Verdiğin şu partilerin gazetelerde özellikle okuduğum şeylerden biri olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف تلك الحفلات التي تقيمها؟ تلك التي اقرأ عنها بكل الصحف؟ |
Peki siz bu partilerin kaçına katıldınız? | Open Subtitles | و كم من تلك الحفلات حضرت .. أيها المفتش ؟ |
Bütün partilerin aranan kızı olacak. Arabayı tarif edebilecek misin? | Open Subtitles | حصلت على كل أنواع الدعوات من كل أنواع الحفلات |
Ayrıca dış görünüşüne rağmen Londra'daki tüm partilerin en çok aranan konuğuydu. | Open Subtitles | وعلى الرغم من ظهوره كان الضيف الأكثر طلباً في جميع حفلات لندن |
Bu yüzden ABD anayasasında, temel dayanağı sosyalizm... olmayan bütün partilerin yasaklanması yönünde bir... anayasa değişikliği yapılmasını destekliyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحن ندعم قرار تعديل لدستور الولايات المتحدة دراسة قانوينة لكل الاحزاب السياسية التي لاتدعم الاشتراكية كاساس فلسفي |
Niyetim ulusal bir hükümet kurmak savaş süresince birlikte hareket edecek tüm partilerin katılımı ile oluşturulmuş büyük bir koalisyon. | Open Subtitles | تحالفاً كبيرأ لجميع الأطراف متحدة طوال مدة الحرب |
Ve sürpriz partilerin büyük hayranıdır. | Open Subtitles | وهو مؤمن كبير بالحفلات المفاجئة |
Sol partilerin paralı adamı, demokrat yardakçısı ve savaş karşıtı bir fanatiktir. | Open Subtitles | ويعمل لمجموعات يسارية وديمقراطي هزلي, ومتعصب ضد الحرب |
Brezilya kentleşmeye ve sanayileşmeye başlıyordu. Siyaseti biliyordum. Biraz radikal bir tavır içine girmiştim, solcu partilerin üyesiydim ve bir aktivist olmuştum. | TED | وكانت البرازيل قد بدأت في التحضر والتصنيع وكنت اعرف السياسة، وقد أصبحت راديكالي بسيط كنت عضوا في الأحزاب اليسارية وقد أصبحت ناشطاً. |
Ama çoğu kişi parti yüzünden burada kalıyor. Hem de partilerin en babası. | Open Subtitles | والجميع يتسكع فى أى حفله أمهات الحفلات تقصد |
Hepsi geminin büyük dalgalara çarpmasından zevk alıyor ama bütün güzel partilerin bir sonu vardır değil mi? | Open Subtitles | لان السفينة ستتحطم لكن كل الحفلات الجيدة تنتهي, صحيح؟ |
Yani, partilerin harika insanlarıdır, ama, bilirsin, asla iflah olmazlar. | Open Subtitles | أعني لا أحد يكون أكثر متعةً إلا في الحفلات لكنّهم ، مُستعصَون |
Dolayısıyla bir numaralı partilerin hepsine erişimi var. | Open Subtitles | لذلك لديها قدرة الوصول الى جميع الحفلات المهمة |
Bu partilerin kendi kendini düzenlemediğini fark eden biri olduğuna sevindim. | Open Subtitles | سعيدة ان هناك احد يُقدر ان الحفلات لا تسير وحدها |
Ayrıca dış görünüşüne rağmen Londra'daki tüm partilerin en çok aranan konuğuydu. | Open Subtitles | و على الرغم من مظهره إلا أنَّه كان أحد أكثر ضيوف الحفلات طلباً في كل لندن |
Düzenlediğim tüm partilerin yemeklerini bile yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك حتى الطهي لجميع الحفلات التي أقيمها |
Bizim gibi tatlı, genç ve masum kızların sosyeteye takdim edildiği bu partilerin öncesinde | Open Subtitles | في كل واحدة مِن حفلات التخرج حيث نحن البنات البريئات الصغيرات نقَدَّم إلى المجتمعِ |
Tamam, geçmişi düşünürsek, artık sürpriz partilerin saldırgan olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | حسناً، العوده لاحقاً ادركت ان حفلات المفاجاه مجرد حماقه |
İçki içmediğine dair yemin ederdi. Wow... Böyle partilerin var olduğunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | ثم تقسم أنها لم تشرب لم أعتقد أن هناك حفلات بهذا الشكل |
O da demokrat olarak büyük bir konuşma yapacak ve partilerin birbirlerine destek verip, ülkenin büyük sorunlarından kurtulmalarını önerecek | Open Subtitles | لقد اعلن في خطاب كبير انه واخر ديموقراطي سيتضامنوا لفترة واحدة بذلك تستطيع الاحزاب ان تتعاون |
Görünen o ki, politik bir deha olmasına rağmen, artık ulusal partilerin hiç biri onun yanından bile geçmiyor. | Open Subtitles | على ما يبدو، هو كَانَ هذا عبقري hotshot السياسي، والآن الأطراف الوطنية لَنْ يَمْسَّه حتى. |
Eminim partilerin büyük neşe kaynağısındır. | Open Subtitles | أنا واثقة بأنك ممتع بالحفلات |