Daha sonra bizi görmeye gel. Sana bir Noel hediyesi vereceğiz. | Open Subtitles | تعالى بالاعلى وسوف تحصلى على هدية عيد الميلاد |
İddiaya varım, Noel hediyesi. | Open Subtitles | أرهن بأنهم كانوا هدية عيد الميلاد . أليس كذلك ؟ |
Annen için en güzel Noel hediyesi olurdu. | Open Subtitles | ستكون أفضل هدية عيد ميلاد قد نحصل عليها على الإطلاق |
Bir araya gelip ona güzel bir Noel hediyesi alalım. | Open Subtitles | دعونا نذهب جميعنا و نشترى له هدية الكريسماس |
Hayatımda boyunca aldığım en güzel Noel hediyesi. | Open Subtitles | أروع هدية كريسماس تلقيتها، أو سأتلقاها أبداً |
Onları uzun süredir ihmal etmiştim ve içimden çocuklara Noel hediyesi götürmek geldi. | Open Subtitles | ثم جاء لي الإلهام لإعطاء الأولاد بعض هدايا الكريسماس |
- Senin için bir Noel hediyesi almak istiyorum. - Benim paramla mı? | Open Subtitles | سوف اشترى لك هدية عيد الميلاد بفلوسى أنا؟ |
Unutmayın yarın Noel hediyesi alıp verme zamanı. | Open Subtitles | لا تنسو غداً , أن تتبادلو هدية عيد الميلاد |
Ajan Bristow için bir Noel hediyesi aldın mı? | Open Subtitles | هل اشتريت هدية عيد الميلاد الى العميلة بريستو؟ |
Ve bu da Noel Baba'dan özel Noel hediyesi. | Open Subtitles | وهذه هدية عيد الميلاد المميزة . من سانتا كلوز |
Seninle birlikteyken, Bir sürü Noel hediyesi alıyormuşum gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | عندما أكون معك أشعر وكأنني أتلقى هدية عيد ميلاد |
Bu bana şimdiye kadar verilmiş en güzel Noel hediyesi | Open Subtitles | تلك كانت أفضل هدية عيد ميلاد منحنى إيها أحد |
Nihayet hazır. Erken bir Noel hediyesi mi? | Open Subtitles | أخيرا أصبحت جاهزة. هدية عيد ميلاد مبكرة؟ |
Çok sevdiğim bir arkadaşımın Noel hediyesi. | Open Subtitles | هذه هدية الكريسماس من صديق عزيز لي أنظر أبي |
Ama "seni seviyorum" demen benim istediğim tek Noel hediyesi. | Open Subtitles | "أنت قلت "أنا أحبكِ إنها هدية الكريسماس الوحيدة التي أحبها |
O yüzden sana erken bir Noel hediyesi aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرت هدية كريسماس صغيرة قبل الكريسماس |
Bu parayla insanlara Noel hediyesi alacağız. | Open Subtitles | لا,نحنوا نستخدم هذا من اجل ان نشترى هدايا الكريسماس من الناس. |
Size verebileceğim en iyi Noel hediyesi bu. | Open Subtitles | هذة افضل هدية للكريسماس استطيع ان اقدمها لكم |
Stanislaus Kuzawa için bir şey var mı? Kumandan her koğuşa küçük bir Noel hediyesi verecek. | Open Subtitles | القائد سيرسل, لكل ثكنه شجرة كهديه لعيد الميلاد |
Bu size son dakikada Noel hediyesi aldığım son Noel! | Open Subtitles | هذه اخر مرة اقبل منكم هدايا العيد في اخر دقيقة |
Bence geçen sene Noel hediyesi olayını biraz abarttık. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أننا.. أننا أحضرنا هدايا عيد الميلاد العام الماضي. |
- Ve ona Noel hediyesi almak istiyorum. - Aman Tanrım Donna! | Open Subtitles | واريد ان احضر لها هديه بالكريسمس يالهي انها دونا |
Bu olaydan sonra muhtemelen Noel hediyesi alamazsın. | Open Subtitles | نعم ، على الأرجح لن تحصل على هديّة عيد ميلاد بعدها |
Önemli değil, zaten öyle bir beklentim yoktu. O aslında bir Noel hediyesi değil. | Open Subtitles | لا بأس ، لم أتوقع منك هدية إنها فى الحقيقة ليست هدية العيد |
Para sende kalsın. Benden sana Noel hediyesi. | Open Subtitles | يمكنك الإحتفاظ بها إنّها هدية الميلاد لك |
Ona bir Noel hediyesi almak istedim. | Open Subtitles | فقدّمت له هدية بمناسبة عيد الميلاد. |
Başım belaya girmiyor ve bana Noel hediyesi mi veriyorsun? | Open Subtitles | أتسبب في مشكلــة و تعطينـي هدية كريسمس ؟ |