Ve bu insanlar bana radikal vücut politikasının bizim vücut-ayıbımıza karşı bir panzehir olduğunu öğrettiler. | TED | وقد علمني هؤلاء إن السياسات المتأصلة فيما يتعلق بالأجساد هي الترياق لثقافة التعييب بالأجساد. |
Esasında eğitim yasalardan, politikalardan ve ekonomik düzenlemelerden bizlere miras kalan eşitsizlikler için sihirli bir panzehir değildir. | TED | في أساسه، التعليم ليس الترياق السحري للتفاوتات الموروثة الهائلة التي نتجت من القوانين، السياسات والترتيبات الاقتصادية. |
Artık hammaddeleşme için bir panzehir var, o da özelleştirme. | TED | الآن ، هناك ترياق للسلع الإستهلاكية ، وذلك هو التخصيص. |
Adrenalin vererek zehirlenmeyi yavaşlatabilirim fakat onu kurtarmak için panzehir hazırlamak gerek. | Open Subtitles | الآن، استطيع إبطاء تأثير السم بالادرينالين ،لكن لإنقاذها ،فسوفَ أحتاج إلى ترياق |
Likörle karışıp beni dengede tutan panzehir gibisin. | Open Subtitles | أنتِ بمثابة الدواء الذي يُخلط بالكحول ويبقيني في حالة توازن |
Artık elimizde panzehir var. Onlar panzehiri istemiyor! Bir silah yapmak istiyorlar! | Open Subtitles | ولكنه علاج الأن , إنهم لا يريدوه كعلاج إنهم يريدوا إستخدامه كسلاح |
Serumu üreten alet, kanı okuyor ve sadece o kişinin genetiğine uygun bir panzehir yapıyor. | Open Subtitles | الأجهزة التي صناعات يقرأ المصل الدمّ و يخلق وراثي معيّن حسب الطّلب دواء لذلك المريض المعيّن. |
Ama bu zehirse aynı zamanda panzehir. | TED | لكن إذا كان ذلك هو السّم، فهو أيضًا الترياق. |
Ancak panzehir, tam tepkime durumuna geçtiğinde, etkisini göstermeye başlayacak. | Open Subtitles | ولكن الترياق سيعمل فقط عندما نصل لأقصى رد فعل |
Tıbbi ekipler geldiğinde bize muhtemelen panzehir ile birkaç hap verecek, sonrasında da turp gibi olacağız. | Open Subtitles | عندما يصل الاطباء سيرشوننا بنوع من الترياق و يعطوننا بعض الأقراص و قريبا سنكون في صحة جيدة كالمطر |
Her sabah ona bir damla zehir verip, her akşam da panzehir verirler. | Open Subtitles | كل صباح يعطينوهم سماً ، سم بطيء وكل مساء الترياق |
Her sabah ona bir damla zehir verip, her akşam da panzehir verirler. | Open Subtitles | كل صباح يعطينوهم سماً ، سم بطيء وكل مساء الترياق |
Aslında demin tam da kendime biraz panzehir alacaktım. | Open Subtitles | في الحقيقة كنت علي وشك بالتمتع بقليل من الترياق لنفسي |
Diğer Alec işler daha kötüleşirse diye panzehir üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | الآخر يعمل بالفعل للحصول على ترياق في حالة تفاقم الامور |
İlk kurbandan kan örneği aldılar ve çoktan panzehir için çalışmaya başladılar. | Open Subtitles | لقد سحبوا دماءًا من الضحية الأولى وهم بالفعل يعملون على صُنع ترياق |
İçinde yaşıyoruz Ve atmoferimizle olan bu içsel bağlantı bana bir panzehir hissi veriyor. | TED | وهذا الارتباط، هذا الارتباط بيننا وبين غلافنا الجوي أراه بمثابة ترياق. |
panzehir de virüsün kendi kadar tehlikeli görünüyor. | Open Subtitles | يبدو هذا الدواء تقريبا ك الخطرة كالعدوى. |
Derevko'nun söylediğine göre panzehir, eski nükleer tesisin üç ayrı arındırma bölümünde. | Open Subtitles | طبقا لدريفكو، إنّ الدواء واقع في ثلاثة منفصل تركّز إزالة التلوّث ضمن الوسيلة النووية السابقة. |
Bugün sizinle paylaşmak istediğim kavram tecrit edilmeye bir panzehir. | TED | المفهوم الذي أود مشاركته اليوم معكم هو علاج للانعزال. |
Ama ilacın bir numunesini ele geçirsek bile panzehir geliştirecek kadar vaktimiz yok. | Open Subtitles | لكن حتى إذا نحن يمكن أن نستعيد عيّنة. نحن ما عندنا وقت لهندسة دواء. |
Onlar ki hayatı geri gelip erotizmi ölüme panzehir olarak görenler. | TED | وأولئك الذين عادوا إلى الحياة كانوا أؤلئك الذين فهموا العلاقة الجنسية بإعتبارها مضاد للموت. |
İki yılanı da yakalayıp, iki ayrı panzehir yapıp, deneyemez miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا أن نحاول إسماك الإثنتين، نصنع ترياقاً من كلا السمين، ونرى من يعطي نتيجة؟ |
Sayın Başkan, tanılan süreden üç dakika geçti ve hala ortada mevcut bir panzehir yok. | Open Subtitles | فخامةَ الرئيس، مرّت ثلاثُ دقائقَ على الموعد و لم يظهر التّرياق |
İki doktoran yok muydu senin? panzehir falan yapamaz mısın? | Open Subtitles | أنت لديكِ شهادتين دكتوراه أيمكنكِ صنع ترياقًا أو شيئًا كهذا؟ |
Zehri tersten işleyerek bir panzehir yaptım. Umarım kullanmak zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | قمت بتعديل وراثي لترياق للسم، أتمنى ألا تحتاجه |
panzehir sende aşağılık piç, sen Bellerophon'u çaldın | Open Subtitles | لديك المصل المضاد أيها الحقير لقد سرقت البلروفون , كله أوه , أوه ,أوه |
KitapKontrolEt . L bir panzehir olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | تفقدي الكتاب ، أعتقد أن هناك مضاداً |
Ve aşı ve panzehir arasında bir fark var. | Open Subtitles | وهناك فرق بين التلقيح والترياق. |
Evin her noktasını didik didik araştırdık. Ne zehir ne de panzehir var. | Open Subtitles | لقد فتّشنا كلّ شبرٍ في منزله، وليس هُناك أثر للترياق أو السم. |