| Eğer kardeşim ölürse oğulların adalet sağlanana kadar hiçbir yere gidemeyecek. | Open Subtitles | ،إنْ مات شقيقى فإنّ أبنائك لن يمكثوا هنا طويلاً قبل أن تُطبّق عليهم العدالة |
| Bu eli gönderince oğulların yanına gelecek. | Open Subtitles | ،وعن أبنائك فترقب أن تجدهم عندك |
| oğulların ölü ve sen de onlarla birlikte olmak için buraya geldin. | Open Subtitles | أبنائك موتى... وجئت إلى هنا لتكون معهم... |
| Bu tüfekle oğulların bir sürü çakal öldürecek. | Open Subtitles | بهذه البنادق أولادك سيقتلون الكثير من ابن آوى |
| Senin yerine oğulların gelebilir. | Open Subtitles | ولداك من الممكن أن يمتطيا الخيل بدلاً منك |
| Senin olana sahip çıkmalısın oğulların için! | Open Subtitles | لابد أن تطالبي بما هو حقكِ وحق أولادكِ. |
| oğulların harika birer genç adam. | Open Subtitles | أبنائك لطيفين, شباب يافعون جيدون. |
| Belki oğulların Nobel Ödülü'nü kazanırlar. | Open Subtitles | ربما أبنائك سيفوزون بجائزة نوبل. |
| oğulların, torunlarınla zaman geçirebilirsin. | Open Subtitles | والاستمتاع برفقة أبنائك وأحفادك. |
| Sen oğulların hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعلم شيء البتّة عن أبنائك |
| oğulların orada olduğu yerde oturuyorlardı. | Open Subtitles | وكان أبنائك سيجلسوا هنا حيث أنت |
| oğulların da orada mı okuyor? | Open Subtitles | أبنائك ألتحقوا بها؟ |
| oğulların nasıl Warren? | Open Subtitles | كيف حال أبنائك, يا آمر السجن؟ |
| Bak oğulların sana ne getirdi. | Open Subtitles | انظري ماذا أحضر لكِ أولادك |
| oğulların eve döndü mü? | Open Subtitles | -هل عاد أولادك للبيت |
| - Ben gençken bile, kesinlikle şiddete başvurmazdım. - Sen öyle olabilirsin, ama oğulların değil. | Open Subtitles | حتى في تلك الأيام لم اكن عنيفاً لهذا الحد - لعلك أنت، اما ولداك فلا - |
| Yaşıyorsun, Amara. oğulların... seni kurtardılar. | Open Subtitles | أنتِ على قيد الحياة يا (أماره) أولادكِ أنقذوكِ |
| Siz asla, sen ve kibirli oğulların bir daha asla karşıma çıkmayın. | Open Subtitles | أما أنت فلا أبدًا ولا أبناءك الخونة المتعجرفين الذين يحيكون المكائد لإلصاق العار بي |
| Şimdi sen bu rolü kaybettiğin için oğulların seni tanımak istemiyor. | Open Subtitles | ،بعد أن دفعت بالأولاد إلى درب الحياة لا يريد أبناؤك معرفتك اكتفت ناتالي منك |
| oğulların doğmamış olabilirdi. | Open Subtitles | إبناكِ ماكانا ليُولدا مطلقاً |
| oğulların o sihirli arabanla, dün gece Surrey'ye gidip dönmüş. | Open Subtitles | لقد طار ابناؤك بسيارتك المسحورة حتى سواري وعادوا الليلة الفائتة |
| Sen de biliyorsun ki, işbirliği yapmazsan, oğulların ölecek. | Open Subtitles | وأنت تعلم جيداً بأن ابنيك سيموتان إن لم تتعاون معنا |