Orada bir yerlerde sekiz yaşında küçük bir çocuk var. | Open Subtitles | هناك طفل صغير بعمر 8 سنوات في مكان ما هناك |
Paniklemiyor. Orada bir şey var ve ona doğru gidiyor. | Open Subtitles | إنه ليس مفزوعاً، هناك مكان ما هناك وهو متجه إليه |
Orada bir ev inşa edebiliriz. Sadece sen ve ben, tatlım. | Open Subtitles | بأمكاننا بناء منزل هناك في الأعلى انا وانت فقط , يقطينتي |
Ve Orada bir başkasının... ..yani senden başkasının bulunduğuna dair... ..bir kanıt bulamadık; | Open Subtitles | وليس هناك أي دليل على الإطلاق ان شخصا آخر كان هناك في الداخل |
Orada bir yerde kötü bir haber olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت كان هناك البعض الأخبار السيئة في هناك في مكان ما. |
Orada bir yerde, bir bakir olmalı. Bulun onu! | Open Subtitles | لا بد من وجود بتول في مكان ما بالخارج ،جدوه |
Daha önce üstünden geçtiğimizde Orada bir tanıdığının olduğu hissine kapıldım. | Open Subtitles | عندما كنا نسير بالخارج انتابني شعور انه يعرف شخص ما هناك |
Sanırım kollektif güvenliğe karşı bireysel özgürlüğü aldığınızda, Orada bir yerlerde bir denge olmalı. | TED | أعتقد عندما تنزع حرية الفرد في مقابل السلامة الجماعية، يجب أن يوجد توازن في مكان ما هناك. |
Orada bir şey olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ? | Open Subtitles | ما الذى يجعلك متأكدا جدا أن هناك شئ ما هناك |
Bundan emimin ki, Orada bir yerde size uygun olabilecek, idealist bir insana rastlarsınız. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ هناك شخص ما هناك الذي مثالي لَك. |
Orada bir şeyler mi var, karnını doyurmaya çalışan. | Open Subtitles | إن كان هناك شيئا ما هناك إنه يلتقط بسرعة |
Aslında ikinci yılın ilkbahar sonlarına doğru Orada bir geziye çıkmıştım. | Open Subtitles | في الواقع انا مررت عليها هناك في عطلة الربيع السنة الثانية |
Gözün alabildiğine şey. Aynanız parlıyorsa kesin Orada bir yerdedir. | Open Subtitles | إذا كانت مرآتكم تلمع، سوف تكون هناك في مكانٍ ما. |
Orada bir endüstriyel makina fabrikası vardı. | TED | كان هناك في الأساس مصنع للآلات الصناعية. |
Yaşayan en temiz kalpli, tanrı korkusu en güçlü insanlardan biri olan Larry Kinkaid şu an başında bir kurşunla Orada bir yerde yatıyor. | Open Subtitles | لاري كينكيد ، واحد من أرقى الرجال الذين يخشون الله يرقد هناك في الوقت الراهن وثقب الرصاصة في رأسه |
Orada bir sürü boş yer olduğu kesin. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال، هناك الكثير من المساحة الفارغة في هناك. |
Ne olduğundan tam olarak emin değiliz. Orada bir şeyler var gibi. | Open Subtitles | نحنغيرمتأكدينمنالذى قدحدث، هناك شىء ما بالخارج |
Orada bir saat kadar takılmış ve 20:30 trenine binmiş. | Open Subtitles | تَدلّى هناك لمدة ساعة تقريباً وقَفزَ 8: 30 ظهر. |
Orada bir şey yapıyoruz, ve onu yaranın üstüne ekliyoruz ve ikisini de almasını deniyoruz. | TED | حيث نقوم بعمل شيء ما هنا ثم نقوم بزرعه على مكان الجرح حتى يتم التئامهما |
Orada bir yerde olduğunu biliyorum, Cross. Hissedebiliyorum. | Open Subtitles | اعرف انك بالخارج هناك , كروس يمكننى ان استشعر ذلك |
Orada bir saniye daha kalırsam kafayı yiyeceğim. | Open Subtitles | إذا ظللتُ ثانية واحدة هناك, سأفقد عقلي تماماً. |
Küçük bir reklâm ajansına yardım ediyorum. Belki Orada bir iş bulabilirim. | Open Subtitles | انني أقدم المساعده في وكالة اعلام صغيرة ,ربما أحصل على وظيفة هناك |
Çünkü Orada bir şey yok. Dünya'daki diğer ülkelere saldıracaksınız. İntikam alacaklar, karşı koyacaklar. | Open Subtitles | لأنه لا يوجد شئ هناك ، بل ستهاجمون كل بلد آخر على الأرض |
Orada bir şeyiniz mi var? | Open Subtitles | مهلا,ألديكم مشكلة هناك يا رفاق؟ |
Orada bir yerde olduklarını biliyorduk... | Open Subtitles | نحن نعلم بأنهم كانوا هناك بالقرب منا |
El Paso mu? Orada bir gecede bir ay geçirmiş gibi olmuştum. | Open Subtitles | إل باسو، قضيت شهراً هناك ذات ليلة. |
Ahbap, Orada bir kişiyi üç ay boyunca... günde üç öğün besleyecek malzeme var. | Open Subtitles | يا رفيق، يوجد طعام كافي بالداخل ليطعم الفرد ثلاث وجبات لثلاثة شهور أخرى |
Çünkü Tara Messer'a Orada bir evim olduğunu, benim için yeniden düzenlemesini söyledim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}لأنني أخبرت (تارا ميسر) أنني أمتلك عقاراً هناك ووظفتها لتزوقه من أجلي |