الأكثر ازدحاماً
    Neyse söyle bakalım benim için onunla ufak bir muhabbet eder misin? Open Subtitles نعم , أريد طلب معروف لأجلي هل تمانع , الدردشة معها ؟
    Yani o arkadaşınızla muhabbet ettiğinizde, ABD hükûmeti bu bilgiyi kaydediyor olabilir. TED وما يعنيه ذلك هو أنكم متى أجريتم حديث مع هذا الصديق، فربما تجمع حكومة الولايات الأمريكية هذه المعلومات.
    Bana kendi yalnızlığında insanlarla artık muhabbet etmeyen suskun bir insan olduğu söylendi. Open Subtitles قيل لي أنه كان رجلاً قليل الكلام، في عزلته في منظمة الصحة العالمية، والآن ليس كثيراً في محادثة مع البشر.
    En azından sen ve ben güzel bir muhabbet kurabiliriz. Open Subtitles على الأقل أنا وأنت يمكننا أن نجري محادثة لائقة فيما بيننا
    Arkadaşınızla biraz muhabbet etmek hatta bir sonuca ulaşabilmek güzel olabilirdi ama maalesef olmadı. Open Subtitles كان من دواعى سرورى ان احصل على محادثة مع صديقك ولكننى , كنت سأحصل على قصة خيالية او اثنين منه
    Bu rahatlamayı sağlayan, Tom'un, bu "Tom olmayan" tuhaf, harici mahluk ile arasındaki tuhaf, garip, şaşılası muhabbet olabilir. TED قد يكون هذا النوع من التعاون الشاذ العجيب، نوع من المحادثة بين توم والغريب، شئ خارجي لم يكن هو توم.
    Yemeğini bitir. Güzel bir muhabbet değil Belki kanar bile Open Subtitles انتهوا من تناول الغذاء المحادثة ليست لطيفة
    Utandığının ve muhabbet kuramadığının farkındayım. Open Subtitles أعرف أنّك شخص خجول. لذا، لا حاجة خوض المحادثة معهن.
    Kısa süreli de olsa muhabbet edip keyifli dakikalar geçiriyoruz. Open Subtitles نتبادل الحديث وننسجم سوية حتى ولو كان ذلك لفترة قصيرة
    Taşımanın listede yaklaşık olarak ikinci sırada olduğunu fark edeceksiniz fakat bu bizim hakkında en fazla duyduğumuz muhabbet. TED ستلاحظ أن النقل وهو نوعاً ما يأتي في المرتبة الثانية لتلك القائمة، إلا أنه ذلك الحديث الذي نسمع عنه دائماً.
    Acaba şu mesleki ilişkimiz bittiğinde seni sadece kişisel olarak yemeğe dansa veya sırf muhabbet etmeye davet edebilir miyim? Open Subtitles هل تعتقدى, انه عندما ينتهى هذا العمل, أيمكننى دعوتك على العشاء وللرقص, و الحديث بصفة شخصية بحتة ؟
    Harika yani muhabbet etmeye gelebilir mi? - JT rahatla. Open Subtitles عظيم، إذن هل تأتي إلى هنا الآن لمجرد الدردشة وحسب؟
    Şarap, peynir ve eskiyi yad eden bol gürültülü ve neşeli bir muhabbet. Open Subtitles نبيذ، جبن، حديث عن الأيام السالفة، مشاركة حكايات طريفة عن الماضي الجميل.
    Ama ne zaman bana akşam yemeğinde şiirler okumaya başladı... ve ardından biraz muhabbet ettik, Tatlım 'O yola hiç çıkmayalım' dedim. Open Subtitles و لكنه بعد ذلك قام بقراءة قصائده الشعرية لي و دعوتى لتناول العشاء و ما إلى ذلك, و ما كان مِني إلا تغيير مجرى الحوار
    - Maksat muhabbet olsun. Open Subtitles أتريد التحدث عن التصميم الداخلى؟ هذه دردشة
    Yeni danışmanımızla muhabbet etmişsin demek. Open Subtitles علمت أنّك كنت تدردش مع موظفة الاستقبال الجديدة.
    Beni bilgisayar başına kelepçelerken pek muhabbet edemedik. Open Subtitles انها ليست مثل كان لدينا الكثير من القلب إلى القلب المحادثات في حين أنهم قيدوا يدي إلى جهاز كمبيوتر.
    Hani bilirsin ya, buluşma gibi, Sadece sabahları aramam. Yemek, muhabbet... Open Subtitles أتعرف, كمواعدة, ولكن لا أتصل بالصباح عشاء, حوار..
    Evet, sen sadece ufak bir muhabbet yapacaksın. Open Subtitles أجل، سوف تقوم بإجراء مُحادثة بسيطة فحسب.
    Bence işler iyi gidiyordu. Çok güzel muhabbet ediyorduk. Open Subtitles أعتقد أن الأمر كان يسير كما يرام، كنا نتبادل حديثاً جميلاً.
    Tekrardan, akşam çok güzeldi, süper muhabbet ettik dahası; gece bende kaldı. Open Subtitles مجدداً , الموعد كان رائعاً جداً لقد تحدثنا محادثه رائعه جداً ومليئه بإفشاء كل شيء
    Her arayışımda, sekreteriyle 20 dakika boyunca muhabbet etmek zorunda kalıyorum. Open Subtitles كلما إتصلت، علي أن أدردش مع مساعدتها لمدة ثلث ساعة
    "Oradaki benle oturup muhabbet edebilir miyim?" Open Subtitles أو هل يمكنني الجلوس والقيام بمحادثة مع نفسي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد