Evet, ama eğer yangın alarmına bassaydım tüm kızlar soyunma odasından çıkmadan giyinebilirler miydi yoksa çıplak mı kaçarlardı? | Open Subtitles | نعم، لكن إن سحبت إنذار الحريق هل سيكونون كل البنات لابسات قبل أن يركضوا للخارج من غرفة الملابس ؟ |
Soyunma odasından aldığımız son bilgilere göre genç oyuncu maça 11'de başlayacağını duyduğundan bu yana midesinden sorun yaşıyormuş... | Open Subtitles | في الواقع مراسلنا من غرفة الملابس يقول ان هذا الشاب بدأ يشكو من معدته اثناء علمه انهم سيبدأون به |
Tamam, bak, yatak odasından çıkıp ofise geçtim, ve bir not yazdım. | Open Subtitles | , خرجت من غرفة النوم و دخلت إلى المكتب و كتبت ملاحظة |
Bir yerde durdu ve o zamandan beri otel odasından çıkmadı. | Open Subtitles | لقد قامت بالتوقف لمرّة و لم تغادر غرفتها منذ ذلك الحين |
8. caddedeki otel odasından sonra çok yol kat ettik. | Open Subtitles | قطعنا شوطاً طويلاً منذ غرفة الفندق تلك على الشارع الثامن |
Bana attığı her dergiyi ona geri fırlattım ve başpiskopos olmasının umurumda olmadığını, devam ederse bekleme odasından atacağımı söyledim. | Open Subtitles | اعدت رمي كل مجلة عليه اخبرته انني لا يهمني ان كان هو رئيس الاساقفة انني سوف اطرده من غرفة انتظاري |
Yani, demek istediğim, başka ne onu oteldeki güvenli odasından çıkarmış olabilir ki? | Open Subtitles | أعني ماذا أو من غير الفتيات قد يغريه لإخراجه من غرفة الأمان ؟ |
Maktul öldürülmeden önce otel odasından bir telefon görüşmesi yapmış. | Open Subtitles | قبل الجريمة، ضحيتنا قام بإجراء مكالمة خارجية من غرفة الفندق. |
Amy Dampier'in oturma odasından çalınan yüzük kutusunu düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | حول صندوق الخاتم الذي سرقه من غرفة معيشة ايمي ديمبير |
Görünüşe göre, sanki ceset yatak odasından banyoya taşınmış gibi. | Open Subtitles | يبدو أن الجثة قد نُقلت من غرفة النوم إلى الحمام |
İlki cesedin terk edildiği yerden... ve ikincisi, çay odasından. | Open Subtitles | الاولى من الموقع حيث القيت الجثة والثانية.. من غرفة الشاى |
Her salak dosya odasından, her salak dosyayı toplamak ve komiteye göndermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد جمع كل ملف غبي من كل غرفة ملفات غبية وإرسالهم إلى اللجنة |
Seni dosya odasından alıp bir odacığa koyacağız ki gözüm üzerinde olabilsin. | Open Subtitles | سوف ننقلك من غرفة الملفات الى منطقة مكتبيه حيث سأتمكن من مراقبتك |
İşimi ve senaristler odasından ne haberler var diye sordu. | Open Subtitles | سألني عن وظيفتي و ما كان يحدث في غرفة الكتّاب |
Boş bulmayı umarak eve girdim ve annemlerin yatak odasından bir ses duydum. | Open Subtitles | ودخلت المنزل متوقعًا ألا أجد أحد به وسمعت صوت قادم من غرفة والديّ |
Önemli olan, onu odasından uzak tutmak ki biz gidip arayalım. | Open Subtitles | الشيء المهم هو إبعادها عن غرفتها بالفندق حتى نتمكّن من تفتيشها. |
Onun Albay'ın odasından direkt kendi odasına geçtiğini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد ان السيدة كانت متجهة مباشرة من غرفة الكولونيل الى غرفتها ؟ |
Hiç faydası olmadı. Kapılar vurulmaya başladı ve hâlâ odasından sesler geliyordu. | Open Subtitles | وكل ذلك لم يجدي نفعا مازلنا نسمع الأصوات الغريبه من تلك الغرفة |
Katil, kadının odasından çıkarken görüldü. | Open Subtitles | حسنا ، لقد شوهد القاتل يخرج من حجرة القتيلة |
senin çabalarınla da ilgilenmiyoruz açıkçası". Akabinde beni odasından kovdu. | TED | و لسنا مهتمون بمساعدتكم و من ثم طردني من غرفته |
Alıştırma odasından biraz farklı. | Open Subtitles | انه مختلف الى حد ما عن الموجود بغرفة التدريب |
Burası eski sevkıyat odasından çok daha hoş olmuş, değil mi? | Open Subtitles | هذه اجمل من غرفه الشحن القديمه،أليس كذلك ؟ |
Stanford daki yurt odasından canlı yayınla... kız kardeşim, Stephanie! | Open Subtitles | بثٌ مباشر من غرفةِ نومها، في ستانفورد إنها أختي، ستيفاني |
Ayrıca lanet parfümü beni neredeyse odasından kaçırtıyordu. | Open Subtitles | غالبية الرجال يفعلون ويستخدم عطراً يجعلني أترك حجرته |
Madam Renauld bıçağın odasından alındığını söyledi. | Open Subtitles | زوجة رينو قالت أنه أخذ هذه السكين من حجرتها |
Çok ihtiyacım var. Kanıt odasından alabilirsiniz... | Open Subtitles | انا أعرف أنه يمكنكم اصطحابى لغرفة الأدله .. |
Müsaadeniz olursa, öğretmenler odasından kötü kahveden almak için beş dakikam var. | Open Subtitles | حسناً، لو عذرتني، لديّ خمس دقائق لجلب القهوة سيئة من غُرفة المُعلمين. |
Doğru! Tetsuo Shima isimli denek odasından kaçtı. | Open Subtitles | الولد، اسمه تيتسو شيما، هَربَ مِنْ غرفتِه. |
Şimdi, beyaz sarayın doğu odasından | Open Subtitles | وإليكم الآن, من الغرفة الشرقية من البيت الأبيض, |
Valiz odasından çalındı, Orada olması gerekiyordu, tamamen güvenliydi! | Open Subtitles | لقد سُرِقت من مخزن الأمتعة, حيث يفترض أن تحفظ بإحكام |