| Ama haklıysam... Görünüşe göre kimse nerede olduğunu bilmiyor. - Alo? | Open Subtitles | رغم ذلك لو كنت على حق يبدوا أن لا أحد يعرف أين هو مرحباَ ؟ |
| Hayır, efendim. Ortadan kayboldu. Hiç kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لا ، لقد اختفى ، لا أحد يعرف مكانه |
| - Dün akşam dönmesi gerekiyordu. Ulaşamıyorum. Kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون هنا أمس لم أستطع الوصول إليه ولا أحد يعلم أين هو |
| Burada değildi. Doktoru aradım. Kimse onun nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ولم تكن موجودة، اتصلت بالطبيب ولا أحد يعرف مكانها. |
| Gerçekten nerede olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | إذاً بكل أمانة أنت لا تعرف أين هو الآن؟ |
| Çık dışarı! Lanet olsun, kimse nerede olduğunu bilmiyor! | Open Subtitles | أخرج من هنا, لا أحد يعلم أين هي |
| Üçüncü raundun sonunda Conlan iyi bir kombo yaptı ve Creed nerede olduğunu bilmiyor, yanlış köşeye yürüyor. | Open Subtitles | سلسة كبيرة لانهاء الجولة الثالثة بواسطة كونلن وجريد لا يعرف أين هو يسير الى الركن الخاطىء ذراعه طويلة |
| Kısacası, kimse, nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | وبالنهاية , لا أحد يعرف أين هو |
| İyi bir kalbi var, o sadece nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لديه قلب طيب إنه فقط.. لا يعرف أين هو |
| Nasıl baş kaldırabilir? nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كيف يمكنه التمرد وهو لا يعرف مكانه حتى؟ |
| Şimdi gitti ve hiç kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | الآن لقد رحل, و لا أحد يعرف مكانه |
| Cep telefonuna cevap vermiyor ve ofisindekiler de nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ولا يجيب على هاتفه ولا احد بمكتبه يعلم أين هو |
| Gizli servis her ikisinin de nerede olduğunu bilmiyor. Başkanla konuşmam gerek. | Open Subtitles | وجهاز الأمن السري لا يعلم أين هو أيضاً |
| Ama nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لكنه قال بأنه لا يعرف أين هي ولا أحد يعرف مكانها |
| Onun nerede olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | كنت لا تعرف أين هو ؟ |
| Ama nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لكنه لا يعلم أين هي |
| ...iki yıldır nerede olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | أنكِ ليس لديكِ أي فكرة عن مكان وجودكِ طوال العامين السابقين |
| Tamam, zaten sizinle görüştü. nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لقد أخبرَتْكَّ مسبقاً أنها لا تعلم أين هو |
| Gizli laboratuvarlarda haftalarca saklıyorlar kimse bunların nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | إنهم يحتفظون بها في مختبرات سرية لا أحد يعلم أين مكان هذه المختبرات. |
| Diğer Alfaların hiçbiri nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لايوجد ألفا من الآخرين يعلم مكانه أيضاً |
| Bu imkânsız. Kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | هذا مستحيل لا أحد يعرف أي أنت |
| Evim mülteci kampına dönmüş, karım kayıp, kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أصبح بيتي معسكراً للاجئين وزوجتي إختفت لاأحد بالبلدة يعرف أين هي |
| - Yani kimse nerede olduğunu bilmiyor mu? | Open Subtitles | -اذا, لا , لا يوجد احد يعرف اين هي ؟ |