Bu işten paçayı sıyırmasının imkânsız olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | لأن كلتينا تعرف أنه يستحيل أن يفلت بفعلته هذه. |
Mahallemde kimse yaşlı bir adamı kesip... paçayı kurtaramaz. | Open Subtitles | لا أحد يقتل رجلاً عجوزاً في حيّي وينجو بفعلته |
- Ne yaptın sen? Bu sefer paçayı kurtaracak mazeretin de yok. | Open Subtitles | مهما يحصل يجب ان لا تردي عليهم يجب ان تقبلي العقاب وحسب |
Çünkü yalan söyledikleri zaman, paçayı kurtarmak için hainlik yapmıyorlar. | Open Subtitles | لأنهم عندما يكذبون, ليس عليهم أن ينافقوا ليهربوا بفعلتهم |
Adam paçayı kurtaracağını düşünmüş, tüm suçlular gibi. | Open Subtitles | أتوقّع للزميل الإفلات منهـا، مثل أيّ مجرم |
Bazen bir herife bakarım ve paçayı kurtaramayacağını anlarım. | Open Subtitles | من مجرد نظره للشخص أستطيع أن أخمن ما إذا كان سينجو أم سيموت |
Amapaniklemezseniz, bundan paçayı sıyırabilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن إن لم يهلع المرء يمكنه أن ينجو بفعلته |
Umarım o şerefsiz bundan paçayı sıyıramaz. | Open Subtitles | أتمنى ألا تنوى ترك ذلك الوغد يهرب بفعلته |
Karınızı öldürüp bundan paçayı sıyrılmanızı sağlayacak bir yol buldunuz. | Open Subtitles | أنت فكرت بإيجاد وسيلة لقتل زوجتك و الفرار من العقاب. |
Herkesin önünde yapsam bile bundan paçayı kurtarabilirdim ama bir kişi gerçeği bilirdi. | Open Subtitles | وربما كنت سأفلت من العقاب تحت أنظار الجميع ولكن شخص واحد كان سيعرف الحقيقة |
Bu haksızlık! Başı yanan hep ben olurum! Sen bir şekilde paçayı hep yırtarsın! | Open Subtitles | هذا ليس عدلا انت لا تعاقب ابدا انت تنجوا دائما من العقاب |
Demek ki işlediği cinayetlere rağmen paçayı kurtaran birini izlemek böyle bir duygu. | Open Subtitles | هذا هو ما يشعر به الشخص عندما يفلت من القتل |
Ama sahip olduklarımı kaybedemem. Birinin cinayetten paçayı yırtmasına izin verecek kadar değerli ne olabilir? | Open Subtitles | ما الشيء المهم بالنسبة لكِ كي تدعي شخص يفلت من جريمة قتل ؟ |
Bundan paçayı kurtarmalarının bir yolu olmadığını bilmeleri gerek. | Open Subtitles | عليهم أن يعلموا أنّه مُحال عليهم الهروب بفعلتهم. |
Çok kibirli biri olduğundan bu işte paçayı kurtarabileceğini sanmış. | Open Subtitles | يصرخون، وبعد لحظات سمعوا طلقات النار لقد كان مغرورا وظن أنه يستطيع الإفلات من الأمر |
Arkadaşın ameliyattaymış. paçayı kurtaracak. | Open Subtitles | يقول أن صديقك فى غرفة العمليات يبدو أنه سينجو |
Eğer paçayı kurtarabileceğini düşündüysen, belki yapardın? | Open Subtitles | ربما لو ظننتُ بأنكَ ستفلت من ذلك فإنكَ ستفلت |
paçayı zor kurtardık. | Open Subtitles | لقد كانت نجاة بإعجوبة |
Lütfen paçayı kurtarmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | أرجوك، لا تدعه يُفلت بهذا، أرجوك |
Sırf muhbirlerinden faydalanmaya devam edebilesin diye onların sürekli paçayı kurtarmalarına izin vermene ne demeli? | Open Subtitles | ماذا عن كل الهراء ذلك عندما تترك مخبريك يفلتون حتى تستمر في استخدامهم؟ |
Kulübüme gelip kızı aldıktan sonra paçayı kurtarabileceğini mi sanıyorsun? Hayır. | Open Subtitles | أتحسب أن بوسعكَ المجيء إلى النادي خاصتي و تأخذ فتاتي، وتنجو بفعلتكَ هذهِ؟ |
Hiçbirimiz trafik cezası bile yemedik. Ben bir kere neredeyse yiyordum ama ağlayarak paçayı kurtardım. | Open Subtitles | شارفت على الحصول على واحدة مرة, لكنني بكيت لأخرج من المأزق. |
Ben konusunda paçayı iyi kurtardın. | Open Subtitles | أظن أنك قد تفاديت رصاصة بتجنبك إياي. |
Muhtemelen kötülüğüyle ün salmış en büyük korsan paçayı kurtarandı. | Open Subtitles | لعلّ أكثر المُخترقين شُهرة هُو من لاذ بالفرار. |
Sonra pek çok kez kanunları çiğnedin ve paçayı sıyırdın. | Open Subtitles | ثم خرقت القانون مرات عديدة و فلت من العقاب |