Ama bana karşı dürüst olmanızı istiyorum. Bunu aleyhinizde kullanmayacağım. | Open Subtitles | لذا, أريد أن تكونوا صادقين معي لن أكن ضغينة ضدكم؟ |
Şeytan. Dünyaya dönüşmüş şekilde kısa süreli gelirler, sırf sizin sanatçı olmanızı engellemek için. | TED | أشرار أتوا إلى الأرض متحولين لوقت بسيط لإيقافكم عن أن تكونوا فنانين، من أن تصبحوا فنانين. |
Hayat sizi zorladığında stres tepkiniz size değer veren insanlarla çevrili olmanızı ister. | TED | وعندما تصعب الحياة، تريد استجابتكم للضغط أن تكونوا محاطين بأشخاص يهمهم أمركم. |
Davamı toparlıyorum da... ikinizden de karakter tanığım olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أُحضِّرُ لقَضيتي و أَودُ أن تكونا شاهدتين على شَخصيتي |
İkinizin de onun hayatının bir parçası olmanızı isterim. | Open Subtitles | الآن انتما هنا أريدكما أن تكونا معها في حياتها |
Üstesinden geleceğinizi biliyorum, ama daha sonra üzgün olmaktansa şimdi güvende olmanızı tercih ederim. | Open Subtitles | أعرف بأن بأمكنكم معالجته، لكني أفضل أن تكونو بآمان |
"Prenses Leia, infazınızdan önce seremonide konuğum olmanızı isterim." | Open Subtitles | الأميرة ليا، قبل إعدامك أود أنكى تكونى ضيفتي في حفلة |
Sizden onlar için o kişi olmanızı istiyorum. Çünkü onlar için, o çocuklar için, bu her şey anlamına geliyor. | TED | لذلك أطلب منكم أن تكونوا هذا الشخص بالنسبة لهم، لأن ذلك بالنسبة لهؤلاء الأطفال، يعني كل شيء. |
Herkes dinlesin, hepinizden sessiz olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | إستمعوا إلي جميعاً،أريدكم أن تكونوا هادئين |
Böyle birşey yaptık, çünkü hepinizin, bizim düğün fotoğrafçımız olmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | إنهم هناك لأننا نريدكم جميعا أن تكونوا المصورون لحفل زفافنا |
Video projelerinizde yaratıcı olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أيها الصف ، أريدكم أن تكونوا مبدعين في مشروعاتكم المصورة |
Ama hepinizin bizimle olabildiğince açık olmanızı rica etmek zorundayım. | Open Subtitles | لكني أحتاج لأن أطلب منكم جميعاً أن تحاولوا أن تكونوا مفتوحين معنا بقدر المستطاع |
Suçlar işledi, çünkü senin ve annenin güvende olmanızı istiyordu. | Open Subtitles | إرتكب العديد من الأعمال الوحشية لأنه أرادك أنت وأمّك أن تكونوا في أمان |
Anne, baba, size geldik çünkü bir planımız var ve sizin de bunun bir parçası olmanızı istedik. | Open Subtitles | أبي، أمي، لقد أتيت إليكم لأنني أملك خطة و أريدكما أن تكونا جزءا منها |
Sizin ailem olmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | لكننا سنكون لا أريدكم ياشباب أن تكونا والديّ |
Ama sizi bu yüzden tuttuk. Elimden geleni yapacağım tabiki, ama gerçekçi olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | و سأفعل كل ما أقدر عليه و لكنني أحتاج أن تكونا واقعين |
Anneniz, sizi oraya götürmek niyetinde, çünkü hep bir arada olmanızı istiyor. | Open Subtitles | و امك تريد ان تكون هناك بسبب انها تريد منكم يا شباب ان تكونو قادرين على البقاء معا |
Bayan Bennet! Hoş sefalar getirdiniz! Bayan Bennet'i tahmin ettiğinizden kötü bir durumda bulmamış olmanızı umarım. | Open Subtitles | سيدة بنيت مرحباْ بك, أتمنى ألا تكونى قد وجدت الآنسة بنيت بحالة سيئة |
Sizin şehirdeki en iyi suç bastırma ekibi olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ هذه لِكي تَكُونَ أفضل وحدة إخمادِ الجريمةِ في المدينةِ. |
Anlayışlı olmanızı bekliyorum. | Open Subtitles | لذا اسالك ان تتفهمى مقدما |
Birlikte olmanızı özlüyorum. | Open Subtitles | لقد افتقدت تواجدكم معاً |
Bu güzel dünyada kıymet verdiğiniz her şey için size mukavim olmanızı emrediyorum, Garp'ın İnsanları! | Open Subtitles | بكل عزيز لكم على هذه الأرض الطيبة ! أطلب منكم أن تقفوا! |
Bir, neden olmanızı söylediğim saatte orada değildiniz? | Open Subtitles | أولا ، لماذا خرجتم وقد أخبرتكم أن تبقوا بالداخل؟ |
Beraber olmanızı kaldırabilirim. Kalbim kırıldı, ama hazırlıklıydım. | Open Subtitles | يمكنني التعامل مع حقيقة كونكما معاً هذا يؤلم ولكني كنت مستعدة |
İkinizin de eş zamanlı olarak içimde olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكما أن تعاشراني في نفس الوقت |
Ben de sizin benimle aynı statüde olmanızı istiyorum, 5 yıl önce.. | Open Subtitles | واريد اعطائك نفس المكانة والاحترام |
İkinizin, çok yakın bir arkadaşımla dost olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد كلا منكما أن تصبحا أصدقاء لصديق عزيز على |