ويكيبيديا

    "olduğunu söylüyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يقول أن
        
    • يقول أنه
        
    • تقول أن
        
    • يقول بأن
        
    • تقول أنها
        
    • يقول بأنه
        
    • يقول ان
        
    • يقول انه
        
    • تقول أنه
        
    • تقول بأن
        
    • تقول أنك
        
    • قال أن
        
    • تقول ان
        
    • يقول أنّه
        
    • يقول إنه
        
    Deforme oluyorlar. Dördüncüyü bekliyorum ama babam kanımız yüzünden olduğunu söylüyor. Open Subtitles والدنا يقول أن دمنا السبب فى هذا، ستكون هذه ولادتى الرابعة.
    Tüm düzenin, sokaklarda ki tüm bu huzursuzlukların onun kontrolünde olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أن كلّ شيء تحت سيطرته, برغم كلّ تلك الاضطرابات في الشوارع.
    Buradaki s*k kafalı üzgün olduğunu söylüyor. O benim arkadaşım. Open Subtitles ـ ها هو الملعون يقول أنه متأسف ـ إنه صديقي
    Alex'in siste hayatta kalmasının sebebinin sisin onun bir parçası olması olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أن السبب الوحيد لنجاة أليكس من الضباب لأنها جزء منهُ، لأنهم متصلون.
    Senin 90 trilyon $'ın yok ama harita bunun değerinin öyle olduğunu söylüyor. Open Subtitles حسناً, لن تأخذ 90 ترليون دولار, لكن الجدول البياني يقول بأن هذه تكلفته.
    Indira Starr, 21 Ağustos 2012'de benim dairemde mi olduğunu söylüyor? Open Subtitles أنديرا ستار تقول أنها كانت في شقتي في 21 أغسطس 2012؟
    - Onun kaza olduğunu söylüyor. - Şey, belki öyleydi. Open Subtitles ــ يقول بأنه كان حادثا ــ حسنا ربما هو كذلك
    Daniel, kendi boyutundaki Teal'c'in iyi bir adam olduğunu söylüyor. Open Subtitles هذا الرجل دانيال، يقول ان تيلك في عالمه رجل صالح
    Psikiyatristim, bana bu çocukların gördüğü en kafayı yemiş nesil olduğunu söylüyor. Open Subtitles أتعلم ، طبيبى النفسى يقول أن هؤلاء الأطفال هم أكثر الأجيال فوضوية
    Sınavları olduğunu söylüyor ama sanırım seni çok da özlüyor. Open Subtitles يقول أن لديه امتحانات، ولكن يبدو أنه اشتاق لكَ كثيرًا.
    11. ipucu at sahibinin bu evin komşusu olduğunu söylüyor, bu ancak 2. ev olabilir. TED والمفتاح الحادي عشر يقول أن مالك الحصان يعيش في المنزل المجاور، والذي يمكن أن يكون فقط المنزل الثاني.
    Kimi bunun bir his olduğunu, sihirli bir duygu olduğunu, daha önce kimseye karşı hissetmediği şeyler olduğunu söylüyor. TED البعض يقول أنه شعور، عاطفة سحرية، شعور اتجاه شخص لم تشعر به اتجاه أحد من قبل.
    Medya da model, şarkıcı ya da Sidney Crosby gibi bir spor ilahı olmanın harika bir şey olduğunu söylüyor. TED وكذلك الإعلام يقول أنه شيء جيد جدا أن تكون مغنياً أو عارض أزياء أو بطل رياضي مثل سيدني كروسبي
    Geceyi burada geçirmenin tehlikeli olduğunu söylüyor. Open Subtitles هو يقول أنه من الخطر قضاء الليلة فى القرية
    Bir şeyin başka bir şeye eşit olduğunu söylüyor ve bu iki farklı bakış açısı. TED إنها تقول أن شيئًا مساوٍ لشيء آخر، وهذا يمثل منظورين مختلفين.
    Gazeteler, herkes, plan dergileri değil, gazeteler bu köprünün sebep olduğunu söylüyor. TED كل الجرائد تقول، وليس المجلات الخاصة بالتخطيط والبناء، الجرائد تقول أن هذا بسبب الجسر.
    Bölge müdürlüğü Cheonggye deresine çıkan bir geçit olduğunu söylüyor. Open Subtitles ..مكتب المقاطعة يقول بأن هناك ممر يقود لمسار.. تشونج جاي
    Hepsinin seri üretim olduğunu hiçbirinin otantik olmadığını ve herkesin aynı şeylere sahip olduğunu söylüyor. Hadi ama! Open Subtitles أعرف, تقول أنها صناعة بالجملة و لا شيء أصلي و الجميع يحصلون على نفس الأثاث
    Bu adam bir melek olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول بأنه ملاك وقد حاول تنويمي مغناطيسياً
    Adam bunun gerçek çim değil sentetik çim olduğunu söylüyor. Open Subtitles البائع يقول ان هذا عشب صناعي لا احد سيكتشف ذلك
    Babam kaza olduğunu söylüyor, ama bence karanlık şeydi. Biliyorum. Open Subtitles ابي يقول انه كان حادث ولكن كان الشيء المظلم، اعرفه
    Benim kaynağım burada, Güney Su Kabilesinde son bir su bükücünün olduğunu söylüyor. Open Subtitles أنتِ تكذبين, مصادري تقول أنه تبقى مُسخر ماء واحد في قبيلة الماء الجنوبية
    Evet. Keşke benim editörüm olsaydın. Yani o odaklanma sorunum olduğunu söylüyor. Open Subtitles أتمنى لو كنت رئيس التحرير، إنها تقول بأن لديّ مشكلة في التركيز
    Şey... annem senin bir çeşit kadın avcısı olduğunu söylüyor. Open Subtitles إذاً أمي تقول أنك أنت تعلم أنك رجل السيدات جميعاً
    Savaş sonrası sıkıntı çeken karakterin sen olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال أن الرجل الذي عاني من المشاكل بعد الحرب هو أنت في الحقيقة
    Bazı insanlar Barış gönüllüleri'nin bir insanın yapabileceği en asil şey olduğunu söylüyor. Open Subtitles اتعرفي بعض الناس تقول ان كتائب السلام هي انبل شي يستطيع الشخص فعله
    Geceyarısıyla, sabah saat 4 arası eşiyle birlikte evde olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أنّه كان بالمنزل برفقة زوجته بين منتصف الليل والرابعة صباحاً
    Sizi görmek için buralarda olduğunu söylüyor. Open Subtitles وهو يقول إنه كان في الطريق ليراكِ، هل هذا صحيح ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد