ويكيبيديا

    "olduğunu düşündüğü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يظنه
        
    • ظن أن
        
    • ظنت أنه
        
    • ظن أنه
        
    • يعتقد انه
        
    • بالمبيت
        
    - Darryl iblislerle alakasının olduğunu düşündüğü bir cinayet şüphelisini izliyor. Open Subtitles -مالذي يحدث؟ -إنَّ "داريل" يُلاحق مشتبهاً به يظنه على اتحاد تام مع أحد الشياطين
    İkiniz de onun doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını unutmamaya çalışın. Open Subtitles يجب أن تتذكرا أنه يفعل ما يظنه صحيحاً
    Tehlikede olduğunu düşündüğü için ateş etti. Open Subtitles أطلق النار لأنه ظن أن حياته في خطر
    Tehlikede olduğunu düşündüğü için ateş etti. Open Subtitles أطلق النار لأنه ظن أن حياته في خطر
    Kızım, yani halan Kate doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaparken öldü. Open Subtitles وإبنتي ، حسناً ، عمتك "كايت" ماتت وهى تفعل ما ظنت أنه الصحيح
    - Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. Open Subtitles لقد قامت بما ظنت أنه الصواب
    İçki sinisinin üstündeki cazip şişelerin çoğunu görmezden gelerek koca içki sürahisi için eğildi ve kendine Taylor '31'im olduğunu düşündüğü brüt tutarda doldurdu. Open Subtitles متجاهلا بعض الزجاجات الأكثر جذبا في طاولة المشروب مد يده الي الأسفل للقنينة الكبيرة وسكب لنفسه كمية كبيرة مما ظن أنه مشروب تيلور 31 الخاص بي
    Ve bir dönüş! Herkesin, kopya çekenin o olduğunu düşündüğü, kopya çeken kopyacı gerçekten de kopya çeken çıktı. Open Subtitles واو، الغشاش الذي كان الجميع يعتقد انه الغشاش
    Doğru olmadığını biliyorum ama babam eşcinsel olduğunu düşündüğü sizde kalmama izin vermiyor. Open Subtitles اعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لن يسمح لي بالمبيت عندك لأنه يعتقد انك شاذ
    İkiniz de onun doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını unutmamaya çalışın. Open Subtitles يجب أن تتذكرا أنه يفعل ما يظنه صحيحاً
    - Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyordu Will. Open Subtitles - لقد كان يفعل ما يظنه صحيحاً يا (ويل)
    - O, doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyordu Will. Open Subtitles -لقد كان يفعل ما يظنه صحيحاً يا (ويل )
    Hayatımın değersiz olduğunu düşündüğü halde. Open Subtitles حتى عندما ظن أن حياتي لا قيمة لها.
    Annem doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. Open Subtitles أمي فعلت ما ظنت أنه صحيح
    O kişi Sven Arrhenius, bir İsveçli ve dedi ki, eğer atmosferdeki CO2 oranını 1900 olduğunu düşündüğü oranın, iki katına çıkarırsanız ortalama sıcaklık 5.5 derece artabilir. TED اسمه كان سفين أرينيوس. كان سويديا، وقد قال، إن ضاعفت مستوى ثنائي أكسيد الكربون في الجو، والذي ظن أنه قد يحصل -- هذا في 1900 -- ستزداد الحرارة بحوالي 5.5 درجات، كما حسبها.
    Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. Open Subtitles حسناً، هو ظن أنه فعل الصواب
    Hükümet, dahil olduğunu düşündüğü şirketinizin bölümlerine yaptırımlar uygulayabilir. Open Subtitles من ان هذه الحكومة ربما تسن عقوبات ضد اي قسم من شركاتكم يعتقد انه متورط في الأمر
    Ama doğru olduğunu düşündüğü şey, bizim sonumuz olacaktı. Open Subtitles ولكن ما كان يعتقد انه الصواب كان سيعنى نهايتنا
    Doğru olmadığını biliyorum ama babam gey olduğunu düşündüğü için... Open Subtitles أعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لم يسمح لي بالمبيت في منزلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد