ويكيبيديا

    "okuyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تقرأ
        
    • تدرس
        
    • يدرس
        
    • كان يقرأ
        
    • ويقرأ
        
    • كَانَ يَقْرأُ
        
    Fark etmiş miydi? Bir gün, kitap okuyordu. Üzerinde kolsuz elbise vardı... Open Subtitles في يوم ما, كانت تقرأ كتاباً, مرتدية قميصاً بلا أكمام, وفجأة أنا..
    - Hadi ama. Tanrı'm, Tommy. MasterCard'ının son üç hanesini okuyordu. Open Subtitles سحقا تومي لقد كانت تقرأ أخر ثلاث أرقام من بطاقتها المصرفية
    Uyuyordu ama annesi oradaydı, yatağın kenarında el feneriyle kitap okuyordu. TED وكان نائمًا حينها، ولكن وجدت والدته كانت تقرأ مستخدمة المصباح اليدوي بجانب سريره.
    Kız ergenliğinin son yıllarındaydı, ...ve civardaki okullardan birinde İngilizce okuyordu. Open Subtitles كانت فى أواخر مراهقتها وكانت تدرس اللغة الإنجليزية فى مدرسة مجاورة
    O Fen okuyordu, ben İngiliz Edebiyatı. Open Subtitles ،لقد كان يدرس العلوم وأنا كنت أدرس الأدب الانجليزي
    Ve Einstein'ın yakınlarda yayınlanmış genel izafiyet teorisini okuyordu, ve bu teoriden etkilenmişti. TED و لقد كان يقرأ آخر منشورات أينشتاين النظرية العامة للنسبية، و قد كان جد مثار بهذه النظرية.
    Bekleme odasında oturup çocuk dergisi okuyordu. Open Subtitles كان يجلس في غرفة الإنتظار ويقرأ عناوين المجلات
    O koşullarda yetişmiş bir kız Rilke okuyordu şairleri okuyordu, çok çaba gösteriyordu. Open Subtitles الحقيقة أن، فتاة كـ مارلين، كانت تقرأ لــ ريلكي كانت تقرأ الشعر و كانت تبذل ذلك الجهد
    Dr. Gramn, sizce neden size bu mesajı okuyordu? Open Subtitles لماذا تعتقد أنها تقرأ لك هذه الرسالة دكتور غرام؟
    HJ'nin teknolojisinden gelen titreşimleri okuyordu. Open Subtitles كانت تقرأ الاهتزازات من تكنولوجيا جونسون
    Oraya vardığımda senaryo okuyordu. Üzgün görünüyordu. Open Subtitles عندما وصلتُ إلى هناك، كانت تقرأ سيناريو، وبدت منزعجة
    Bence Daphne burada bir şeyler okuyordu, hırsız içeri girdi, Open Subtitles دافني كانت تقرأ هنا وأحدهم قدم لسرقة المكان
    Sergi odasında, Han soyu hakkındaki yazıyı okuyordu. Open Subtitles كانت في غرفة المعرض، تقرأ عن سلالة الهان
    Geçen hafta galerisine gittim ve senin kitabını okuyordu. Open Subtitles الأسبوع الفائت مررتُ بالمعرض وكانت تقرأ كتابكِ.
    Annen arka kapıdan girdiğimizde oturma odasında kitap okuyordu. Open Subtitles أمك كانت تقرأ كتاب بغرفة المعيشة عندما دخلنا من الباب الخلفي
    O zamanlar Gita Delhi'de fakültede okuyordu. Open Subtitles جيتا كانت تدرس بالكلية فى دلهى ذلك الوقت
    Klaus lisesinde okuyordu. Arkadaşları Rudi ve Günther'di. Open Subtitles كانت تدرس بمدرسة كلاوس الثقافية وكان صديقاها ردى وكلاريش
    Yaz başka yere gittim ve döndüğümde onu görmek istemedim ve o da o yıl yurt dışında okuyordu zaten. Open Subtitles سافرت ذلك الصيف, و عندما عدت لم أرد رؤيته, و هو كان يدرس بالخارج تلك السنة, لذا...
    Diş hekimliği okuyordu, yetenekli, gelecek vaad ediyordu. TED كان يدرس طب الأسنان، موهوب، وواعد ...
    Dediğiniz gibi gazete okuyordu ve gidip şeker alabilir mityim diye sordum. Open Subtitles تماماً كما قلتِ، كان يقرأ صحيفته وطلبتُ منه السكر
    Alfabeyi geriye doğru ezbere okuyordu. Open Subtitles الآن، لقد كان يقرأ الحروف الأبجدية بشكل معكوس
    Şiir yazıyor, kitap okuyordu. TED كان يكتبُ الشعرَ ويقرأ الكتبَ،
    Dalton bu yüzden tüm günlükleri okuyordu. Open Subtitles لِهذا دالتن كَانَ يَقْرأُ كُلّ تلك المجلاتِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد