ويكيبيديا

    "oradan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هناك
        
    • عندك
        
    • هُناك
        
    • هراء
        
    • مكانك
        
    • عندكِ
        
    • لهناك
        
    • عندكم
        
    • عبرها
        
    • عبره
        
    • بالخروج
        
    • ذلك المكان
        
    • من المكان
        
    • ذهاباً
        
    • اغرب
        
    Güneşte kötü bir şekilde yandım ve aslında oradan olmadığıma ikna oldum. TED وحصلت على حروق شمس كبيرة، وكنت متيقنا أنني لست حقا من هناك.
    Belki oradan sonra da buradan giderim. Kısa süre sonra kendi başıma kalacağım. Open Subtitles ربما سوف أرحل عن هناك قبل مضى وقت طويل ، سوف أكون وحدى
    Sudrow Wells'e kadar gidip oradan Doğu'ya giden posta arabasına binecekler. Open Subtitles ، ثم سيتوجهون شمالآ من هناك . هذا امر يا كابتن
    Böylece onun ayakkabısını giyip, resmi anlamda ölü olarak oradan gidecektim. Open Subtitles لقد عنى ذلك بقتلي بواسطة أحذيته والخروج من هناك ميت رسمياً
    oradan hemen kaçmalı ve kaleye dönüp, buradaki insanları uyarmalıydım. Open Subtitles محاربة للخروج من هناك أتي الى هنا للحصن، وتحذير الناس
    Bence birisi onu oradan kaçırmak için o suyu zehirledi. Open Subtitles اعتقد ان هناك شخص سمم له المياه ليطرده من هنا
    O sana komşu, oradan geçiririz yolu... ve bu seni çılgına çevirir. Open Subtitles انه يسكن بجانب منزلك و سنضع السكة هناك و هذا سيدفعك للجنون
    Eski madenin oradan geçen bir yol var. Yıllardır kullanılmıyor. Open Subtitles هناك طريق يمر عبر المنجم القديم لم يستخدم منذ سنوات
    Alt güverte konuşunda fazla bilgim yok, ama oradan bir ulaşım olmalı. Open Subtitles لست ملما بالرصيف الأسفل لكن ربما هناك طريقة لبلوغها من هذه المنطقة
    oradan ovayı ve üzerindeki... sığırları ve avlarını görebiliyorlar. " Open Subtitles من هناك يمكنهم رؤية السهل بالكامل والماشية، و يمرحون عليه
    Mağaranın tepesinde bir havalandırma deliği var. Ben oradan içeri gireceğim. Open Subtitles الآن، هناك منفذ هوائي على قمةِ ذلك الكهفِ.أنا سَأَدْخلُ خلال هناك.
    İkna edildim ki bu nesneyi oradan ... onu öldürmeden çıkarmanın yolu yok. Open Subtitles لقد تأكدت انه ليس هناك طريقة اخرى لازالة الجسم من الفتاة دون قتلها
    Dünya'ya gideceğiz. Siz ikiniz gitmeniz gereken yere oradan gidebilirsiniz. Open Subtitles سنذهب إلى الأرض و يمكنك الذهاب لأى مكان من هناك
    Bir süre orda olacağı zaman, bana çağrı bırak, ve oradan ayrıl. Open Subtitles عندما تعرف بأنّه سيكون هناك فترة , يرقّم صفحاتني، ثمّ إجازة. الذي؟
    Bir isyan durumu gibi davranacağız, korumalar gitsin önce, kalabalığı çıkartsınlar oradan. Open Subtitles سنعالج هذا كحالة إضطراب أجعل الحراس يذهبون أولاً وأخرج الحشد من هناك
    Eğer biri oradan düşerse kesinlikle ölür. Öyle değil mi? Open Subtitles هذ صحيح, إذا سقط أحد من هناك سيلقى حتفه بالتأكيد
    Belki, ama Seyit Ali ülkenin vatandaşı. Terörist şebekesini oradan işletiyor. Open Subtitles ربما ولكن علي مواطن في بلدك ويدير خليته الإرهابية من هناك
    Doğruyu söylemek gerekirse bir an evvel oradan kurtulmak istiyorum. Open Subtitles لا أطيق الإنتظار حتى أخرج من هناك لكي أخبرك الحقيقة
    Ağlamaya devam et, i.ne! Seni oradan çıkarana kadar bekle! Open Subtitles استمر فى الصراخ أيها الشاذ انتظر حتى أخرج من هناك
    Çünkü Bay Oburiks, koca bir bebek gibi burnunu çekerek oradan gitmeliydi! Open Subtitles لان يا سيد أوبلكس لو كان عندك طفل ستتوقف عن شراب الخمر
    oradan aşağı doğru bakması gerekiyordu, yarım bir adammış gibi hissediyordun. Open Subtitles قريباً عندما تنظر هُناك للأسفل ستظن إنك تنظر إلى نصف رجل.
    Hadi oradan! Tüm yaptığınız kapı çalıp para muhabbeti yapmak. Open Subtitles هراء,كل ماتفعلونه هو رن جرس الباب و تتحايلون على الزبائن بكلام معسول
    Genetik olarak soyunu devam ettirmek istiyorsan oradan çekilmeni öneririm. Open Subtitles إن كنت تفكر بالنسل بعد ذلك فأقترح أن تغير مكانك
    - İn oradan, hadi. - Sadece iyi vakit geçiriyorum. Open Subtitles ـ أنزلي من عندكِ ـ أنّي فقط أحظى بوقت رائع
    Haydi gidelim! Haydi gidelim, Rose. - oradan yukarı çıkamazsınız. Open Subtitles لا تستطيع الصعود لهناك أنت لا تستطيع عمل هذا
    Çıkın oradan! Tam üzerindeyiz! Open Subtitles مجموعة الولد الأزرق, أخرجوا من عندكم نحن فوقها
    Birisi duvarda bir delik açmıştı ve binlerce insan oradan içeriye giriyordu. Open Subtitles شقَّ أحدهم فتحة في الجدار وتدفق الآلاف عبرها
    Diğer tarafında bir servis koridoru var. oradan çıkışa doğru git, bekliyor olacağız. Open Subtitles الآن، هناك رواق صيانة على الجانب الآخر، إتجه عبره نحو المخرج حيث سننتظرك.
    Eğer oradan zamanında çıkmasaydık parçalara ayrılacaktık. Open Subtitles إذا لم نسرع بالخروج في الوقت المناسب سوف نتأكل
    Orada ışık görememizin sebebi, oradan bize doğru gelecek ışığın olay ufku tarafından yutulması. TED إن سبب عدم رؤيتنا للضوء القادم من هناك، هو أن الضوء الذي يمكن أن يأتي إلينا من ذلك المكان قد ابتلعه أفق الحدث
    Silahın nereye saklandıysa, oradan yükselip, bize kendini göstereceği bir büyüsü olduğunu söyledi. Open Subtitles و هي تقول بأنها تمتلك تعويذة ستجعل السلاح يخرج من المكان المخبأ به
    Babam, onları uzaktaki uçuş pistlerine götürür, oradan alır ve onlara malzeme getirirdi. Open Subtitles كان أبي يأخذهم ذهاباً وإياباً في الطائرة من المهابط البعيدة ويجلب لهم التجهيزات
    - hadi oradan be! Open Subtitles اغرب عن وجهى ثق فى كلامى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد