ويكيبيديا

    "nedenler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأسباب
        
    • اسباب
        
    • دوافع
        
    • الأسباب
        
    • أسباب
        
    • مبررات
        
    • للأسباب
        
    • سببها
        
    • أسبابا
        
    • أسباباً
        
    • والذي قاد إلى العقبات
        
    Baş ağrılarına fiziksel nedenlerden ziyade psikolojik nedenler yol açar. Open Subtitles الصداع يحدث نتيجة لأسباب نفسية أكثر مما يحدث لأسباب جسدية
    Gerçek şu ki, yeniden görevlendirme taslağı politik nedenler dolayısı ile rafa kaldırıldı. Open Subtitles حقيقة، من أن إعادة الخدمة العسكرية لسابق عهدها غير مطروحة للنقاش لأسباب سياسية
    nedenler eyaletten eyalete farklılaşsalar da, ama genelde detaylarda. TED ان اسباب هذه المشكلة تختلف من ولاية الى اخرى في حيثياتها
    Sadece, bana senin bir çeşit ikiyüzlü olduğunu düşündürecek nedenler vermeyi kesmeni istiyorum. Open Subtitles انا فقط اريدك ان تتوقف عن اعطائي اسباب تجعلني افكر بك كمنافق
    Sanıyorum çoğumuz için daha önemli olan ideal nedenler vardır. Open Subtitles انا اعتقد انه بالنسبة للعديد منا هناك دوافع مثالية التي هي أكثر أهمية
    Sizi izleyeni öğrenmek istiyorsunuz, ...ama nedenler biraz daha değişik. Open Subtitles ما زلتَ تريد معرفة من يراقَبك لكن الأسباب مختلفة قليلاً
    Böyle bir sorunun cevabını bilmek istemenizin pratik nedenler var. TED الآن. هناك أسباب عملية للرغبة في معرفة إجابة هذا السؤال.
    Sizler... Sizler iyi insanlara benziyorsunuz. Bu adama yaşamak için nedenler sunun. Open Subtitles أنتم، امنحوا هذا الرجل مبررات للحياة
    Marnie, Fran'i dışarı attı kadınsal nedenler yüzünden onunla ilgilenebilir misin? Open Subtitles مارني طردت فران من المنزل لأسباب أنثوية هل بإمكانكم الإعتناء به؟
    Doğruyu gerekli olduğu zaman kullanıyoruz, bazen çok iyi nedenler için, bazen de yalnızca hayatımızdaki boşlukları anlamadığımız için. TED نحللها على أساس الحاجة، أحيانا لأسباب جيدة جدا، وأحيانا أخرى لآننا لا نفهم الفراغ في حياتنا.
    Çoktan unutulmuş nedenler yüzünden, iki güçlü savaşçı kabile savaşa tutuştu. Open Subtitles لأسباب نسيت منذ مدة طويلة قبيلتين محاربتين هائلتين دخلتا حرب
    Bazı nedenler için bir şeyler yapmış insanlara, ama yapmamışlardır. Open Subtitles أناس قاموا بأشياء لأسباب, ولكن لم يفعلوا
    Sadece, bana senin bir çeşit ikiyüzlü olduğunu düşündürecek nedenler vermeyi kesmeni istiyorum. Open Subtitles انا فقط اريدك ان تتوقف عن اعطائي اسباب تجعلني افكر بك كمنافق
    Başka nedenler var - (Gülüşmeler) Eskiye göre şimdi sakin kalmanın neden zor olduğuna dair başka nedenler var. TED و هنالك اسباب اخرى -- (ضحك) هنالك اسباب اخرى وراء كون شعورنا بالهدوء حاليا اكثر صعوبة من ذي قبل
    Hepsi de müthiş nedenler. Open Subtitles دى اسباب رائعه.
    Daha esrarlı nedenler var. Open Subtitles هنالك دوافع أكثر سوداوية للقيام بهذا العمل
    burada nedenler aramalıyız: Ben ne olacağım? Pembe çorap giyen, mısır gevreği seven, TED بدلًا من البحث عن أسباب هناك في الخارج، يجب علينا أن نبحث عن الأسباب هنا: ماذا أريد أن أكون؟
    Ve bazen çok iyi nedenler için de çok kötü duygular olabilir. Open Subtitles وبعد ذلك هناك بعض مشاعر سيئة للغاية التي لديها أسباب جيدة للغاية.
    Seni gebertmem için bana başka nedenler sunma. Open Subtitles لا تعطنى مبررات أخرى لقتلك
    Tamamen bana ait nedenler yüzünden hayatını ve kariyerini riske atmana izin veremem. Open Subtitles أنا لن أتركك تعرّض للخطر حياتك وك مهنة للأسباب الشخصية تماما لي.
    Evet,tarihi dosyalara göre meteor faciası neden olmuş ama bazen gerçek nedenler saklandı. Open Subtitles تقول أنّ الكارثة سببها نيزك . لكن أحياناً الحقائق من ضروري أخفائها قبل خمسة عشرَ سنةً في القارة القطبية الجنوبية
    Edith Wharton'ın yazdığı gibi, "Yok senin gibi nazik bir insan bu dünyada yok ilk başta zor görünen şeyleri yapmak için bana anladığım nedenler bir insan. Open Subtitles "كما كتبت اديث وران "ليس هناك أحد لطيف مثلك لا أحد مثلك أعطاَني أسبابا" "لفهم عمل ما اعتقدته في باديء الامر صعب جدا
    Ayrıca nedenler uyduruyorsan, ortada neden yok demektir. Open Subtitles و إن كنتِ تختلقين أسباباً يعني هذا عدم وجود سبب
    Teknik nedenler ve görüntü dışı kalan yerler nedeniyle doğrulanmamış olsa da 4 yıl önce ölüm cezasına çarptırılan Albany New York doğumlu "Kable" yani John Tillman "Avcı" kadrosundan ve sonraki bölümlerden çıkarıldı. Open Subtitles في هذا البث على الإنترنت والذي قاد إلى العقبات وانقطاع الإشارة لم يتم تأكيد التقرير, ومع ذلك, فإن (كيبل), (جون تيلمان) ولِد في "ألباني, نيو يورك" وأدين بجريمة قتل قبل 4 سنوات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد