Dört oğulları ve bir kızları vardı. Biz de onlara yaşayacakları bir yer bulmaya çalıştık. | TED | كان لديهم 4 أبناء وابنة لذلك تسابقنا لنجد لهم مكان يعيشوا فيه |
Hızla uçabilen, Kuzey Rüzgarının oğulları, Boread'lar. | TED | الـبوريدس، أبناء إله الرياح الشمالية الذين بمقدورهم الاندفاع بقوة في الهواء. |
Söyle bana, Gallio'lar değerli oğulları Marcellus'dan bir haber aldılar mı? | Open Subtitles | اخبريتي ماهي اخبار ال غاليو عت ابنهم الغالي مارسيلوس ؟ |
Bu kardeşi, bu karısı ve kazada ölen oğulları. | Open Subtitles | هذا الأخ .. زوجته و إبنهم الذين ماتوا في حطام القارب الغارق |
Sen, Tristan ve Lysanor krallarla şövalyelerin oğulları ve kızlarısınız. | Open Subtitles | انت ,تريستان ,ليزانور انتم ابناء وبنات ملوك الفرسان |
Bu yüzden, bir oğul bırakacağım, sonra onun da oğulları olacak. | Open Subtitles | لذا , سأترك إبنا ورائى الذى سينجب تباعا أبناء آخرون |
Batmış olmasından korkuyoruz, ve... bu çok utanç verici, ama... subaylarımızın bazıları üst düzey yöneticilerimizin... oğulları. | Open Subtitles | نحن نخشى أن تكون قد غرقت .. إنهذامحرججداً لكن. العديد من الضباط أبناء لمسئولين من مستوى عالي |
Bu beşi, ejderin oğulları topluluğunu kurdu. | Open Subtitles | هؤلاء الرُهبان الـ5 قاموا بتأسيس جماعة أبناء التِنِّيِّنْ |
Bir annenin oğulları nasıl annelerinden uzak kalırlar? | Open Subtitles | كيف يبقى أبناء أمّ بعيدا بعد سمع ندائها خارج إليهم؟ |
Papazın oğulları uykularında Rab'bın dualarını mırıldanırlar. | Open Subtitles | جميع أبناء القسيس يصلون للرب في مناماتهم |
Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladıklarında onların kız çocukları doğmaya başladığında, Tanrı'nın oğulları ne kadar güzel olduklarını gördüler ve istediklerini seçerek kendilerine eş yaptılar. | Open Subtitles | عندما البشر بَدؤأَ بالمُضَاعَفَة على وجهِ الأرضِ، والبنات ولِدَن إليهم، أبناء الله رَأوا انهم جميلون، |
Richmond'da büyük bir evleri vardı, orada oğulları ve iki hizmetçiyle yaşıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كان لهم منزل كبير في ريتشموند و كلاهما كان يعيش هناك مع ابنهم و بضعة خادمات |
oğulları kucağımda yaşam savaşı verdi. | Open Subtitles | لقد حملت ابنهم بين ذراعي لانقذ حياته الليلة الطفل يعيش على الجانب الآخر من الشارع |
Çoğu aile, oğulları futbol takımının yıldızı olunca mutlu olur. | Open Subtitles | معظم الآباء سيكونوا سعداء إذا أصبح ابنهم نجم فريق كرة القدم |
oğulları doğduktan sonra Kokuşmuş profesyonel güreşçi yaşamını artık istemediğine karar verdi. | Open Subtitles | بعد ولادة إبنهم قرر سميلي أن حياة المصارع المحترف ليست بالضبط ما يريد |
Ne mutlu barışı sağlayanlara, çünkü onlara Tanrı'nın oğulları denecek. | Open Subtitles | بلطف و هدوء اترك حقيبة ظهرك فى الباص طوبى لصانعى السلام لانهم يجب ان يدعوا ابناء الرب |
oğulları da tıpkı babaları gibi ellerimde ölecekler. Ne? | Open Subtitles | الأبناء سيموتون في أيديي بالضبط كما فعل بـ أبّاهم |
Çift evlerine uçtular. Onları kurtaran gizemli güce minnettardılar ve kısa bir süre sonra Bai Su Zhen, oğulları Xu Shi Lin'i dünyaya getirdi. | TED | عاد الزوجان إلى المنزل، ممتنين للقوة العجيبة التي أنقذتهما. وبعد ذلك بقليل، ولدت ياي سو زين ابنهما زو شي لين. |
Çünkü oğulları, kızımızla evlenecek. Dünürlerle tanışmak da az görülen bir şey değildir. | Open Subtitles | لأن أبنهم سوف يتزوج أبنتنا و ليس أجتماع غيرعادي لمقابلة الأنساب |
Ölümünden yıllar sonra, oğulları onun arzusunu yerine getirdi. | Open Subtitles | ، في السنوات التي تلت موته . . نفذ أبنائه أمنيته |
Janus Greel ve oğulları deyip geçebilirdiniz. | Open Subtitles | يمكن أن يكون بسهولة كما كان يانوس غرييل وأولاده. |
Annemi İsviçre'de bir yatılı okula gönderdiler, beni de oğulları gibi yetiştirdiler. | Open Subtitles | قاما بشحنها إلى مدرسة صاعدة في سويسرا ثم ربياني على أني إبنهما. |
oğulları da büyüyüp onun gibi donanmada hizmet edecekmiş. | Open Subtitles | و أولاده كانوا سيكبرون في يوم ما وينضمون للخدمة كما فعل هو |
Onlar kandırılmıştı. Kralın oğulları Malcolm ve Donalbain kaçmış bu yüzden onlardan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | كانا مأجورين مالكوم ودونالبين ابنا الملك هربا |
oğulları Kenny'le aynı okula gittik. | Open Subtitles | نحن كنا نذهب إلى المدرسة مع ولدهما كيني |
O ve oğulları, alanlarını güneye kadar genişletme çabasındalar. | Open Subtitles | هو وأبنائه مصممين على توسيع النطاق نحو الجنوب |
Karşılığında, Harpiya'nın oğulları'na olan desteğinizi çekeceksiniz. | Open Subtitles | بسعر جيد بالمقابل، اطلب منكم قطع تمويلكم لـ( سنز أوف ذا هاربي ) |