dediler. Böylece Aralık ayında Miami'de bir otel konferans odasında buluştuk. | TED | في ديسمبر التقينا في ميامي, في غرفة اجتماعات في احد الفنادق |
Bunun nedeni değişmeleridir ve değişimin, düzene karşı bir eğilimi vardır aynı bir oturma odasında ya da kitaplıkta olduğu gibi. | TED | وهذا لأنها تتغير . وللتغير طريقته في كسر القاعدة . تماماً كما هو الأمر في غرفة المعيشة أو على رف الكتب. |
Büyük Efendimiz, kumandanın odasında uyuyacaklar, bu yüzden o, burada kalacak. | Open Subtitles | ينام السيد العظيم بغرفة سيدنا ولذلك لا بد أن يرتاح هنا |
Geçen Perşembe gecesi, burada, şehrimiz New York'ta 87 yaşında bir adam otelindeki mütevazı odasında hayata gözlerini yumdu. | Open Subtitles | ليله الخميس هنا في مدينتنا نيويورك الرجل الذي كان في سن السابعه والثمانين مات في غرفته المتواضعه في فندق |
Hafta sonu için beni davet etti.Şu anda odasında üstünü değiştiriyor. | Open Subtitles | وقد دعتني هنا لعطلة نهاية الإسبوع إنها في غرفتها الآن، للتغيير |
Ve Ticaret odasında, Kızılhaç'ın genel müdürü olduğunu iddia etti. | TED | وادعت أنها المدير العام لمنظمة الصليب الأحمر في الغرفة التجارية |
Neyse işte kızı küvetin içine koydu, ben de yatak odasında bebekleydim. | TED | و إذَا وضعها داخل حوض الإستحمام وكنت في غرفة النوم مع الصغير |
Buhar odasında bir kaç dakika geçir. Rahatlamana yardım edecektir. - Evet... | Open Subtitles | . إقضِ بضعة دقائق في غرفة البخار . إنها ستساعدك على الاسترخاء |
Bak, dinle, ana servis odasında bir elektrik yangını oldu. | Open Subtitles | اسمع، لقد حدث لدينا ماساً كهربياً في غرفة الصيانة الرئيسية |
Şurada biraz bekle, yoksa bekleme odasında büyük bir kalabalık olacak. | Open Subtitles | ، انتظري هنا لحظة وإلا ستكون هناك زحمة في غرفة الانتظار |
"Oturma odasında olduğumuzu düşünelim ve ev sahibesi çay servisi yapıyor." | Open Subtitles | دعنا نتظاهر بأننا في غرفة الرسم، وأن الخادمة تقدم لنا الشاي. |
Çamaşır odasında mavi pantolonların yanında temiz bir tane var. Alo? | Open Subtitles | هناك واحدة نظيفة بغرفة الغسيل المقابلة لفترة الهدوء الخاصّة بكِ، مرحباً؟ |
Lobideki misafir odasında sabah 6'dan 10'a kadar, ücretsiz açık büfe kahvaltımız var. | Open Subtitles | نقدم من السادسة إلى العاشرة بوفيه إفطار مجاني بغرفة المجاملات عند نهاية الردهة |
odasında manyak gibi davrandın, şimdi de üstünlük kurduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أنت تتصرف في غرفته كمختل واضح والآن تؤكد حقك الإستعلائي ؟ |
Doğduktan 6 ay sonra odasında çıkan yangında annesini kaybetmiş. | Open Subtitles | فقد والدته في حريق في غرفته ،تماماً بعد ستة أشهر |
Emily'nin anlattığına göre yatakhanede iblislere karşı koymuş ama hastane odasında başa çıkamamış. | Open Subtitles | أخبرتني إيميلي مرة أنها قاومت الشياطين في غرفتها ولكنهم تمكنوا منها في المستشفى |
Arkadaşlarımla birlikte dersi kırıp, oturma odasında sigara içiyor kıyasıya oyun oynuyoruz. | Open Subtitles | اصدقائي وأنا كنا نفوت الحصص ونجلس في الغرفة العامة وندخن. ونلعب كالمتوحشين. |
Seni bir çeyrek saat içersinde annenin odasında görmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أراك فى حجرة والدتك فى غضون 15 دقيقه |
-Bir şey yapmalıyız. -Babam kontrol odasında ama... | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ نَفعلُ شيءُ أَبّي في غرفةِ التحكمَ |
Bay Sally ile birlikte konferans odasında bize katılır mısınız? | Open Subtitles | هل تود الانضمام لي و للسيد سالي في قاعة المؤتمرات؟ |
Kızkardeşim arkadaki yatak odasında öldü ve o öyleydi, pis bir sır. | Open Subtitles | اختى ماتت فى غرفة النوم الخلفي و هذا ما كانت عليه سر |
Uygun durumdaki tüm SG takımları 2 Saat içinde geçit odasında olsun. | Open Subtitles | ارغب فى كل فرق اس جي الجاهزه فى غرفه البوابه خلال ساعتين |
Hayır, hayır. Müdürün odasında beklemen lazım. iş görüşmem bitene kadar. | Open Subtitles | لا, عليك الانتظار في مكتب المديرة لحين أن انتهي من المقابلة |
- Öyle olması lazım... odasında tek başına oturup saatlerce alıştırma yapıyor. - Başka bir şey yapıyor olmasın? | Open Subtitles | يجب أن يكون كذلك، لأنه يجلس بغرفته وحيداً ويتمرن لمدة ساعات |
Otel odasında ispermeçet içeren başka makyaj malzemesi var mı? | Open Subtitles | هل يوجد اى من مستحضرات التجميل بغرفتها تحتوى على العنبرية |
Duş odasında bir havalandırma var. Kantine veya başka bir yere gidiyor. | Open Subtitles | هناك منفذ فى غرف الاغتسال تؤدى الى غرفة مخزن او شيئا ما |
Wiliam Pheps, zırhlı araba olayının zanlısı. Sorgulama odasında. | Open Subtitles | ويليام فليبس ، المشتبه داخل السياره المدرعه لقد تم نقله لغرفة الاستجواب |