ويكيبيديا

    "o değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس هو
        
    • ليس هذا
        
    • هذا ليس
        
    • ليست هي
        
    • ليس ذلك
        
    • هذه ليست
        
    • إنه ليس
        
    • انه ليس
        
    • هو ليس
        
    • ليس هي
        
    • إنها ليست
        
    • ليست هذه
        
    • هي ليست
        
    • تلك ليست
        
    • وليس هو
        
    Bu o değil. Bizim aradığımız kişi bir karıncaya benziyor. Open Subtitles إنه ليس هو, الشخص الذي نبحث عنه يبدو مثل النمله
    Bu konuda hiçbir görüş belirtemem ancak bu kesinlikle o değil. Open Subtitles لا أجرؤ بفرض رأي على ذلك ولكن هذا بالتأكيد ليس هو
    - Bilmiyorum, hiç farketmez. Mesele o değil. Bunu uzun zamandır düşlüyorum... Open Subtitles لا أعرف الى أين الى أي مكان لا يهم ليس هذا المغزى
    Mesele o değil. Çok daha fazlası olduğunu ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles هذا ليس بيت القصيد، نعرف أنّ في الأمر أكثر من ذلك.
    o değil! Bunu uyduruyorsun! Benimle oynuyorsun! Open Subtitles إنها ليست هي ، أنت تختلق الأمر أنت تعبث معي
    - hepsini dışarı aldım. - Hayır, Hayır, bu o değil. Open Subtitles هل هو من الاكل الذي عملته لا، لا، هو ليس ذلك
    Sadece anlamanı istiyorum korkman gereken tek kişi o değil. Open Subtitles أريدك أن تعي أنّه ليس هو من يجب أن تخشاه.
    Yani o değil. O zaman kimi arıyoruz hiçbir fikrimiz yok. Open Subtitles إذن، ليس هو المطلوب، إذن ليس لدينا فكرة عمّن نبحث عنه؟
    o değil ki, yan dairede oturan adam. Open Subtitles إنه ليس هو وإنما هذا هو الرجل في الغرفة التالية
    Mesele o değil. Seni buna zorluyormuşum gibi geliyor. Open Subtitles ليس هذا ما في الأمر أشعر بأنني أسرع الأمور عليك
    Mesele o değil. İnsan yalnız yaşayabilir. Open Subtitles ليس هذا الأمر المرء يستطيع أن يعيش بمفرده
    Burada olmamın nedeni o değil, o yüzden gidebilirsin. Open Subtitles نعم.حسناً ، ليس هذا سبب وجودي هنا لذا تستطيع الذهاب ؟
    - Kimi kast ettiğimi biliyorsun. - Sorun o değil. Open Subtitles ـ إنّكِ تعرفين مَن أقصده ـ هذا ليس المقصد، إتفقنا؟
    Koyamam, çünkü benim işim o değil. Sunumu gösterebilir miyim artık? Open Subtitles لأن هذا ليس ما أقوم به أيمكنني أن أريكِ العرض فحسب؟
    o değil, seni geri zekâlı! Open Subtitles ــ هذا ليس الخاتم أيها الأحمق ــ تراجعي أيتها الحقيرة
    Önemli olan o değil. Madde 3A açıkça belirtir ki... Open Subtitles تلك ليست هي القضية البند3أ واضح بشأن هذه الحالة
    Sorun o değil, birisinin başına metal bir boruyla vurmak kötü bir şeydir. Open Subtitles ضربك له بقوة ليس ذلك هو المهم ، من الخطر أن تضرب الناس على رؤسهم بإنبوب معدني
    - Görevimiz o değil. - Emirlerimiz farklı. Burada daha-- Open Subtitles لا , هذه ليست المُهمة لدينا أوامر , نحن أقوياء
    Ne gördün? Adamımız o değil. Kardeşinin burada yaşadığını biliyordu. Open Subtitles انه ليس من فعلها انه يعرف ان اخته تعيش هنا
    Adamımız o değil. Bu senin profilinin yanlış olduğunu göstermez. Open Subtitles هو ليس الرجل المطلوب هذا لا يعني ان ملفك خاطئ
    Tahta çıkmaya layık olan kişi o değil sensin. Open Subtitles الشخص الذي يستحق ان يصعد إلى العرش ليس هي بل أنت
    Konu o değil ki, iyi bir Alman böyle davranmaz. Open Subtitles ليست هذه هى المسأله فالألمانى الحق لا يفعل هذا
    Demek istediğim bu kadın gerçekte kim olduğunu önemsemiyorsa, Aradığın kişi o değil demektir. Ama onu kaybetmek istemiyorum, Mike. Open Subtitles كل مااقوله لو ان هذه المراة لاتهتم لك وانت على طبيعتك اذن هي ليست المناسبة لك لااريد ان افقدها مايك
    Hayır, ama belki de evlenen sen olmak isterdin, o değil. Open Subtitles لا, لكن ربما تتمنّين بأنكِ أنتِ من سيتزوج, وليس هو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد