Kanepesinde uyuyan sarı şişman bir kedi, pencereye yağmur damlaları çarpıyor, ve Mutfağın havasında kahvenin izi bile yok. | TED | هناك قطّة صفراء سمينة نائمة على أريكته، حبّات مطر تتساقط على النافذة، ولا أثر لرائحة القهوة في هواء المطبخ. |
İlk merdivenlerden sonra, hemen Mutfağın sağında salon yer alıyor. | Open Subtitles | تَتّجهُ درجاتُ سردابِ يميناً يعود إلى المطبخ إلى غرفةِ الجلوس. |
Mutfağa girmek yasak sana bundan sonra. Sadece Mutfağın dışında çalışabilirsin. | Open Subtitles | أنتِ ممنوعة من دخول المطبخ للآن يُمكنكِ العمل في الردهة فقط |
Bu iş, Mutfağın ışıklarını yakmaya benzemiyor. | Open Subtitles | لن يكون هذا بسهولة إعادة النور إلى مطبخك |
Parçalanmış teller, Mutfağın olmaması banyo duvarının olmaması ve asansörün çalışmaması yani. | Open Subtitles | إذاً الأسلاك مكشوفة لا مطبخ و لا حائط للحمام و المصعد معطل |
Şüphesiz, Mutfağın kraliçesi olarak beni burada beklemene gerek yok. | Open Subtitles | بالتأكيد كملكة للمطبخ لاضرورة لانتظارى هنا |
Pis tarlalardan gelen kız Mutfağın yağlı kokularından, baronluğun kadife tepelerine çıkmış. | Open Subtitles | أنّكِ التي ارتقت من قذارة الحقول ورائحة المطبخ الكريهه واعتلت قمة النبالة |
Dört yaşındayken, Mutfağın zemini altında yaşayan bir bahçe buldum. | TED | في سن الرابعة وجدت حديقة تحت أرضية المطبخ |
Böylece 10 Haziran'da geldiler, evi sardılar ve büyük annem bütün ışıkları södürdü, ve Mutfağın kapısını açtı. | TED | إذاً كان يوم 10 يونيو، عندما أتوا، وأحاطوا بالمنزل، وقامت جدتي بإطفاء كل الأنوار في المنزل، وفتحت باب المطبخ. |
Mutfağın üstündeki çatıda yaşıyor, ve harika bir yayıncıdır. | Open Subtitles | إنه عائد من هامبورج مؤخرا إنه يعيش في الحجرة أمام المطبخ وهو ناشر رائع |
Mutfağın yanındaki geçit nereye çıkıyor? | Open Subtitles | الى أين يؤدى الدرج فى الجهة الاخرى من المطبخ ؟ |
O zaman Mutfağın yerini gösterir misin? | Open Subtitles | اوه, حسنا, حينها تستطيع اخباري عن طريق المطبخ |
İnsanların bir kısmı hala Mutfağın rengiyle ilgileniyor. | Open Subtitles | ما زال بعض الناس فى العالم يهتمون بطلاء المطبخ |
Şimdi sizden istediğim, Mutfağın kapısından girdiğinizde gördüklerinizi mahkemeye eksiksiz olarak anlatmanız. | Open Subtitles | والآن أريدك أن توضح للمحكمة ماذا رأيت عندما دخلت المطبخ |
Evdeki en iyi yer. Mutfağın hemen yanı. | Open Subtitles | أفضل مقعد في المنزل، بجانب المطبخ مباشرة |
Benny, Mutfağın altını üstüne getir! Bul şu şeyi! | Open Subtitles | بيني اقلب هذا المطبخ رأساً على عقب واعثر على بضاعتنا |
Sana Mutfağın için borç verdim, yaptırmadın bile! | Open Subtitles | القروض التي أعطيتها لك لتشطيب مطبخك الذي لم تبنيه أصلاً |
Sana Mutfağın için borç verdim, yaptırmadın bile! | Open Subtitles | القروض التي أعطيتها لك لتشطيب مطبخك الذي لم تبنيه أصلاً |
Belki bir gün bu Mutfağın aynısı sizde de olabilir. | Open Subtitles | يمكنك ان تمتلك مطبخ مثل هذا في احد الايام |
Evraklar Mutfağın yanındaki dolabın içinde. | Open Subtitles | النسخة الورقيّة بالخزنة المقابلة للمطبخ. |
Silahlara el koyun ve sonra da Mutfağın yerini bulun! | Open Subtitles | صادروا كلّ الأسلّحة وتحقّقوا أنّ كان أحداً بالمطبخ! |
Yazları buraya yerleştiğimizde Harris annesiyle Mutfağın dışındaki dairede kalırdı. | Open Subtitles | في فصولِ الصيف عندما نحن كُنّا نَصْعدُ هنا، هاريس وأمّه عاشا في شُقَّةِ مِنْ المطبخِ. |
Hayalimdeki Mutfağın baharatlığı gibi bir şey bu. | Open Subtitles | ياللروعة, يبدو هذا كرف التوابل في مطبخي الخيالي |