ويكيبيديا

    "oturacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يجلس
        
    • سيجلس
        
    • ستجلس
        
    • للجلوس
        
    • سنجلس
        
    • ستجلسين
        
    • بالجلوس
        
    • سأجلس
        
    • جالسة
        
    • يركب
        
    • جالساً
        
    • لتجلس
        
    • لأجلس
        
    • أسنجلس
        
    • ويجلس
        
    Koltuğumda daha ne kadar oturacak sence? Open Subtitles منذ متى وأنت تعتقد بأنني سأَترك ذلك الرجلِ يجلس على الكرسى الخاص بى؟
    Row-bot sindirimini tamamladığında, besini aldığı zaman, oturacak ve tüm besini tüketene kadar bekleyecek. TED حسنا، عندما ينتهي الربوت المجدف من هضمه، عندما يأخذ الطعام إلى الداخل، سيجلس هناك وينتظر حتى يستهلك كل ذلك الطعام.
    Hey, Jim yokken bu ucubenin yanında oturacak kişi benim. Open Subtitles أنا التي ستجلس بجانب غريب الأطوار عندما جيم لايكون حاضرا
    Burada oturacak kadar zamanımız yok. Eğer bizi yakalarlarsa, bu sonumuz olur. Open Subtitles . ليس لدينا وقت للجلوس . اذا امسكوا بنا ، ستكون النهاية
    Biraz müzik dinleyelim mi, yoksa böyle oturacak mıyız? Open Subtitles أيمكننا الحصول على بعض الموسيقا أو شيء ما؟ أم سنجلس هنا فقط
    Geçen sefer kilitlendi. Orada oturacak olan benim! Open Subtitles لقد علق بي في المهمة الأخيرة و أنا وحدي من يجلس في هذا الشَرَك
    Hanginiz benimle önde oturacak? Open Subtitles من منكم سوف يجلس بالمقعد الامامي بجانبي ؟
    Birkaç gün içinde burada olacak ve üç hafta burada oturacak. Open Subtitles وقال انه سيكون هنا لبضعة أيام ثم قال انه سوف يجلس القرفصاء لمدة 3 أسابيع.
    Buraya oturacak gelecek adama acıyorum. Open Subtitles إني أشفق على الرجل التالي الذي سيجلس مكاني
    Sanırım mecbur kalırsa maç boyunca burada oturacak. Open Subtitles أعتقد أنه سيجلس طول مجريات اللعبة إذا توجب عليه ذلك
    O benim sandalyemde oturacak, televizyonumu seyredecek köpeğimi dolaştıracak, yatağımda yatacak, hem de benim.... Open Subtitles هو سيجلس على كرسي يشاهد تلفازي ذا الشاشة العريضة سيتمش مع كلبي, ينام في سريري مع
    Neden bir sonraki randevunuza biraz erken gidip karşılıklı oturmuyorsunuz, bakalım hangi kız hanginizin yanına oturacak? Open Subtitles يمكنكما الذهاب مبكراً في الموعد القادم، والجلوس بشكل عمودي وانظرا بجانب من ستجلس كل فتاة.
    Ve yüzde bes sansla kiçinin üstünde oturacak misin? Open Subtitles وبناء على هذه النسبة ستجلس ولا تفعل شيئاً
    Duvara doğru oturacak mısın, ki kapıyı açayım? Open Subtitles هل ستجلس عند الجدار حتى افتح ..الباب وأضع الطعام لك ..
    Sen stres attın, Dorothy'nin oturacak sandalyesi olmayacak. Open Subtitles هل ينفخون بعض البخار، وحصلت لدوروثي شيء للجلوس عليها.
    Yataktan başka oturacak yer yok. Open Subtitles ليس هناك مكان للجلوس هنا عدا هذا السرير اللعين
    Başka oturacak yer yoktu, bu yüzden ürkütücü bakışını kes. Open Subtitles لا يوجد مكان آخر للجلوس, بإمكانك أن تنهي تلك النظرة المخيفة
    Ellerimiz bağlı böylece oturacak mıyız? İnsanlarımızın onu intikam için öldürmesine izin mi vereceğiz? Open Subtitles سنجلس خالي الوفاض ونترك قومنا يقتلونها ؟
    Ne istediğin söyleyecek misin ya da garip ve sessizce oturacak mısın? Open Subtitles هل ستخبريني بما تريدين ؟ أم ستجلسين هنا تتصرفين بغرابة وصمت
    Sessizce kenarda mı oturacak? Open Subtitles أتظنين إنها ستكتفي بالجلوس بهدوء في مكانها؟
    Belki de ikiniz birlikte oturmalısınız, ben oturacak başka bir yer bulurum. Open Subtitles ربما يجدر بكما الجلوس معاّ و انا سأجلس فى اي مكان اخر
    Peki ne yapacaksın, hepimiz yanana kadar burada oturacak mısın? Open Subtitles ماذا ستفعلين إذن، ستظلين جالسة حتىنحترق؟
    Oğlun düğünde gelin arabasında oturacak. Eyvah! Buna hazır olmalısın! Open Subtitles ابنك يركب عربة العروس
    Bu sevimsiz dairede kendine üzülerek oturacak mısın? Open Subtitles هل ستبقى جالساً هنا تشعر بالاسى على نفسك؟
    Belki de o sandalyede oturacak kadar güçlü değilsindir. Open Subtitles ربما أنت لست قوياً جداً لتجلس على ذلك المقعد
    Korkarım bundan daha fazlası gerekecek ve oturacak bir yere ihtiyacım var. Open Subtitles أخشى أنّ ذلك سيتطلب براعة أكبر بقليل، وسأحتاج إلى مكان لأجلس فيه.
    Şayet buna benzer buna benzer bir isyan Polonya'da meydana gelirse yine böyle oturacak mıyız? Open Subtitles أسنجلس مجددًا كالمعتاد لو أنّ هذا ... لو أنّ هذا اللون من الثورات حدث في بولندا؟
    Şimdi kafasını kazıtıp havaalanında yere oturacak. Open Subtitles الآن سيحلق رأسه ويجلس على الأرضية في المطار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد