"oğulların" - Translation from Turkish to Arabic

    • أبنائك
        
    • أولادك
        
    • ولداك
        
    • أولادكِ
        
    • أبناءك
        
    • أبناؤك
        
    • أبنائكَ
        
    • إبناكِ
        
    • ابناؤك
        
    • ابنيك
        
    Eğer kardeşim ölürse oğulların adalet sağlanana kadar hiçbir yere gidemeyecek. Open Subtitles ،إنْ مات شقيقى فإنّ أبنائك لن يمكثوا هنا طويلاً قبل أن تُطبّق عليهم العدالة
    Bu eli gönderince oğulların yanına gelecek. Open Subtitles ،وعن أبنائك فترقب أن تجدهم عندك
    oğulların ölü ve sen de onlarla birlikte olmak için buraya geldin. Open Subtitles أبنائك موتى... وجئت إلى هنا لتكون معهم...
    Bu tüfekle oğulların bir sürü çakal öldürecek. Open Subtitles بهذه البنادق أولادك سيقتلون الكثير من ابن آوى
    Senin yerine oğulların gelebilir. Open Subtitles ولداك من الممكن أن يمتطيا الخيل بدلاً منك
    Senin olana sahip çıkmalısın oğulların için! Open Subtitles لابد أن تطالبي بما هو حقكِ وحق أولادكِ.
    oğulların harika birer genç adam. Open Subtitles أبنائك لطيفين, شباب يافعون جيدون.
    Belki oğulların Nobel Ödülü'nü kazanırlar. Open Subtitles ربما أبنائك سيفوزون بجائزة نوبل.
    oğulların, torunlarınla zaman geçirebilirsin. Open Subtitles والاستمتاع برفقة أبنائك وأحفادك.
    Sen oğulların hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تعلم شيء البتّة عن أبنائك
    oğulların orada olduğu yerde oturuyorlardı. Open Subtitles وكان أبنائك سيجلسوا هنا حيث أنت
    oğulların da orada mı okuyor? Open Subtitles أبنائك ألتحقوا بها؟
    oğulların nasıl Warren? Open Subtitles كيف حال أبنائك, يا آمر السجن؟
    Bak oğulların sana ne getirdi. Open Subtitles انظري ماذا أحضر لكِ أولادك
    oğulların eve döndü mü? Open Subtitles -هل عاد أولادك للبيت
    - Ben gençken bile, kesinlikle şiddete başvurmazdım. - Sen öyle olabilirsin, ama oğulların değil. Open Subtitles حتى في تلك الأيام لم اكن عنيفاً لهذا الحد - لعلك أنت، اما ولداك فلا -
    Yaşıyorsun, Amara. oğulların... seni kurtardılar. Open Subtitles أنتِ على قيد الحياة يا (أماره) أولادكِ أنقذوكِ
    Siz asla, sen ve kibirli oğulların bir daha asla karşıma çıkmayın. Open Subtitles أما أنت فلا أبدًا ولا أبناءك الخونة المتعجرفين الذين يحيكون المكائد لإلصاق العار بي
    Şimdi sen bu rolü kaybettiğin için oğulların seni tanımak istemiyor. Open Subtitles ،بعد أن دفعت بالأولاد إلى درب الحياة لا يريد أبناؤك معرفتك اكتفت ناتالي منك
    oğulların doğmamış olabilirdi. Open Subtitles إبناكِ ماكانا ليُولدا مطلقاً
    oğulların o sihirli arabanla, dün gece Surrey'ye gidip dönmüş. Open Subtitles لقد طار ابناؤك بسيارتك المسحورة حتى سواري وعادوا الليلة الفائتة
    Sen de biliyorsun ki, işbirliği yapmazsan, oğulların ölecek. Open Subtitles وأنت تعلم جيداً بأن ابنيك سيموتان إن لم تتعاون معنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more