ويكيبيديا

    "nefret ettiğin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تكرهه
        
    • تكره
        
    • تكرهينه
        
    • كرهك
        
    • تكرهها
        
    • تكرهينها
        
    • كراهيتك
        
    • كرهتى
        
    • كرهتِ
        
    • يحتقرونك
        
    • كرهتها
        
    • أنك تكرههم
        
    • تبغضه
        
    • تكرهيها
        
    • تَكْرهُ
        
    Her zaman nefret ettiğin salondaki o halıyı değiştirmek istiyorum. Open Subtitles أريد ان أغير السجاد الذي في غرفة المعيشه الذي تكرهه
    nefret ettiğin şeylere bile olumlu bakıyorsun; pozitif bir enerji. Open Subtitles هذا تأكيد للحياة,هذه طاقة إيجابية هذا هو كل شىء أنت تكرهه
    O kadar nefret ettiğin kadınla ne diye içki içtin? Open Subtitles ظننت أنك تكره هذه المرأة إذاً لماذا تناولت الشراب معها؟
    Hiç ailen uzakta kilitli tutulmadın ve nefret ettiğin iğrenç biryere kapatılmadın! Open Subtitles أنتِ لم تكونى محبوسه بعيداً عن عائلتك من قبل وتم وضعك فى مكان شنيعاً تكرهينه
    Sezar'dan en çok nefret ettiğin zaman bile Cassius'tan çok seviyordun onu. Open Subtitles وإني أعلم أنك في أقصى درجات كرهك له.. كنت تحبه أكثر مما أحببتني في أي وقت مضى
    Ama ne kadar garip ki, nefret ettiğin bir kadını sanki onu sevmişçesine saplantı haline getiriyorsun. Open Subtitles أن تصبح مهووساً بإمرأة تكرهها كما لو أنك تحبها
    Cylonlar dışında bir Sagittaronludan daha çok nefret ettiğin bir şey var mı? Open Subtitles "فيما عدا السيلونز , لا يوجد أي شيء تكرهه أكثر من الساجتورين "
    Pornoları saklayarak, nefret ettiğin lüks yerlere giderek, maratona hazırlanarak gerçek kendini göstermiyorsun. Open Subtitles كيف تقوم بشيء تكرهه تتمرن من أجل الماراثون
    nefret ettiğin bir adam ile bunu yapmış olmasından rahatsız olmadın mı? Open Subtitles ألا يضايقك أنها كانت تفعل ذلك مع الشخص الذي تكرهه ؟
    Kendini küçük düşmüş olarak onun çantasını tutarken, ve eve nefret ettiğin yeni yatakta yatmak için giderken bulacaksın. Open Subtitles وسينتهي بكَ الأمر ذليلاً تحمل حقيبتها و تعود للمنزل كي تنام على فراشٍ تكرهه
    Bu kadar nefret ettiğin büyüyü kısır karının, sana bir çocuk vermesi için kullandım. Open Subtitles لقد استخدمت السحر الذي تكرهه لإعطاء زوجتك العقيمة الولد الذي تحتاجه
    Sadece buradan nasıl nefret... .. ettiğin ve nasıl durumları... .. eşitleyeceğini konuşuyorsun. Open Subtitles كل ما تتحدث عنه عما ستفعله معه أو أنك كم تكره هذا المكان.
    Küçükken, nefret ettiğin birinin yanına oturmak zorundasındır okula gitmek bile istemezsin. Open Subtitles عندما تكون صغير و تجلس بالقرب من شخص تكره حتى انك لا ترغب بالذهاب الى المدرسة
    Benimle olmak yerine nefret ettiğin biriyle olmayı tercih ediyorsun anlamına geliyor. Open Subtitles إنه فقط يعني أنك تفضل أن تكون مع شخص ما تكره , بدلاً من أن تكون معي ؟
    Biliyorum. nefret ettiğin bir tanesini aradım. Ama çok az zaman kalmıştı. Open Subtitles أعرف, بحثت عن الشيء الذي تكرهينه ولكنه كان ملاحظة قصيرة حقا
    Peki tamam Sana, nefret ettiğin insanları görmedende müziği duyabileceğimizi saylemiştim Open Subtitles حسنا قلت لك أنه يمكننا الإستماع للموسيقى بدون أن نرى أي شخص تكرهينه
    Tek istediğim, ülkeni benden nefret ettiğin kadar sevmen. Open Subtitles كل ما أطلبه منك هو أن تحب بلدك بقدر كرهك لى
    Hiç nefret ettiğin ve gerçekten de sıkı çalıştığın bir işin oldu mu? Open Subtitles هل كانت لديك في يوم من الأيام وظيفة كنت تكرهها و كنت تبذل مجهودا كبيرا فيها؟
    Bütün varlığınla nefret ettiğin şu kokuşmuş ufaklık mı? Open Subtitles أليست هى الفتاه الصغيرة التى تكرهينها من كل قلبك
    Hapishanedeyken annenin seni ziyaret etmesine izin vermediğim için benden ne kadar nefret ettiğin hakkında konuşmak ister misin? Open Subtitles تريد أن نتحدث عن كراهيتك لي لأنني لم أسمح لأمك أن تزورك ؟ عندما كنت بالسجن؟
    Elektronik aletlerin ve eşyaların yenilenmesinden nefret ettiğin konusunda bana nutuk atıyorsun, ama bir bozuk paraya, öyle bir sırıtıyorsun ki dudakların birleşmiyor. Open Subtitles لقد تذمرتى كثير لانك كرهتى الاثاث والاجهزه الكهربائيه ولكن بعمله معدنيه واحده تكون ابتسامتك كبيره لدرجه ان شفتاك لا تستطيع الغلق
    Zor bir gündü, nefret ettiğin birileri hislenmişti... Open Subtitles كان يوماً صعباً، وعبر أحد ما ...عن مشاعره، وقد كرهتِ ذلك
    En az senin onlardan nefret ettiğin kadar senden nefret eden insanlar? Open Subtitles هؤلاء الناس يحتقرونك بقدر ما انتي تحتقريهم
    Her zaman nefret ettiğin fikrin birdenbire sana güzel gelmesi bana biraz garip geldi, o kadar. Open Subtitles أستغرب هذا الموقف الفجائي، كونك تحب فكرة لطالما كرهتها
    Son kuruşuna kadar paranı geri alacaksın ve bunu yaparken de; dünya üzerinde benden daha çok nefret ettiğin birini kandırmış olacaksın. Open Subtitles فقط كقرض سنعيد كل قرش لك ويمكنك الثأر من الرجل الوحيد في العالم الذي تبغضه اكثر مني
    Sen geleceği olmayan, nefret ettiğin berbat bir işte çalışırken tüm başarılı arkadaşlarımızı sıraladıysam, çok kötü olmuştur. Open Subtitles سيكون هذا بشعاً لو ذكرت كل اصدقائنا الناجحين و كنتي عالقة في وظيفة مريعة بلا طموح و تكرهيها
    nefret ettiğin birine benzeyen birini sevmek çok zor. Open Subtitles هو يُشوّشُ شخص ما المحبَّ الذي يَبْدو مثل شخص ما تَكْرهُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد