"patronlarım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• رؤسائي
• رؤساء

The Little, Brown'daki Patronlarım Masters'la ya da Johnson'la ilgilenmiyor.
رؤسائي في شركة ليتل براون ليسوا مُهتمين بماسترز أو جونسون.

Patronlarım, işe okul gazetesine yazarak başladığımı hatırlayıverdiler.
رؤسائي يذكرون بدايتي في تحرير الصحيفة الطلابية

Patronlarım çıkarlarını layıkıyla temsil edebileceğimi düşünüyor.
رؤسائي يشعرون بأن بوسعي تمثيل رغباتهم بشكل جيّد.

Bu iş uzayıp giderse, Patronlarım teşkilatı tüm gücüyle harekete geçirebilir.
اذا طال الأمر, ربما رؤسائي سيقومون بدفع قوات الشرطة للتحقيق بشكل أقوى

Fakat benim, sadece reytinglere önem veren Patronlarım var.
و لكن لدىَّ رؤساء لا يهتمون إلا "بأمر تصنيفات "نيلسين

Patronlarım dikkat çekmek için 5,000$'lık takım elbise giyiyor.
بالطبع رأيت رؤسائي يستخدمون بدلات بسعر 5000 دولار ليجذبوا الإنتباه

Patronlarım araya bir kaç kişiyi sokup benim için bir davetiye bulmayı başarmışlar.
نعم , رؤسائي أستطاعو أزالة بعض القيود والحصول على دعوة من أجلي

Evet dersen Patronlarım hiçbir ödeme gününü kaçırmamanı bekleyecektir.
حالما تقول نعم، فإن رؤسائي سيتوقعون منك أن تدفع كل دفعة في وقتها.

Canlı kurbanların birini videoya kaydetmeliyiz ki Patronlarım ne kadar tehlikeli ve şiddetli olduklarını görebilsinler.
حسنٌ، علي تصوير فيديو عن أحد الضحايا وهو حي ليعلم رؤسائي كم هم خطرين وعنيفين.

Patronlarım size elimden geldiği şekilde yardımcı olmamı istiyorlar.
رؤسائي يُريدوني أن أساعدكم بأيّ طريقة مُمكنة.

Patronlarım, yazılımı onlara veremediğime çok üzülecekler.
سيكون رؤسائي غاضبين أنني لم أحضر لهم البرنامج.

Senin hakkında birkaç telefon geldi de Patronlarım buralarda olacak mısın öğrenmek istiyor.
لقد اتتني العديد من المكالمات عنك و رؤسائي يريدون ان يعرفوا لو انت ستبقى بالجوار

Patronlarım bir gün Amir olacağına inanıyor.
رؤسائي يؤمنون في الواقع أنك ستكونين مديرة يوما ما

Patronlarım, başlarda çok şaşırmışlardı.
رؤسائي في البداية، كانوا مصدومين

Eğer rol için onu önerirsem, Patronlarım aptal olduğumu düşünür.
إذا رشحته، سيعتقد رؤسائي أنني أبله.

Patronlarım, bunu duyduklarına sevinecekler.
وسوف نكون سعداء رؤسائي أن نسمع ذلك.

NTAC'deki Patronlarım. Bir suç işlediğimi sanıyorlar.
رؤسائي يعتقدون إني قمت بأمر ما

Patronlarım buraya gelmesi fikrine hiç hoş bakmadı.
رؤسائي لا يحبون فكرة ادخاله الى هنا

Yanı başımda aklımı kaçırdığımı düşünen ve fişi çekmek isteyen Patronlarım var.
لدي رؤساء بالعمل يظنون إنني فقدت عقلي