| Öyle olduğunu biliyorum ama sen bu şehrin altını üstüne getireceksin. | Open Subtitles | أعرف أنك ستفعل ذلك و لكنك ستأخذ هذه المدينة بواسطة العاصفة |
| - Bir planımız olduğunu biliyorum, ama plan değişti, en azından birimiz için. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه كان لدينا خطة ولكن الخطة تغيرت على الأقل بالنسبة لأحدنا |
| Dinle, Senin aklında ne olduğunu biliyorum. Bunu sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | اسمع, أنا أعرف كيف يعمل رأسك سوف أثبت لك هذا |
| Gece çabuk akıp gidiyor ve zamanın ne değerli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الليلة تنقضي مسرعةً و أنا أعلم بأن الوقت ثمينٌ بالنسبة لي |
| Bunların ne anlama geldiğini bilmiyorum. Ama cevapların onlarda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم حتى ما يعنيه هذا، لكنّي أعلم أنّ لديهم الأجوبة. |
| Bu anı bölmek istemem ve çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أقصد أن أقاطع هذه اللحظة, أعلم أنها مهمة حقاً. |
| Heyecanlı olduğunu biliyorum ama ilk adım doğru hatunu bulmakta. | Open Subtitles | أعلم أنّك متحمّس، لكن الخطوة الأولى هي إيجادُ الفتاة المناسبة. |
| Haklı olduğunu biliyorum. Haklısın, bir şeyler yapmaya başlamam lazım. | Open Subtitles | أعلم أنكِ محقة ، أنتِ محقة عليّ البدأ بفعل الأشياء |
| Şimdi, kime... inanacağınıza bu durumda karar vermenin zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | والان اعلم ان من الصعب اختيار من ستصدقونه في تلك القضيه |
| Tüm insanlara kızgın olduğunu biliyorum çünkü senden uzaklaşıp onlara gittiğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضب من أولئك الناس لأنك تظن أني تركتك وذهبت إليهم |
| Meşgul bir adam olduğunu biliyorum. Sana biraz zaman kazandırayım dedim. | Open Subtitles | أعرف أنك رجل مشغول، لكنني فكرت بأن أوفر لك بعض الوقت |
| Şu an korkmuş olduğunu biliyorum, ama her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | أعرف أنك خائف الآن لكن كل شىء سيكون على ما يرام |
| Nereden ve nasıI yayıIdı bilmiyorum ama neye sebep olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | , لا أعرف كيف سيتفشى أو أين لكن أعرف أنه سيتفشى |
| Ama Thorne'un sakladığı şeyle ilgili bir bağlantısı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و لكنني أعرف أنه مرتبط مع ما تحاول هي اخفائه |
| - Beni dinle, Kont! Nasıl bir adam olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أنا أعرف أي نوع من الرجال أنت، أنا لست أحمقاً |
| Bakın, kremalı ıspanağın çok lezzetli olduğunu biliyorum ama çıkıp doğru dürüst bir yemek getirirseniz size kesinlikle kızmam. | Open Subtitles | اسمعا كلاكما, أعلم بأن هذه السبانخ المطبوخة لذيذة لكن أن لن أشعر بالاهانة إذا خرجتما للبحث عن طعام حقيقي |
| Bunların ne anlama geldiğini bilmiyorum. Ama cevapların onlarda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم حتى ما يعنيه هذا، لكنّي أعلم أنّ لديهم الأجوبة. |
| Pahalı bir içki olduğunu biliyorum ama başarımıza yatırım yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها مكلفة ، لكني أريد أن أستثمر روحانيا في نجاحنا |
| İyi niyetli olduğunu biliyorum, ama sanki sana güvenmemeliymişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تنوي خيراً، لكنني أشعر أنني لا أستطيع الثقة بك. |
| İyi olduğunu biliyorum ama, yine de çantanı taşıyabilirim. | Open Subtitles | أعلم أنكِ بخير، لكن لازال بإمكاني حمل حقيبتِك. |
| Fotoğrafın 10 yıllık olduğunu biliyorum fakat elimizde olan sadece bu. | Open Subtitles | اعلم ان الصورة قديمة بعض الشيء ولكن هذا كل ما لدينا |
| Şu sıralar işinin başından aşkın olduğunu biliyorum benim için endişelenmen gereksiz. | Open Subtitles | انا اعلم انك تقومين بأعمال كثيرة الان,ولكن لا داعى لأن تقلقى على |
| - Size inanmıyorum. Annemin orada olduğunu biliyorum. - Lütfen, matmazel. | Open Subtitles | انا لا اصدقك,انا اعرف ان امى بالأعلى هناك ارجوك يا انسة |
| Senin için zor bir dönem olduğunu biliyorum ama bugünün tadını çıkartmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت أوقاتاً صعبة عليك لكنني أريدك أن تحاول الاستمتاع بهذا اليوم |
| Kız arkadaşın olduğunu biliyorum ama yatarken yanımda biri olsun istiyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنه لديك صديقة لكني بحاجة لإن أنام بجانب أحدهم الليلة |
| Çok uzun zamandır dostuz ve senin inatçı bir adam olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنا أصدقاء لمدة طويلة و أعلم بأنك تستطيع أن تكون عنيداً |