Eğer sıradan mutfağını coşturmak için şık bir makine istiyorsan | Open Subtitles | أذا أردت جهاز ضئيل ليحضر بسرعة حاجات بسيطة في المطبخ |
Birinin mutfağını kullanması onu heyecanlandırdı. | Open Subtitles | على فكرة شخص ما باستخدام المطبخ الخاص بك لإعداد الطعام. |
3 saat sürdü ama sanırım mutfağını buldum. | Open Subtitles | لقد استغرق الامر حوالى ثلاث ساعات ولكننى وجدتك مطبخك فى النهاية |
mutfağını biraz karıştırıp yiyecek bir şeyler bulayım mı? | Open Subtitles | ما رأيك أن أفتش مطبخك وأبحث لنا عن شئ نأكله؟ |
mutfağını mahvetmektense Samantha'yı etkilemenin, daha iyi yolları var. | Open Subtitles | حسناً, توجد طرق عديدة للإبهار سمنثا بدلاً من تدمير مطبخها |
Eh, anlaman gerek, mutfağını kaybetti, kızlarını kaybetti, ve saçı sikilmiş durumda. | Open Subtitles | حسناً , عليك ان تعرفي لقد فقدت مطبخها فقدت بناتها , وشعرها بحالة سيئة |
O kadar güzel uyuyordun ki, dayanamayıp o rezalet mutfağını temizledim. | Open Subtitles | كنتِ تنامين بهدوء تام, قررت أن أنظف مطبخكِ الصغير القذر ذلك |
Vicky de bu arada Katalan yaşam tarzının her noktasını araştırmaya devam etti, hatta pazara ve Katalan mutfağını öğrenmek için yerli bir lokantaya bile gitti. | Open Subtitles | فيكي كانت تبحث في كل جوانب الحياة الكاتالنوية حتى أنها قامت بجولة في السوق و مطعم محلي لتتعرف على المطبخ الكاتالوني |
Genç, hippi bir çift kurtarıcı köpekleriyle Orta Doğu'nun egzotik mutfağını denemek ister. | Open Subtitles | زوج شاب يريد تذوق المطبخ الشرق أوسطي الغريب وكلبهم المدلل |
Sana 500 vereceğim ve test mutfağını kullanabilirsin. | Open Subtitles | سأعطيكى 500 دولار و يمكنك استخدام المطبخ التجريبى |
Bir insan kaç kere mutfağını değiştirir ki? Ben üç mutfak önceki mutfağı seviyordum. | Open Subtitles | لقد أعجبني المطبخ الذي كان لدينا قبل ثلاثة مطابخ. |
- Evet bu arkadaşım bir adamın mutfağını yenilerken yaralandı. | Open Subtitles | صديقي هنــا إنه مسؤوول عن إعــادة تشكيل المطبخ |
Kendi mutfağını yönetmeye hazırsın. | Open Subtitles | أنت مستعد لإدارة مطبخك الخاص لذا لا تضيعها. |
Neden mutfağını hatların o kadar gerisinde tuttun, üşüyüp, her yerimiz uyuşana dek yiyecek bir şey bulamazdık. | Open Subtitles | لَم تُبقي مطبخك خلفالحدودحتّىوقتنـاهذا، نحن لا نحصل على أيّ شيء للأكل إلـىأننبردوننـام! |
mutfağını berbat edeceğim. Sana yemek pişirmeyeceğim. | Open Subtitles | سوف انشر الفوضئ فى مطبخك انا لن اطبخ لك |
Peki şimdiye kadar nasıl oldu da kendi mutfağını işletmedin? | Open Subtitles | إذن لماذا لم تفتح مطبخك الخاص حتى الآن؟ |
Bill, Edward bugün yemeğini Jackie'de yemiş ve mutfağını baştan aşağı yeniden yaptırdı. | Open Subtitles | (إدوارد) قال إنه تناول الغداء عن (جاكي) اليوم. لقد أعادت تجهيز مطبخها بالكامل. |
Annem daha önce hiç kimseye mutfağını kullanması için izin vermedi. Hiç kimseye. | Open Subtitles | أمي لم تدع أحداً يستخدم مطبخها لا أحد |
mutfağını yeniden yaptırtmak niyetindeydi. | Open Subtitles | لقد إعاد تأثيث مطبخها |
Ve mümkünse seni havaalanına götürmek ve mutfağını boyamanın bir seviye altında olsun.. | Open Subtitles | و بالمرة لايتوجب علي من خلالها أن أقلكِ للمطار، أو أدهن حائطَ مطبخكِ ؟ |
Yarın mutfağını kullanabilir miyim? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَستعملَ من المحتمل مطبخكَ غداً لتَهْيِئة وجبةِ الطعام؟ |
İngiltere'de Heston Blumenthal adında biri de kendi öncü mutfağını oluşturdu. | TED | ورجل في انجلترا يسمى هيلسون بلومينثال, طور مطبخه الطليعي الخاص به. |
Ama Jenny Hint mutfağını bilmez ki! | Open Subtitles | طعام هندى اكيد جينى لم تحضرة |