Önemli olan kimseye bir şey olmadan Onu bulmamız. Kendisi de dâhil. | Open Subtitles | والشيء الهام أن نجده حتى لا يتأذى أحد بما في ذلك نفسه |
Gerçek şu ki, silahı yokettiğimizden emin olabilmek için, önce Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | الحقيقة هى أننا يجب أن نتأكد من تدمير السلاح، بجل أن نجده أولاً |
Yani düşündüğümüzden çok daha az vaktimiz var. Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | هذا يعني أنّنا أمامنا وقت أقلّ مما ظننا، يتحتّم أن نجدها. |
Eğer bu bulmacanın bir parçasıysa onu derhal bulmalıyız ve 11 mayısta ne olacağını çözmeliyiz Onu bulmamız için bir haftadan az zamanımız var | Open Subtitles | حسنا. يجب ان نجدها لو كانت لديها قطعة من هذا اللغز يجب ان نكتشف ماذا سيحدث فى الحادى عشر من مايو |
Ona, bir saat önce kaybolduğunu ve Onu bulmamız gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أخبره أنه غادر منذ ساعة وكان يجب علينا أن نعثر عليه |
Suç benim. Gizmo'yu bırakmamalıydım. Onu bulmamız lazım. | Open Subtitles | إنه خطأي، ما كان يجب أن أترك غزمو يجب أن نعثر عليه |
Ben sorunu bilmiyorum. Onu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | انا لا اعرف ما خطبها علينا ان نعثر عليها |
Önce onu etkisiz hale getirmeliyiz, ama bunu yapmak için önce Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | بداية يجب علينا أن نحصره ولكن لنعمل ذلك يجب علينا أن نجده |
Tümör ateşlenmeden önce Onu bulmamız gerek, bu da her an olabilir. | Open Subtitles | نعم. انتظر, يجب ان نجده قبل اشتعالالورم,والذيقديكون فىاي لحظة. |
Ben hâlâ bu adamı tanımak için Onu bulmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ما زلت أظن أن الطريقة الوحيدة لمعرفة هذا الشخص هي أن نجده. |
İlk Dirilen kimse başkası bulmadan Onu bulmamız lazım. | Open Subtitles | ، أيا كان هذا القائم الأول من الموت نريد أن نجده . قبل أي شخص آخر يفعل ذلك |
Bilirsen bekleyeceğini sandım ve ben zaman kaybedeceğimizi düşündüm ama Onu bulmamız gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | ظننت أنك لو عرفت فستنتظر وظننت أننا سنضيع الوقت وأعرف انه علينا ان نجدها |
Onu bulmamız gerek. Ellie! Beni duyabiliyor musun? | Open Subtitles | يجب ان نجدها الي هل تستطيعين ان تسمعيننيّ ؟ |
Dışarıdayken bir polis arabası gördüm. Onu bulmamız lazım! | Open Subtitles | عندما كنت بالخارج, رأيت سيارة شرطة يجب أن نجدها |
Hayır. Bu yüzden de Onu bulmamız gerekiyor. Gerçeği öğrenmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | لا، لهذا يجب أن نعثر عليه إنها الطريقة الوحيدة لمعرفة الحقيقة |
- Ben de o yüzden seni aradım. Muhtemelen başı belada. Onu bulmamız lazım! | Open Subtitles | لهذا السبب أتصل بك، أعتقد أنه قد يكون في ورطة علينا أن نعثر عليه |
O zaman herkes gitmeden Onu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نعثر عليه قبل أن يغادر أيّ شخص آخر |
Üstünü kar kaplamış olabilir. Ben, Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | يمكن ان تكون مغطاة بالثلج بن ,يجب ان نعثر عليها |
Onu bulmamız imkansız. | Open Subtitles | بأي حال من الأحوال أننا ستعمل العثور عليه هناك. |
Eğer ölmüş olsaydı, Onu bulmamız daha da kolay olurdu. Tamam, bu iyi bir şey çünkü onunla konuşmamız lazım. | Open Subtitles | ان كانت ميتة, لكان من الأسهل العثور عليها |
Akşam yemeği olmadan Onu bulmamız lazım. | Open Subtitles | حسنا، نحن بحاجة للعثور عليه قبل أن يصبح عشاء. |
Jay onu bulup tasmayı görmeden önce Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليها قبل جاي ، لكي لايرى الطوق |
Ortadan kaybolmadan önce, Onu bulmamız için bu tek şansımız. | Open Subtitles | إنها الفرصة الوحيدة لإيجاده قبل أن يختفي للأبد |
Önemli olan tek şey, başkası bulmadan bizim Onu bulmamız. | Open Subtitles | المهم الان هو ان علينا ايجادها قبل يجدها شخص اخر |
Belki de ikisi. Ama önce Onu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | ربّما سنفعل الأمرين، وإنّما يجب علينا إيجادها أولا. |