Belki Goa'uld anagemisi planlarını incelemiştin, ama şimdi nereye gittiğimizi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | اذاً، ربما درست خطط الجواؤلد و لكن كيف تعرف إلى أين نذهب؟ |
Dur bir saniye, kadın öldüyse oğluyla gurur duyduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | انتظر دقيقة، اذا قام بقتلها، كيف تعرف انها كانت فخورة ؟ |
- Bu da ölümüne savaş demektir. - Bunları nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ـ تعني إلى الموت ـ كيف عرفت كل ذلك عنهم ؟ |
nereden biliyorsun, odanın kapısından iki dakika baktığın için mi? | Open Subtitles | و كيف تعرفين ذلك، من التحديق به لدقيقتين في الحجرة؟ |
Sen kimsin ve babasının kalp krizi geçirdiğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | من انت؟ و كيف تعلم بان والدها أصيب بنوبة قلبية |
Bir aydır buradasın. nereden biliyorsun? Ben bile bilmiyordum. | Open Subtitles | عدتى منذ شهر كيف علمت بخروجه حتى انا لم أعلم هذا |
Yıllar oldu. Düzgün bir erkek arkadaşım olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | لقد مرت سنوات, كيف تعرف أنهُ ليس لدي صديقٌ لطيف؟ |
Cliff'in arkadaşı gibi davranan bir katil olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنه ليس قاتل محترف يتظاهر بأنه صديق ؟ |
Onun haberi olmadığı şeyleri nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف كل هذة الأشياء التى لا تعرفها زوجتك ؟ |
- Hayatım evde olduklarını sanmıyorum. - Evde olmadıklarını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ـ عزيزتى، لست أعتقد أنّهم بالمنزل ـ كيف تعرف أنّهم ليسوا بالمنزل؟ |
Bu işten uzak dur! Bütün bunları nereden biliyorsun? Kimsin sen? | Open Subtitles | اخرج من هذا الموضوع كيف عرفت على كل هذا من انت؟ |
Söylesene Cris, 1970 yılında Mars'ta yaşayacağımızı nereden biliyorsun? | Open Subtitles | أخبرني يا كريس، كيف عرفت أننا سنعيش على المريخ بحلول 1970؟ |
Bunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | لم أقل شيئأَ عن دوره كيف عرفت عن الدور ؟ |
Gerçekte ihtiyacı olanın orduya yazılmak olmadığını nereden biliyorsun, anne? | Open Subtitles | كيف تعرفين يا أمي ان التجنيد هو ليس ما يريده؟ |
Ve birisini bulursan, bizim sırrımızla ilgili bu insana güvenebileceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وإذا وجدتِ شخص، كيف تعرفين أن يمكننا الوثوق بذلك الشخص بشأن سرّنا؟ |
Javier'in nerede olduğunu bilmiyorsan senin yarın döneceğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرفين بأنكِ ستعودين غداً إذا كنتِ لا تعرفين مكانه؟ |
- Geçen Aralık'taki trafik kazasını biliyorum. - nereden biliyorsun? | Open Subtitles | أنا أعلم بحادث السيارة الواقع في ديسمبر كيف تعلم بالأمر؟ |
Sen de oyuncak ayıları denemelisin. - Sen nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ـ كان يجب أن تتمسك بها ـ كيف علمت بذلك؟ |
- Kulağa geldiği gibi. - Evde olmadıklarını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | فقط كما تلفظ كيف تعلمين بانهم ليسوا في المنزل ؟ |
Onun boya kutusuyla yakalanmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وما أدراك أنه لم يُمسك وبحوزته علبة طلاء ؟ |
O zaman sana saldıran kişinin müdür olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | إذاً، كيف عرفتِ أن المدير هو من اعتدى عليكِ ؟ |
Peki zekana ilham verenin İlahi Takdir olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وكيف تعرف أنه ليس تدبّراً قدسيّاً ما ألهمك لتكون ذكياً؟ |
O zaman onun sürekli kullandığı lafı nereden biliyorsun? | Open Subtitles | إذاً، كيف عرفتي هذه الجملة التي كانت تقولها دائماً؟ |
Demek istediğim, adının Jim Winston olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | أَعْني، كَيفَ تَعْرفُ اسمَه جيِم وينستن؟ |
Ot hakkında bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun sen? | Open Subtitles | ما أدراك بكلّ هذه المعلومات عن الماريجوانا؟ |
Orada değilsen kimsenin basket falan oynamadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وكيف عرفت أنه لم يوجد أحد هناك يلعب سلة فى ذلك الوقت |
Doğru olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف علمتِ أنّ هذا ليس صحيحاً؟ أهذا كان صحيحاً؟ |
- Hayır. O zaman hangisini tercih ettiğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | حسنا , إذا كيف يمكنك أن تعرف ما الذي يعجبك |