ويكيبيديا

    "olması gerektiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يجب ان يكون
        
    • يفترض أن يكون
        
    • المفترض أن يكون
        
    • ينبغي أن يكون
        
    • يجب أن يكون
        
    • من المفترض أن يعمل بها
        
    • بالشكل
        
    • أنه يجب أن
        
    • ينبغي أن تكون
        
    • يجب أن يحدث
        
    • يفترض أن تكون
        
    • يفترض ان يكون
        
    • يفترض عليك
        
    • ينبغي لها
        
    • يُفترض به فعله
        
    Sonra sizi sokakta gördüm ve her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu anladım. Open Subtitles ثم رأيتك في الشارع وعرفت ان كل شيء سار كما يجب ان يكون
    olması gerektiği yerde. - Olman gereken... Open Subtitles إنه حيث يفترض أن يكون حيث يفترض أن تكون أنت
    Şimdi benim için, bundan şaşırıyorum, çünkü internetin olması gerektiği gibi olmamasından. TED بالنسبة لي، أنا متفاجيء من أمر كهذا، لأنه لم يكن الوضع المفترض أن يكون الإنترنت عليه.
    Neyse ki Uyandım ve hayatın olması gerektiği gibi olduğunu gördüm. Open Subtitles من حسن الحظ افقت فرأيت أن العالم كما ينبغي أن يكون
    Bu, çok zayıf sinyallerle başa çıkman gerektiğini ve cihazının çok hassas olması gerektiği anlamına geliyor. TED أعني أنه يجب عليك أن تكون قادرًا على التعامل مع الإشارات الضعيفة جدًّا، وهذا يعني أن جهازك يجب أن يكون حساسًا جدًّا.
    Her şey olması gerektiği gibi olur. Open Subtitles كلّ شيء سيعمل بالطريقة التي من المفترض أن يعمل بها
    Bunun, ağın çevresini ve merkeze bağlayan lifleri yapmakta kullanılan kılavuz lifinin çok güçlü olması gerektiği için böyle olduğunu düşünüyoruz. TED نعتقد ان ذلك لان خيط الجذب والذي يستخدم لعمل الإطار والتموجات في الشبكة ,يجب ان يكون قوياً جداً
    Daire ağ ören örümceklerin, buradaki argiope örümceği gibi, uçan avlarını yakalamaları gerektiği için en dayanıklı liflere sahip olması gerektiği varsayılıyor. TED تم افتراض انه العناكب االفلكية المتموجة يجب ان يكون لها اصلب خيوط الجذب لانها يجب ان تعترض فرائس طائرة
    Filosu olması gerektiği yerde. Open Subtitles اوه, اسطوله متواجد بالمكان الصحيح كما يجب ان يكون
    Eğer köprü kapanacaksa da en azından her şey olması gerektiği hale dönecek. Hemen hemen her şey. Open Subtitles لو أنه يجب إغلاق الجسر ، على الأقل كل شيء سيعود لما كان يفترض أن يكون ، تقريباً كل شيء
    Yani, olması gerektiği yer orası, değil mi? Open Subtitles أعني أليس هذا المكان الذي يفترض أن يكون به، صحيح ؟
    Hayır, artık benim şirketim, her zaman olması gerektiği gibi. Open Subtitles لا.. إنها شركتي أنا الآن.. كما كان من المفترض أن يكون
    Doğum belgesi, damgalı ve onaylı, tamamen olması gerektiği gibi. Open Subtitles شهادة الميلاد، ختمها والمصادقة، مثل ذلك تماما ينبغي أن يكون.
    Ama bu modelin ne olduğu, ya da ne olması gerektiği hakkında kesinlikle bir fikrimiz yok. TED لكننا نجهل تمامًا ماهية هذا الشكل أو كيف يجب أن يكون
    Her şey olması gerektiği gibi olur. Open Subtitles كلّ شيء سيعمل بالطريقة التي من المفترض أن يعمل بها
    olması gerektiği gibi emisyonları azaltmıyoruz. TED لسنا نحد من انبعاثات الغازات بالشكل الكافي.
    Anlatmaya çalıştığım bunun, bizim özümüzden geliyor olması gerektiği. TED وما أريد إيصاله لكم، أنه يجب أن يكون هذا فطريا وطبيعيا فينا أيضا.
    Gerçekte önem arz eden şey: Gayret ederseniz düzenli olarak yapabileceğinizin en iyisini yapmak için, sonuçlar olması gerektiği şekilde olacaktır. TED هذا هو ما يهم حقاً: إذا بذلت جهدا لفعل أفضل ما تستطيع بصورة دائمة، فان النتائج ستكون كما ينبغي أن تكون.
    Onlar geliştiler, Cassandra, olması gerektiği gibi geliştiler. Open Subtitles لقد تطوروا يا كاساندرا، تطوروا فحسب، كما كان يجب أن يحدث
    Mallarımız olması gerektiği yerde değil! Open Subtitles بضاعتنا ليست في المكان الذي يفترض أن تكون فيه
    - Ya da 3,000 kişilik bir kasabada tek bir kişinin olması gerektiği yerde olmaması. Open Subtitles ولا اي شخص منهم موجود في المكان الذي يفترض ان يكون فيه بالضبط
    Çünkü olması gerektiği gibi önerimi yazılı olarak vereceğim. Open Subtitles لأنني سأكتب مقترحًا كما يفترض عليك أن تفعل.
    Camı kırdıklarında, alevler tam olması gerektiği gibi oksijene karışmış. Open Subtitles عندما كسروا النافذة، ذهبت النار الي الاكسجين كما ينبغي لها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد