| Tek vücut olduğumuzda her yerden dövüşebilirsin, kuyruktan bile. | Open Subtitles | عندما نصبح كلانا واحد تستطيع القتال بأي مكان حتى على الذيل |
| Ünlü şarkıcı olduğumuzda, bunlara güler geçeriz. | Open Subtitles | لا شيء من هذا يهم عندما نصبح مطربان مشهوران |
| Aslında biraz öyleydi evli olduğumuzda bile | Open Subtitles | حسنا ، أظن أنه كان نوع ما واقعي وحتى عندما كنا متزوجين |
| Geçen hafta, kavgalı olduğumuzda ben sana öyle kızmıştım ki ve öyle incinmiştim ki kendini benim kadar kötü hissetmeni istedim. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي.. عندما كنا نتخاصم ..لقد كنت |
| Bu sözün ne demek istediğini bir ay önce eşim ve ben yeni ebeveyn olduğumuzda anladım. | TED | استوعبت معنى هذه العبارة الحقيقي قبل شهر بالضبط عندما أصبحنا أنا وزوجتي والدين جدد. |
| Oh, teşekkürler. Biz ejderhalar mutlu olduğumuzda şarkı söylemeyi severiz. | Open Subtitles | أوه, شكرا نحن معشر التنين نحب الغناء عندما نكون سعداء |
| Birlikte olduğumuzda 'beklenildiği düzeyde iyi' sınırsız hâle gelecek, çünkü o beklenti, çevremize yeniden yön vererek dünyayı değiştirmek olacak. | TED | ومعًا، الخير كما تتوقعون ليس له حدود عندما يكون المتوقع هو إعادة تشكيل البيئة الخاصة بنا، نستطيع أن نغير العالم |
| Bu sayede birbirinin cesaretinden nefret eden iki milyoner sürtük olduğumuzda bakıp hatırlayabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة عندما نصبح غنيتين وغدتين نكره بعضنا بشدة، نستطيع مشاهدة الشيك ونسترجع الذكريات. |
| Milyoner olduğumuzda başladığımızda elimizde hiçbir şey olmadığını söyleriz. | Open Subtitles | عندما نصبح مليونيريه سنقول اننا بدأنا من لا شيء |
| Ve biliyordum biz birlikte olduğumuzda mutlu olacaktı. | Open Subtitles | وكنت أعرف أنها سوف تفعل عندما نصبح معاً في نهاية المطاف |
| Hayatımızın her aşamasında gelecekte olacağımız kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyecek kararlar alıyoruz ve sonunda o kişi olduğumuzda çoğu zaman aldığımız kararlardan pek de mutlu olmuyoruz. | TED | في كل مرحلة من حياتنا نتخذ قرارات ستؤثر بشكل عميق على حياة الشخص الذي نتحول إليه، ثم عندما نصبح هذا الشخص، في بعض الأحيان قد لا نكون موفقين في هذه القرارات. |
| Fakir insanlar olduğumuzda bile yeni bir hayat yaşama imkânımız olacak mı? | Open Subtitles | "عندما نصبح فقراء سيقدر الناس على عيش عيشةً جديدة" |
| Bu şarkı beraber olduğumuzda sonunda kendimi bir öpücük için yalvarırken bulduğum yerle ilgili. | Open Subtitles | هذه الأغنية عن المكان الذي أجد نفسي فيه عندما كنا سوياً كنت , أرتجي قبلة |
| # Ve bunların hiç biri önemli değil ve ortadan kaybolur # # burada benimlesin # # ve oh, oh, oh, oh beraber olduğumuzda # | Open Subtitles | ♪ و كل هذا لا يهم تلاشى ♪ ♪ وأنت هنا معي ♪ ♪أوه –أوه – أوه – أوه عندما كنا معا♪♪ |
| En son birlikte olduğumuzda bana neden kendime bir düzen kurmadığımı sormuştun. | Open Subtitles | عندما كنا معاً آخر مرة، سألتني لماذا لم أستقر يوماً. |
| Biz yedinci takım olduğumuzda da aynıydı. | Open Subtitles | حتى عندما أصبحنا في فريق واحد كان الشعور نفسه يخالجني |
| Oh, teşekkürler. Biz ejderhalar mutlu olduğumuzda şarkı söylemeyi severiz. | Open Subtitles | أوه, شكرا نحن معشر التنين نحب الغناء عندما نكون سعداء |
| Aslında değil, çünkü böyle dar dünya görüşlerine sahip olduğumuzda 2 korkunç şey olur. | TED | حسناً، ليس بالضرورة. لأن شيئين مخيفين جداً يحدثان عندما يكون لدينا وجهات نظر عالمية ضيقة. |
| Yaşlı nineler olduğumuzda sallanan sandalyelerimizde birbirimize... | Open Subtitles | وعندما نكون سيدتين كبيرتين على كراسينا الهزازة، سنقول، |
| Arkadaşlar, öyle zamanlar vardır ki yaptıklarımız yüzünden suçlu olduğumuzda bundan dolayı cezalandırılmamız gerekir. | Open Subtitles | أصدقائي، هناكَ أوقات عندما نكونُ مذنبون في أعمالنا و يجبُ مُعاقبتنا على ذلكَ الأساس |
| Her birimiz yetişkin olduğumuzda, büyük ruh bize yaşamlarımızda yol gösterecek totemimizi gösterir. | Open Subtitles | عندما يبلغ كل منا سن الرشد الأرواح العظيمة تكشف الينا طوطم الذى يساعد على توجيهنا خلال حياتنا |
| Ve tabi ki, öyle olduğumuzda hayal kırıklığına uğruyoruz. | TED | وبالطبع سوف نصاب جميعنا بخيبة أمل شديدة عندما نفعل |