- Darryl iblislerle alakasının olduğunu düşündüğü bir cinayet şüphelisini izliyor. | Open Subtitles | -مالذي يحدث؟ -إنَّ "داريل" يُلاحق مشتبهاً به يظنه على اتحاد تام مع أحد الشياطين |
İkiniz de onun doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını unutmamaya çalışın. | Open Subtitles | يجب أن تتذكرا أنه يفعل ما يظنه صحيحاً |
Tehlikede olduğunu düşündüğü için ateş etti. | Open Subtitles | أطلق النار لأنه ظن أن حياته في خطر |
Tehlikede olduğunu düşündüğü için ateş etti. | Open Subtitles | أطلق النار لأنه ظن أن حياته في خطر |
Kızım, yani halan Kate doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaparken öldü. | Open Subtitles | وإبنتي ، حسناً ، عمتك "كايت" ماتت وهى تفعل ما ظنت أنه الصحيح |
- Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. | Open Subtitles | لقد قامت بما ظنت أنه الصواب |
İçki sinisinin üstündeki cazip şişelerin çoğunu görmezden gelerek koca içki sürahisi için eğildi ve kendine Taylor '31'im olduğunu düşündüğü brüt tutarda doldurdu. | Open Subtitles | متجاهلا بعض الزجاجات الأكثر جذبا في طاولة المشروب مد يده الي الأسفل للقنينة الكبيرة وسكب لنفسه كمية كبيرة مما ظن أنه مشروب تيلور 31 الخاص بي |
Ve bir dönüş! Herkesin, kopya çekenin o olduğunu düşündüğü, kopya çeken kopyacı gerçekten de kopya çeken çıktı. | Open Subtitles | واو، الغشاش الذي كان الجميع يعتقد انه الغشاش |
Doğru olmadığını biliyorum ama babam eşcinsel olduğunu düşündüğü sizde kalmama izin vermiyor. | Open Subtitles | اعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لن يسمح لي بالمبيت عندك لأنه يعتقد انك شاذ |
İkiniz de onun doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını unutmamaya çalışın. | Open Subtitles | يجب أن تتذكرا أنه يفعل ما يظنه صحيحاً |
- Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyordu Will. | Open Subtitles | - لقد كان يفعل ما يظنه صحيحاً يا (ويل) |
- O, doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapıyordu Will. | Open Subtitles | -لقد كان يفعل ما يظنه صحيحاً يا (ويل ) |
Hayatımın değersiz olduğunu düşündüğü halde. | Open Subtitles | حتى عندما ظن أن حياتي لا قيمة لها. |
Annem doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. | Open Subtitles | أمي فعلت ما ظنت أنه صحيح |
O kişi Sven Arrhenius, bir İsveçli ve dedi ki, eğer atmosferdeki CO2 oranını 1900 olduğunu düşündüğü oranın, iki katına çıkarırsanız ortalama sıcaklık 5.5 derece artabilir. | TED | اسمه كان سفين أرينيوس. كان سويديا، وقد قال، إن ضاعفت مستوى ثنائي أكسيد الكربون في الجو، والذي ظن أنه قد يحصل -- هذا في 1900 -- ستزداد الحرارة بحوالي 5.5 درجات، كما حسبها. |
Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı. | Open Subtitles | حسناً، هو ظن أنه فعل الصواب |
Hükümet, dahil olduğunu düşündüğü şirketinizin bölümlerine yaptırımlar uygulayabilir. | Open Subtitles | من ان هذه الحكومة ربما تسن عقوبات ضد اي قسم من شركاتكم يعتقد انه متورط في الأمر |
Ama doğru olduğunu düşündüğü şey, bizim sonumuz olacaktı. | Open Subtitles | ولكن ما كان يعتقد انه الصواب كان سيعنى نهايتنا |
Doğru olmadığını biliyorum ama babam gey olduğunu düşündüğü için... | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس حقيقياً, ولكن والدي لم يسمح لي بالمبيت في منزلك |